Sabah saat 4 gibi kalktım. Elimi yüzümü yıkadım. Uzun zamandır spor yapmadığım için spor yapmaya karar verdim. Hemen giyinme odasına gittim. Siyah tayt ve siyah sporcu atleti giydim.
Hemen giyinip bahçeye çıktım. İlk ısınma hareketleri yaptım. Yaptıktan sonra havaya rastgele tekmeler savurma başladım. Savunma hareketleri yaptım birazda, sporumu 2 saat sonra bitirdim. Ardından saat'e baktım. Saat 6:30 geliyordu hemen odama çıktım. Banyoya girdikten sonra soğuk suyu ayarladım. Hemen üstümdekileri çıkartıp suya girdim. Düşünmeye başladım hayatımı. 7 yaşımda babamdan ilk dayağımı yemiştim.
Geçmiş-Yazar/Almila 7 yaşındayken
"Baba saçlarımı örer misin?" demişti Almila. Daha sonra babasına arkasını dönüp beklemeye başlamıştı. Babası ellerini almila'nın saçlarına dolandıktan sonra hafif çekmişti. "Tabi ki örerim kızım" dedikten sonra babası daha çok çekmişti. Almila'nın saçını. Babası daha çok çekerek saçlarının birazının kopmasına neden olmuştu. Daha çok çekerek öne doğru itmişti. Almila'nın dizlerinin soyulmasına neden olmuştu. Almila ağlamaya başlamıştı. Babası hemen "Ağlama çık odana hemen" demişti. Almila zar zor kalkarak odasına gitmişti. Ağlıyordu hayla dizi çok acıyordu. Sonra peçete bulup peçete koymuştu yaranın üstüne. O gün sabaha kadar ağlamıştı sonra uyuya kalmıştı.
Şimdiki zaman Almila'nın Anlatımıyla
Artık ellerimin buruş buruş olmasını hissediyordum hızlıca yıkanıp çıktım. Giyinme odasına gidip. Üstüme beyaz krop altıma grimsi gibi olan kot şort giymiştim. Convers ayakkabı giyip bel çantası ve akıllı saat alıp taktım.
Saat'e baktığım da saat 8:00 geliyordu. Telefonda instagrama girip reels izlemeye başladım. Yarım saat sonra odanın kapısı açıldı. Karşımda velet duruyordu. Benim uyumadığımı görünce şaşırmıştı. Hemen eski haline geri döndü. "Aşağıya gel kahvaltı yapıyoruz" dedi sonra benim bişe dememe izin vermeden hemen arkasını dönüp gitmeye başladı. Bende silahımı çantama çakılarımı ayakkabıma koyup diğer Kumsal ve Kara kraliçenin telefonunu alıp çantama koydum. Almila olarak kullandığım telefonuda arka cebime koyup odamın kapısını kapatıp asansöre ilerlemeye başladım. Bindikten sonra yemek odasına doğru yürüdüm. İçeri girince bütün gözler bana dönmüştü. Kaan "Oo prensesimizde sonunda teşrif edebildi" dedi onu umursamadan biyo babaya ve biyo anneye bakarak. "Geç kaldığım için özür dilerim" diyip hemen yerime oturdum. Biyo baba "Sorun değil kızım" dedikten sonra "Afiyet olsun" dedi. Tabağıma az bir şey zeytin, domates, salatalık ve peynir koyduktan sonra yemeye başladım. Biyo Anne "Kızım o kadar az şeyle doymazsın tabağına koy biraz daha" dedikten sonra Efe hemen lafa atlayıp "Anne bırak ya diyet yapıyordur. Sevgililerine güzel gözükmek için" dedi. Sakin kalmaya çalışarak "Efe 1. Ben alışkınım az yemeye 2. Diyet yapmak kötü bir şey değil tersine insanlar sağlıklı olabilmek için diyet yapıyorlar ve 3. Bence susmalısın" diyip yemeğimi hızla bitirip kalktım. Biyo babaya dönerek "Ben dışarı çıkabilir miyim? akşam yemeğine gelirim" dedim. Biyo baba "Kızım bi salonda konuşalım sonra gitsen olur mu?" dedi. Bende "tamam ben salondayım" diyip salona geçtim ve tekli koltuklardan birine oturup beklemeye başladım. 10 dk sonra geldiler. Efe "Acaba kimin altına yatmaya gidiyorsun" dedi. Bende hemen ayağa kalkıp. "O kadar hakaret ettin bişe demedim. Ama namusuma laf edemezsin" dedikten sonra oda hemen ayağa kalktı. "Yalan mı sende o kız gibi orusbusun" dedikten sonra ben iyicene sinirlenmeye başlamıştım. "Efe sus diyorum bak elimden bi kaza çıkacak" dedim. "Çıksa nolur napa-" Efe'nin sözünü kesen biyo baba "Yeter bu kadar oturun hemen yerlerinize" dedi. Ben sinirle oturdum. Biyo babaya dönerek "Sizi dinliyorum" dedim. Biyo baba hemen "Sen nasıl motor sürebiliyorsun bu yaşta ehliyetin var mı?" dedikten sonra biyo abilerden "NE!" diye bir nida döküldü. Sonra Kaya "Sen motor mu sürüyorsun" dedi. Bende sanki çok normalmiş gibi "Evet" dedim. Demir " Nasıl bu yaşta ehliyetin var" dedi. Bende "para her şeyin çözümü biraz para verdim herşey halloldu" dedim. Biyo babaya dönerek "başka bişe yoksa çıkabilir miyim?" dedim. "tamam çık ama akşam yemeğine yetiş" dedi. "tamam" dedikten sonra evden çıktım. Motoruma binip şirkete gittim. Tabikide yolda giderken köşeye çekip lensimi peruğumu taktım. Güvenlikler beni görünce "Hoşgeldiniz Kumsal Hanım" dediler bende onlara kafamla selam vererek içeri girdim. Yanıma hemen asistanım Ayça geldi. "Kumsal hanım bugün toplantınız yok sadece imzalanacak dosyalar var" dedi bende "odama getir bide sert kahve getir" dedim. "Tamam Kumsal hanım" Dedikten sorna gitti. Bende o sırada asonsöre binip odama çıktım. Odaya girip koltuğuma oturdum. 5 dakika sornada kapı tıklatıldı. "GELL" içeri ayça girdi. "Başka bir isteğiniz var mı Kumsal hanım" dedi. "Hayır çıkabilirsin" dedim oda hemen çıktı. Saat'e baktığımda 10:00 olduğunu gördüm. Hemen dosyalarıma gömüldüm. Sonunda dosyalar bitti. Başım ağrımaya başlamıştı. Saat'e baktığımda 13:30'du hemen sağ kolumu aradım. Hemen açtı. "Selim depoda birileri var mı" dedim. "Var efendim" dedi. Bende hemen "Tamam geliyorum" dedim ve odadan çıkıp asansöre bindim. Dışarı çıkıp arabama bindim. Arabada peruğumu ve lensimi çıkarttım. Depoya doğru sürmeye başladım. Depoya gittiğimde saat 14:00'di içeri girdim hemen. Özel odama girip üstümü değiştirdim. Kan olacağı için siyah badi ve siyah pantolon giydim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEN GÜÇLÜYÜM ~Gerçek Ailem~
Acak17 yılının gerçek olmadığını öğrenen bir kız düşünün. Bir anda hastaneye çağırılıyor. Kız yaşadıkları yüzüne güçleniyor. Ve mafya oluyor. Çünkü o herkesin korktuğu KARA KRALİÇE... Hikaye tamamen bana ayittir bir çalıntı olursa gereken her şeyi yapac...