~23~

162 14 3
                                    

Testin üzerinde çift çizgi gördüğüm an göz yaşlarıma hakim olamamıştım. Hamileydim.

Lavabonun bir köşesine çöküp sessiz sessiz ağlamaya başladım.

Hayallerini beraber kurduğumuz bebeğimiz doğacaktı fakat Kazım bunu göremeyecekti bile.

Oturup teste bakarak bir süre ağladıktan sonra dizlerimi bağdaş kurarak oturdum ve elimi karnıma götürüp okşadım. Bebek vardı orda, minicik bi bebek, benim bebeğim :)

"Sakın üzülme bebeğim tamam mı? Annen senin hep yanında olacak" Dedim ona. Biliyordum sevgimi hissediyordu.

Ayağa yavaşça kalkıp lavabodan çıktım ve beni oturma odasında bekleyen Burak abimin yanına gittim. Beni gördüğünde hızla ayağa kalkmıştı. "Sonuç ne?"

Ona sadece testi gösterdim. Teste baktığında beklediğimin aksine bir tepki vermişti. "Lan dayı mı olucam ben!" Demişti gülerek. Onun bu pozitifliği benim de moralimi yükseltmişti. "Evet abi dayı olacaksın!" Diyerek ona sarıldım.

"Hep yanındayım güzelim bir an bile bırakmicam seni" Ne kadar güzel ailem vardı.

Akşam annemleri çağırıp olanları ve hamile olduğumu anlattık. Hepsi Kazım'a çok kızmıştı. Hatta babam ve Yunus abimi tutmasak canını alacaktı adamın.

"Ceren burada benimle kalacak. Sınava evde hazırlanacak bildiğim hocalar var. Sizin tek yapmanız gereken kimseye bir şey söylememek"

"Söylemeyiz oğlum neden söyleyelim. Ama bir şeye ihtiyacınız olurda arayın bizi"

"Teşekkürler baba"

Annemler gittiğinde bende odama çekildim. Sıcak çikolatamı yavaş yavaş içerken bir yandan geçmişi düşünüyordum.

...

"Bunu görmekten mi utanıyorsun? Bunun daha altını da gördün hatırlatırım" Diyip güldü. Kaşlarımı çattım. "Sussana ya!" Gülmeye devam ederken utandığım için kızaran yanaklarımı öptü.

"Of Kazım ya"

"Of Ceren ya"

...

"Kokun..." Dedi ve devam etti. "Kokun galiba benim tek ilacım"

...

"İyi geceler karım"

"İyi geceler kocam"

...

"Öyleyim. Ben sana sen bana özelsin Kazım" Kurduğum cümle ve narinlikle birleşen dudaklar... Dakikalarca büyük bir hassaslıkla beni öpmüştü. Hiç bitmesini istemediğim bu an eninde sonunda bitecekti ve öyle de oldu. Dudaklarımız ayrılmıştı birbirinden.

...

Eski canımı yakarken iki eliyle arkamdan omuzlarımı tutmasıyla İskilip yüzümü ona çevirdim. "Gel hadi, kötü anıların yerine güzellerini koyalım" Diyerek beni yavaş yavaş yürütüp uçurum kenarına getirdi. Bıraksa düşecektim. Ama bu sefer nedense güveniyordum ona. Bırakmazdı, düşecek olsam tutardı.

Ben denizin kayaya vuran dalgalarını izlerken o konuşmaya başladı.

"Şu denizi görüyorsun demi?" Bu sefer korkmamıştım, titrememiştim ve cevapsız kalmamıştım. "Hı hı. Görüyorum. Çok güzel"

Berdel/Kazımcan KarataşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin