IV🌸

557 107 86
                                    




Jimin'den~



Farklıydı bugün. Kötü bir his vardı içimde. İlkbaharın sonlarına olmasına rağmen gökyüzünü gri bulutlar kaplamıştı bunu tastık edercesine.

Nedenini bilmiyordum ancak bunu düşünecek zamanım da yoktu. Yeni yıkadığım bulaşıkları bir güzel kuruladıktan sonra kirli çamaşırları yıkayacaktım.

"Sonunda bitti. Çok şükür"

Annemle kardeşlerim evde olmadığından bahçede olduklarını anlamıştım. Ben de bahçeye indiğimde havanın aydınlandığını görmek gülümsememe sebep olmuştu. Çamaşırlar çabuk kuruyacaktı!

Annem bahçedeki masaya oturmuş kahve içerken Yoongi roman okuyordu dikkatle. Muhtemelen annemizle konuşmamak için kuşandığı silahtı o kitap.

Boş vermeye çalışarak çamaşırları yıkamaya koyulmuştum. Su soğuk olduğundan bedenim titremiyor değildi bu ayda. Ancak yapacak bir şey yoktu tabii ki. Yakınmaya ne zamanım vardı, ne de böyle hak tanınmıyordu bana.

Yaklaşık yarım saatin sonunda çamaşırları astığım zaman küçük kardeşim Jiyeong'un "Anne! O adam kim?!" diye bağırmasıyla irkilmiştim korkuyla.

Hemencecik işaret ettiği yere baktığımda nefesimi tutmuştum. Tanrı'm içimdeki kötü his bu olmasın lütfen...

Annem koşar adım siyah kuşamlı adama gittiğinde biz de peşine takılmıştık. Üstüm başım tamamen su içindeydi ama umursayacağım şey değildi şu an.

"Bayım! Bekleyin!"

Bir zarfı kutuya bırakmış uzaklaşmaya çalışan adamı durdurmuştu annem. Umarım o soruyu sormayacaktı.

O soru, bu zarfın kimin için olduğuydu...

Evde Omega çocuğu olan her evin kapısında özel kutu asılırdı. Görücü, gelmek istediği Omega'nın adını yazardı. Eğer ebeveynler razı geliyorsa zarfa gelmesi için günü yazar, kutuya yeniden geri koyardı.

Evde reddedilmiş sayısız mektup vardı. Hepsi de Yoongi için gelenlerdi. Babam prestijli bir öğretmendi. Herkes saygın olan bu adamla akraba olmaya çalışıyordu. Tabii bunun yanı sıra evlenecekleri Omega'nın da güzel olmasını istedikleri için görücü geldikleri kişi Yoongi'ydi.

Ama babam, kardeşimin Taehyung'u sevdiğini bildiğinden hepsini reddetmişti düşünmeden. Gelenlerin bir çoğu Taehyung'dan daha rütbeli olsa bile. Bu konuda babamın böylesine duruşuna öyle hayrandım ki. Evlatlarının düşüncelerini önemsiyordu. Hatta bir keresinde bana gelen tek görücüyü reddetmişti benim gönlümün olmadığını anlayarak.

Bir sene önceydi ve bana gelen tek görücüydü. Zorla evlendire bilirdi beni. Ama yapmamıştı babam. O kadar minnettar olmuştum ki. Babamın beni önemsediğinin mutluluğuyla o gece ağlamıştım sabaha kadar.

Omega'ların düşüncelerinin sorulmadığı bir dönemde babam beni başından savmamak için 49 yaşındaki biriyle evlendirmemişti.

"Bu zarf... Kimin için? Oğlum Yoongi için getirdiyseniz biz açmadan geri götürün. Zaten talibi var. Uygun vakitte evlenecekler"

Sadece gözleri görünen beden Alfa olduğunu vücut yapısından belli ediyordu. İlk önce anneme gözlerini devirmiş, sonra da bakışlarıyla beni işaret ederek "Park Jimin için geldi" demişti.

Andım olsun kalbime bir yük oturdu. Nefesimi kesti. Sabahtandır içimde olan o kötü his gelip bulmuştu beni.

"Babası şimdi evde değil. Akşam gelir. Okusun zarfı. Eğer onaylarsa sabah erken saatlerde kontrol edersiniz kutuyu"

Pretty Privilege JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin