VIII🌸

322 81 98
                                    

Geçiş bölümü gibi bir şey. (Öyle mi acaba?)



Jimin'den~


"Seni lanet olası! Nerede kaldın?!"

"Geliyorum!"

Son kez çiçek bahçeme baktım. Renk renk güllerim, lavantalarım, papatyalarım, nergislerim, orkidelerim, zambaklarım ve daha nicesi benim yaşama sebeplerimdi.

Mavi gözlü kadınsa yaşama sebeplerimi seviyor değildi. Ne zaman dikenlerini bile okşadığım çiçeklerime yaklaşsam öfkesine sahip çıkamazdı.

"Çabuk ol!"

Dudaklarımı birbirine bastırıp koşar adım eve girdiğimde zehirden keskin gözleri görmek vücudumu sarsmıştı.

Her geçen gün nasıl olurda daha çok nefretle parlayabilirdi?

"Dikilme orada aval aval. Jiyeong'u bir güzel yıka"

Ses etmedim. Küçük Alfa kardeşim gözlerime bakıyorken edemezdim zaten. Bunun yerine gülümseyerek kardeşimin elinden tutup, kendi odasındaki banyoya götürmüştüm.

Nazik olmaya çalışarak soyunmasına yardımcı oldum ilk. Terli olduğundan dolayı üşütebilirdi. Hızlı olmam gerekirdi. Sıcak suyu en kısa sürede hazır ettiğimde minik tebessümüyle beni izleyen kardeşime gülümseyerek karşılık vermek boynumun borcuydu.

10 yaşında olmasına rağmen bu evin hanımı Alfa'sının en iyi muameleyi görmesini istiyordu. Bense dediğini yapıyordum. Çünkü itiraz edecek cesareti bulamamıştım hiç. Alışkanlık.

Omuz silktim. Bir tas dolusu sıcak suyu doldurup dikeldiğim zaman aklıma hücum eden anılarla nefesim kesilmişti.

Sadece ama sadece 5 yaşındayken beni banyoda yalnız bırakıp 'Büyüdün artık. Bundan sonra kendi kahrını çekmen gereken sensin' dediği gün öğrenmiştim yıkanmayı.

Küçük avuçlarım arasına sığmayan koca tas defalarca yeri bulsa da yıkanmak için bir o kadar çabalamıştım.

"Ellerin titriyor ağabey"

Kardeşim demese farkına varmayacaktım. Nasıl oldu da aniden hatırladım anlamadım. Sanki acı çektiğim, zorlandığım her anı birer birer beynimin sislenmiş bölgesine saklanıvermişti.

Aniden hatırlamak dumura uğramama sebep olmuştu ya. Yoksa kendi başıma yıkanmayı öğrenmek, çektiğim diğer acıların yanında hiçti.

"Çiçeklerimi sularken soğuk suyla çok oynadım. Şimdi bir anda sıcak suya dokununca üşüdüm, bir tanem"

Jiyeong sadece başını salladı. Sıcak suyu başından aşağı dökerek bedenini ıslattığımda dudaklarımı birbirine bastırdım.

Kardeşim için dertlendiğim o anlardan biriyle baş başa kalmıştım. Üç kardeştik ve hepimizin farklı karaktere sahip olması doğaldı.

Ancak Jiyeong sessiz çocuktu. Alfa olmasına rağmen. Bildiğim kadarıyla mektepte bile çok arkadaşı yoktu. Oynadığı zaman tek başına oynardı. Kendine iki taştan kale yapar, top oynardı. Veya ödevleriyle ilgilenirdi sürekli.

Benim onunla geçirmeye fazla zamanım olmazdı. Banyosunu yaptırırken, giyimi, yemesi ile ilgilenirken, mektebe götürürken zaman geçirirdik sadece. Biraz da aradaki keskin yaş farkı yüzündendi sanırım.

İyi bir ağabey olsaydım eğer kardeşim böylesine yalnız olur muydu?

Belki de kendim yalnız olduğumdan başkasının yalnızlığına ortak olamıyordum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 21 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Pretty Privilege JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin