Gözlerimi hafifçe araladım, beyaz bir tavan karşılamıştı elimde hissettiğim ağırlıkla kafa mı azıcık çevirdim
Berat kafasını elimin üstüne koymuş uyumuştu,yutkunup odaya göz gezdirdim tasarımı düzdü ve çok şey yoktu ama v.ı.p odasıydı
Kaç gündür buradaydım bilmiyorum ama uzanmaktan her yerim tutulmuştu
Çıplak göğsüme baktım saçlarım uzamış ve taramışlardı
Ne kadar geçmişti? Elimi kıpırdattım ve çekip Berat'ın saçını okşamaya başladım, rahatlamış gibi nefes verdi
Ama kaşları çatıldı ne olduğunu öğrenmeye çalışıyordu, elimi yanağına indirdim ve okşadım
Kokumu almış gibi gözlerini araladı ve bir süre boşluğa baktı, kafasını yavaşça kaldırıp bana baktı
İlk başta normal baktı "rüya görüyorum değil mi" yanağını okşamaya devam ettim elini elimin üstüne koydu ve okşadı
"Rüya değil mi bu rüya" kafa mı sağa sola salladım birden sarılınca zorda olsa gülümsedim ve saçını okşamaya başladım
"Uyandın şükürler olsun uyandın" yanağımı öptü ve kafasını boynuma gömdü öyle sık nefes alıp veriyordu ki ne yapmaya çalıştığını anlamamıştım
"Neden bu kadar bekledin"dedi birden kafasını boynuma bastırdım susması için "çok yorulmuşsun" yatağa oturdu ama kafasını kaldırmadı
"Bir yıl boyunca uyanmanı bekledim güzelim neden çok uyudun" bir yıl boyunca komadamıydım?
Boynum ıslanmaya başlamıştı çenesini kavrayıp kaldırdım ve bana bakmasını sağladım ağlıyordu o günkü gibi o göz yaşları süzülüyordu
"Bir daha çok uyuma olur mu?" Kendime çekip yanağını öptüm
"Ağlama" sesim düz ama biraz sert çıkmıştı boğazım yanıyordu susuzluktan değil onun ağladığı görmek yakıyordu boğazımı
"Bana...küs müsün" kaşlarım çatıldı "anlamadım" hırsla göz yaşlarını sildi "neden ben sana sarıldığımda karşılık vermedin neden seni öptüğümde sende öpmedin neden ben ağlarken beni sakinleştirmedin neden bensiz uyudun neden ben sana gülümseyince gülümsemedim" aslında duymuştum
"Seni duydum bebeğim dediğin her şeyi harfi harfime duydum ama olmadı kalkmadım elimi dahi kıpırdatamadım özür dilerim" kendime çektim ve kafasını göğsüme yasladım
"Saçlarını taradım makas sürmedim sadece önleri istediğin şekil bıraktım" önler kısa arka uzundu ve göğsüme kadar uzanıyordu
"Berat'ım güzel sevgilim ağlarsan bende üzülürüm biliyorsun değil mi şimdi ağlamak yerine gülümse ki bende güleyim" kafasını salladı ve kollarını iyice belime doladı
"Kimsenin girmesine izin vermedim doktor hariç kimse görmedi seni" sesindeki o ton gitmiş ve komutan gibi konuşmaya başlamıştı
Kafasını kaldırdı ve yanağımı öptü "ben temizledim seni her şeyin ile ben ilgilendim...seni bırakmadım güzelim bana yalvardın ama bırakmadım kendimden çok seviyorum seni" göğsümdeki saçları düzeltmeye başladı
"Berat" gözleri gözlerime çıktı "söyle güzelim" yutkundum böyle söylersem kızar mıydı "seni öpebilir miyim" kaşları çatıldı "güzelim istediğin zaman öpebilirsin neden izin alıyorsun" gözüm saniyelik olarak vücudunda gezindi
"Canını yakmak istemiyorum"sekteye uğramış gibi baktı kendine gelince neredeyse dibime girerek oturmuştu
"Öp canını yediğim öp istediğini yap" ensesinden tutup kendime çektim ve dudağına yapıştım
![](https://img.wattpad.com/cover/373657430-288-k725475.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Komutanım // BXB
General FictionHiç bir şeyi takmayan umursamayan hayattan soğumuş asker SERDAR GÜMÜŞÇÜ Ve baskın komutanı BERAT GÜÇLÜ ile başı dertteydi