3. BÖLÜM: BOŞLUK.

40 8 0
                                    

Keyifli okumalar!

Bölümün şarkısı: Gözde Öney - Kavga


💙


İnsanın yuvası neresidir? Doğduğu ev mi? Yoksa yanında huzuru bulduğu kişi mi?



🌼


Her sabah olduğu gibi bu sabahta alarm sesi ile uyandım. Kulaklarımda çınlıyordu bu ses. "Bırakında kendi başımıza uyanalım bir sabahta be!"evet bunu diyen bendim asla gece o alarmı ben kurmadım zaten.

Saat dörttü... Gece sabahlamıştım. Kendimi bildim bileli asla uyku düzenim yoktu ne yazık ki...

Zor ayki bir şekilde gözlerimi araladım ve her zamanki gibi ilk işim telefonumu elime almak oldu.

Mesaj kutumda bir mesaj vardı bana kimse yazmazdı eğer yazarlarsa da işleri düşmüştür kimse halimi hatrımı sormak için beni aramazlardı.

Önemsiz biriydim belki de onların gözünde. Kimse benim için kendi canından vazgeçmezdi hep onlar için öylesine biriydim.

Ama beni bozguna uğratacak bir şey olmuştu o yazmıştı.. Hala neden bana yazmak istediğini anlamış değildim. İç sesim her zamanki gibi bir çıkarı olacağını söylüyordu ama onun benim gibi birinden ne çıkarı olabilirdi ki?

Hızla mesaj kutusuna tıkladım. "Günaydın Küçük ;)"

Gülümsedim belki de bu başkaları için önemsiz olabilirdi ama benim için büyük bir şeydi dün konuştuğumdan beri ona karşı garip hissediyordum.

Sadece "Günaydın Efe" diye yazıp gönderdim. Bu kadar samimiliğe bile gerek yoktu bence birine günaydın yazmak için samimi olmak gerekmez miydi?

Tekrar bir bildirim sesi ile gözlerim telefonumun ekranına kaydı. "Bugün dershanede ders yokmuş işin var mı Küçük?" Benimle görüşmek mi istiyordu? Gerçekten böyle şeylere kafam basmıyordu. Çok normal değil miydi daha önce hiçbir erkekle iletişime geçmemiş bir kız nasıl davranırdı?

Hızla mesaj kutusuna girip bir şeyler yazdım. "İşim yok evdeyim." ona karşı bu kadar doğrucu olmam da garipti zaten. Sanane! diyip engelleyebilirdim ama hiçbirini yapamadım.

Anında yazdığıma cevap yazmaya başladı bu da çok garpti normalde biriyle konuşurken bana saatler sonra dönerlerdi.

"Tahmin etmiştim. O halde saat beşte sizin evin orda seni bekliyor olacağım Küçük." Ne diyeceğimi bilemedim. İnsanlara karşı hayır deme gibi bir alışkanlığım yoktu. Bu da kendimde başka nefret ettiğim bir özellikti.

Hızla yazmaya başladım. "Görüşmen için bir sebep olmalı niye görüşelim ki?" Yanlış mıydım bir insan neden biri ile öylesine buluşmak ister ki?

Hele de daha önce yüzünü bile görmediği biri ile...

"İlla bir sebebi mi olmalı Küçük?"

"Evet."

"Tamam o halde illa bir sebep ihtiyacın varsa sebebim sensin Umay."

Sebebim sensin Umay.

Öylece erkana baka kaldım...

"İtiraz kabul etmiyorum Küçük. Saat beşte evinin önünde seni bekliyor olacağım."

Hala ekrana öylece bakıyordum. "Ayrıca üstünü sıkı giy yağmur yağacak gibi duruyor, hasta olmanı istemem."

Üstünü sıkı giy.

Daha saatler önce tanıştığım çocuk beni neden düşünüyordu?

Şu son bir kaç gündür yaşadığım şeyler çok garipti hemde çok...

SONSUZ BOŞLUKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin