İlk Görev

8 0 0
                                    


Herkes hızlı bir şekilde helikopterden atlar. Sıraya girerler. Akgünün işaretiyle hızlı adımlarla köye ilerlerler. Hepsi yere uzanır. Gökalp silahını hazırlar.
"Birşey gözüküyor mu?" Diye sorar Akgün Gökalpe. Gökalp dürbünü yakınlaştırır. "Kadınları bı araca bindiriyorlar komutanım" der Gökalp.

"Kaç kişiler?" Diye sorar Akgün. Gökalp dürbünü daha da yakınlaştırıp etrafa bakar. "Büyük bı araç var 7 sivili zorla araca bindiriyorlar komutanım" der. "Kaç kişi var?" Diye sorar teröristleri kastederek. "15 komutanım" diyip silahı başka yöne çevirir. "Batı tarafında 20 kişi var komutanım" diyerek cevaplar Gökalp.

"Hepiniz 2 ye ayrılıyorsunuz. Sera Beril,
Baran Ali, Uraz Mert. Gökalp sen benimle gel. Bütün sivilleri alın telsizler asla kapanmasın. Anlaşıldı mı?" Der Akgün.

"Emredersiniz komutanım" der hepsi birden. Akgünun işaretiyle hepsi aşağı iner. Akgün tekrar işaret verir. Beril ve Sera doğuya, Uraz Mert batı, Baran Ali Kuzey, kendileriyse güneye Gider.

"Bu çok eğlenceli olacak" der Beril. "Evett" der Sera. İkiside duvarın arkasına geçer. Birbirlerjne bakıp başlarını şimdi dercesine sallayıp dönerler. Sera arabadaki şoföre vurur. Beril kadının kolunu tutup arabaya zorla koymaya çalışan adamın tam alnının ortasından vurur.
"Birde bir" diyip birbirlerine bakarak gülerler. Neye uğradığını şaşıran adamlar hemen silahlara sarılır. Kadınların ve çocukların kafasına silah dayarlar.

Sera çocuga silah tutan adamı hemen ardından yanındaki adamı vurur. Berilde hızlı davranıp aynı şekilde 2 kişiyi yere serer. Tekrar duvara dönerler. "Bu böyle olmayacak sivillere zarar verebilirler" der Sera. "O zaman biz de daha hızlı oluruz." Diyip göz kırpar. Serada gülümseyip kafasını sallar. İkiside onların üzerine yürürler. Kurşunlar havada uçuşurken kadın ve çocukların bağırışları kulak tırmalar. Sera ve Beril orda duran 15 kişiyi etkisiz hale getirir. Dikkatli bir şekilde etrafa bakarlar. Arabaya ilerlerler. Yerdeki adamların öldüğüne emin olmak için yaklaşıp öldüklerine emin olurlar. Yavaş yavaş arabanın yanından içine doğru giderler. "1 2 3" diyip silahı içeri doğrulturlar. İçerde sivilleri tek görünce rahatlarlar.

"İyi misiniz?" Diye sorar Sera. Beril ise etrafa bakar. Küçük bı kız çocuğu Sera'nın yanına gelip sarılır. "Çok korktum" der. Sera diz çöker ve kızın boyuna yetişir. "Merak etme tatlım sizi güvenli bir yere götüreceğiz şimdi arabay bin ve ailenin yanında dur ayrılma tamam mı?" Der. Küçük kız gözyaşlarını bırakır. Sonraysa eskimiş elbisesinin koluyla siler. Yüzüne yapışmış saçlarını çeker Sera.

"Bu abiler babama bu silahla vurdu. Annem de birine silah sıktı diğeri de anneme sıktı. Annem orda düştü. Kalk dedim kalkmadı babama da kalk dedim o da kalkmadı sonra o abi benim alıp zorla buraya getirdi." Der hıçkıra hıçkıra ağlarken. Sera gözyaşlarını tutmaya çalışır. Kızın yanağın elini koyup gözyaşını siler. "Ben varım bak burda bir sürü kişi var yalnız değilsin sana size hicbirinize zarar gelmesin diye buradayız şimdi arabaya bin otur beni bekle geleceğim. Tamam mı?" Der kız kafasını sallar Sera kızın yanağından öpüp diğerlerine döner.

"Araca binin hemen sizi burdan götüreceğiz" der Sera onlar ise tereddüt eder. Beril sinirlenerek" Binin şu araca sizin gibi bir çok sivilin hayatı tehlikede zaman kaybedemeyiz" der bu söylediği ile herkes araca biner. "Beril Akgün komutana haber ver." Diyip küçük çocukları da tırın arkasına koyar.

"Atmaca 1 atmaca 4" der.
"Atmaca 4 atmaca 1 dinlemede" der Akgün. "Doğu temiz hepsini araca bindirip güvenli bir yere götüreceğiz tamam"

"Köyün güneyinde büyük bı ev var 3 katlı oraya götürün tüm sivilleri orada toplayacağız tamam" der Akgün.

Gölge TimiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin