6. Bölüm

1 0 0
                                    

Görev için hazırlanmaya başladım. Yer belliydi benim yapacağım tek şey seboyu uzaklaştırmaktı. Üzerimi giyip çıktım. Harekat merkezine gidip toplandık. Sivil gideceğim için sivil giyindim.

Hepimiz yerimize geçip oturduk

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hepimiz yerimize geçip oturduk. Albay gelince kalkıp asker duruşuna geçtik. Oturun diyince hepimiz oturduk.
"Artık yaklaşıyoruz Sebo denilen adam, onu bulursak çomağa ulaşılırız. Bu sayede cingozde onu kurtarmak için yüksek ihtimalle harekete geçecek bizde onu tam o anda yakalayacağız." Dedi ardından bana dönüp
"Sera emin misin gitmek istediğinden?" Diyerek sordu. Başka planlarda yapmıştık ama ben gitmek istiyordum. "Evet komutanım" dedim.

Planı tekrarladık. Herşey hazırdı. Komutanın emriyle diğerleri de sivil geldi. . Amacım onu buralardaki bir cafeye götürmekti sonrasında Akgün Baran Beril ve ben cafede seboyla ilgilenecek diğerleri ise orda bekleyecekti. Araca binmistik bile "Komutanım siz bu adamı ne kadar tanıyorsunuz?" Diyerek sordu mert. "Küçüklüğümden beri" dedim. En çokta bu acıtıyordu canımı.

Her anımı beraber yaşadığım kaybolduğunu duyunca ömrümden ömür gitmiş gibi olduğum çocuk simdi kalkmış teröristlerle iş birliği yapıyor görmeden inanmayacaktım. Yaklaşık yarım saat yoldaydık seboyu görünce gerisinde durduk. Kalbim yerinden çıkacak gibiydi o gerçekten yaşıyordu. Kanlı canlı.
Heyecanım görevden değildi sebodandı. Hepsinin bir rüya olması için herşeyi yapabilirdim. O benim için arkadaştan oteydi.

Hepimiz indik araçtan. Bir koluma bıçak belime silah koymamistim. İki bacağıma da silah koydum. Ayak bileğimin birinede ne olur ne olmaz bir tane bıçak koydum.
Tam gidecekken Baran durdurdu. Yanıma yaklaşıp kulağıma fısıldadı. "Dikkat et" diyip geri çekildi yüzünü hafif eğip iki kaşını tamammı dercesine kaldırdı. Hafif başımı eğdim. Geri çekilip bizimkilerin yanına gitti.

Hepsi yerini almıştı. Baran Akgün Beril sonradan peşimden gelecekti. Kalanlar ise burda neler döndüğünü görecek bildireceklerdi. Derin bı nefes alıp bıraktım. Ve sebonun önünden geçmeye başladım. Beni fark etmesiyle suratı bambaşka bir hal aldı. Lütfen beni durdur lütfen diyerek içimden geçirdim. Durdurmuştu. "Sera?!" Yüzünde şaşkın ve bir o kadar masum bir görüntü vardı. Tamammen ona dönüp "Sebo?!" Dedim. Burda olduğunu bilmeme rağmen hala şaşkındım.

Yanıma yaklaştı. "Senin burda ne işin var?" Diye sordu. Bu muydu beni uzun süreden sonra ilk defa gördü ve ilk soyledigi bu muydu. Yüzüme sinirli bir ifade taktım. Yüzüne okkalı bı tokat yapıştırdım. Yüzü hafif yana eğildi. "Sen yaşıyorsun bu zamana kadar nerdeydin sebo? her yerde seni aradım haberin varmı? Bakmadığını aramadigim yer kalmadı." Bir anda sarılınca boşluğuma gelmişti. Belimden tutup sımsıkı sarılmıştı.

***

"Napıyor lan bunlar?" Diyerek sesini yükseltti Baran. Beril girdi araya"komutanım onların çocukluğu baskaydı  her şeyde beraberlerdi benden öncede o vardı sebodan hep bahsederdi öldü haberini aldığında yerle bir oldu şuan böyle olması çok normal" dedi.
"Sikicem çocukluğunu" diyerek sessizce içinden konuştu Baran.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 31 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Gölge TimiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin