17. bölüm

4.5K 248 59
                                    


Not:Kuzular hepinizin bilmediği şu var ben oturup bilgisayar başında yaza bilecek olan biri değilim sürekli parça ,parça yazıp bitirmeye çalışıyorum ondan yazım yanlışları olabiliyor çoğu zaman .
telefon ile yazdığım için zorlanıyorum düzenlemeye vaktim olmuyor bu konuda bana yardımcı olur musunuz?

Ayşe için o an söylenen bir çift kelamın onun ölüm fermanı gibiydi.

Ne yani kör olası törelermi kazanmıştı yetişememiş miydi hüküm verilmiş sevdiği adam ellere yerine ablası bildiği kadına mı koca olmuştu.

"Hayır "diye bağırdı her acıya sessiz kalan küçük kadın kumaya razı gelmemiş direnmeyi seçmişti yaşarken cehennemde kavrulmak gibiydi çünkü.

Her bir gözyaşı birer isyanıydı kaderine bir kez daha yüreğindeki çığlığı diline vurdu.

"Yapmaz anladın mı Aziz alır kafasına sıkar ama yapmaz"

Sesi bütün konakta yankılanmıştı
kimin baktığı umrunda değildi veya kimin ne dediği elindeki bavulu bir yerlere savurup Elif'e doğru koştu .

Elif aciz hissetti yüreğine bir kez daha ölmüş umutlarına mezar kazılıydı.

Kumalık kadına biçilen kanlı kaftan kadınların kıymetsizleştiği basitgenmiş bir eylemdi.

Kadını ,kadına düşman eden taştan
yüreklere hırs uğruna onları kurban eden zalimliği yücelik gören millete nice ah etti.

Kaçmadı tek kaçışı ölümdü ama yaşıyordu aldığı iki soluk onun suçlu oluşuydu.

Son nefesini veren bir ölü gibi azrailini bekler gibi bekledi zaten.

Ayşe'nin yanına gelip kollarını sarmalaması kaç saniye sürdü kestiremedi bilinci sadece intahar eşiğindeydi.

"Her derdimde sana koştum sen söyle şimdi bu yüreğimde ki acıyla kimi abla bilip omuzunda ağlayayım yüreğimi nasıl kendi ellerimle koynuna koyayım pencere kenarında senin odanda çıkmasını gözlüyeyim"

Hiç bir suçu olmadığı halde başı eğik bir şekilde cevap verdi.

"Ben istemedim"

Aldığı cevap karşısında sinirden güldü tuttuğu kolları bırakıp elini başına atıp onları izleyenlere çevirdi
bakışlarını.

Hırsla başındaki yazmayı çıkarıp Xece hanıma baktı.

"Andım olsun Xece hanım bu gün bu konağa giren gelinle yarın burdan cenaze çıkar "

Başındaki yazmayı yere atıp .

"Bir adamın bir karısı olur ikinciye ancak ölünce olur "

Arkasına bakmadan odasına doğru ilerledi.

Elif o gittikten sonra koşarak konaktan çıktı .

Kendini suçlu görüyordu ölse belki tüm sorunlar hal olur diye umuyordu.

O an için tek istediği ölmekti ona göre ölmek tek çareydi evladı yerine koyduğu çocuk bile aklına gelmeyecek kadar acı çekiyordu.

Ama bilmediği vardı konaktan çıktığı an onu görüp halinden kendine birşey yapacağını anlamıştı .

Sevdiği kadının nasıl acı çektiğini görmüş kendine zarar vereceğini anlamıştı.

Elif koştukca Kerim de ardın sıra koştu biri ölmek biri umut olmak istiyordu.

YAZAR ANLATIMI :

Uçurumun dibine gelen kız bir kaç saniye bekledi uçsuz bucaksız nice medeniyete kucak açan Mezopotamya ayakların dibinde bir adımıyla yüreğine düşecekti mutluluğla değil kanıyla süsleyecekti geç kadını.

Aşkın Şefkati Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin