7. BASILDIK

3 0 0
                                    

" Hayatını kutup yıldızı gibi yapmalı her insan. Onca yıldızın içinde en çok kendisi parlamalı..."

Bazen... Ah hayır... Artık bazen yok. Artık her zaman kelimesi var hayatımızda. Ve bunu bu şekilde yapmak bizim elimizde.

Tıpkı geleceğimizi keşke'ler ile  değilde iyikiler ile süslediğimiz gibi.

Bu bizim elimizde...

Bacaklarıma batan dalları umursamadan  koşmaya devam ettim. Önüme çıkan ağaçlara- ki her tarafta ağaç olsada - çarpmadan ilerlemeye çalışıyordum.

Sağ tarafımdaki  Besteyi  ve sol tarafımdaki Hakan'ı net bir şekilde görebiliyordum.

Tıpkı hemen arkamızdan gelen ayak seslerini duyduğum gibi.

Ayaklarım birbiri ile bir mekanizma kurmuş gibi çalışırken, ak ciğerlerim bu mekanizmayı bozmak için canla başla çalışıyor.

" Daha ne kadar koşacağız"diye bağıran Ayhan'ın sesi kulaklarıma ulaştı.

"Sen dua et bu koşma serüveni bitmesin. Eğer biterse o kırdığın  dalı ağzına sokacağım senin bekle sen"diye bağırdı Hakan sert bir tonlama ile.

"Diliniz değil ayağınız çalış-"diyen Beste ayağının kayması ile kulak tırmalayan bir çığlık attı.

Ve ardından Hakan'ın hadesi aratmayan kahkahası saçıldı ortada.

"Dinime küfür eden müslüman olsa gerek"diye devam etti Hakan zor zapdettiği kahkahası ile.

"Kulaklarım kahkahan yüzünden ağrıyor Hakan"dedi Ayaz bir ağaç dalının üzerinden atlayarak.

"Daha nereye kadar koşacağız"diye sordum nefes nefese.

"İlerideki patikadan dönün ve saklanacak yer bulun "dedi Ayaz yorulduğunu belli eden bir tonlama ile.

"Ulan Ayhan orada da bizi belli edecek bir şey yaparsan seni ağaçtan aşağıya atarım lan"diyen Hakan ile patikaya girmemiz bir oldu.

Sağ tarafımda bulunan kalın gövdeli ağacın arkasına geçip yere çöktüm.

Kafamı hafif çıkardığımda herkesin saklandığını gördüm.

Ve tam o anda ensemde hissettiğim sıcak nefes ile çığlık atmamı dudaklarımın üzerine konulan el engelledi.

"Şşş benim sessiz ol bizi yakalayacaksın"diyen Ayaz ile rahatladım.

Yaklaşan adım sesleri ile dahada dibe eğdim kafamı.

" Görünürde varmı bir şeyler?"diye soran kalın sesi

"Hayır komiserim"diyen başka bir ses yanıtladı.

"Allah kahretsin. Nedir bunlar çetemi?"dedi kalın sesli adam tekrardan.

"Merak etmeyin komiserim. Biz havada uçan kartalı, karada yürüyen aslanı, suda yüzün köpek balığını bile yakalarız" dedi başka bir ses.

Arkamdan gelen pıskırma sesleri ile Ayaz'ın güleceğini anladım ve hızla elim ile ağzını kapattım.

"Kes lan zevzekliği. Yürüyün aramaya devam edelim"diyen kalın ses ve uzaklaşan ayak sesleri ile derin bir nefes aldım.

Polislerin iyice uzaklaştığından emin olduktan sonra Ayaz'ın ağzından elimi çektim.

Elimi çekmem ile Ayaz'ın kahkaha atarak kendini yere atması bir oldu.

Onun kahkahası ile bende gülmeye başladım.

Hadi ama komikti...

"Biz havada uçan kartalı, karada yürüyen aslanı, suda yüzün köpek balığını bile yakalarız"diyen Hakan'ın sesi ile kafasıda saklandığı yerden çıktı.

"Bir çete olmadığımız kalmıştı oda oldu"diyen Bestede ortaya çıktı.

Onun ardındanda Ayhan. Yanımda hâlâ gülen Ayaz'ı umursamadan bende saklandığım yerden çıktım.

"Şimdi ne yapacağız"diye sorduğum soruyu kahkahası sonlanan Ayaz cevapladı.

" Havanın kararmasını bekleyeceğiz"

Umarım kararmasını bekleyeceğimiz şey hayatımız değilde sadece hava olur.

🗼🗼🗼

Holaaaaaa papatyalarımmm

Bu bölümü nasıl buldunuz...

Beğenip yorum yapmanızı rica edeceğim...

Sizleri çok seviyorum

🍯🍯🍯 Adioooooossssss...

ÖZGÜRLÜĞE SON ADIM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin