i love your voice☆|kenan yıldız

i don't wanna talk right now

medyadaki çıtırı nereden sipariş edebiliyoruz acabaaa.

...

Defterimdeki ders notlarımı okurken aynı zamanda yemek yemeye çalışıyordum çünkü zamanım yoktu ve yarın çok önemli bir sınavım vardı,telefonumdan gelen bildirimi duyduğumda kafamı ders notlarımdan kaldırmak zorunda kaldım çünkü yazan kişi sınıftan bir arkadaştı.

klara:selam tatlımmm.
klara:rahatsız ettiğim için kusura bakma ama bana yarın ki sınavın notlarını atabilir misin?
klara:bildiğin gibi bir hafta boyunca annemin yanındaydım bir kaç konuyu kaçırdım.

miray:tabi ki atarım hiç sorun değil.
miray:annen nasıl bu arada?

Telefonumdan galeriye girip tüm ders notlarımı klaraya attım ama tam o sırada ocağa ısınması için koyduğum çorbanın taşmasıyla aceleyle yerimden kalktım,tezgaha yayılmamıştı ama biraz temizlesem iyi olacaktı ve tencereyi alırkende biraz elime dökmüştüm.

Çorbayı bir kaseye koyup çalıştığım masanın kenarına koydum ve telefonumu elime alıp gönderdiğim notlar iletilmiş mi diye baktım ama fotoğraflar gözükmüyordu,gönderdiğimi iyi hatırlıyorum oysaki.

Klara ile olan sohbetimden çıkıp mesaj kutuma baktığımda ise gördüğüm isimle gözlerim kocaman açılmıştı gönderdiğim kişi kenan yıldızdı ama çok şükür ki henüz görmemişti o yüzden hemen fotoğrafları sildim ve derin nefesler alarak sırtımı sandaleyeye yasladım kenanla bir haftadır konuşmuyorduk ki konuşacak bir samimiyetimiz yoktu o yüzden ne kadar az muhattap olursak o kadar iyiydi.

Ders notlarımı bu sefer doğru kişiye atıp kenarda bekleyen çorbamı önüme alıp afiyetle yemiştim bilerek tavuk çorbası yapmıştım çünki büyük ihtimal şemsiyemi kenana verdiğim gün soğuk almıştım ve bu ne tesadüfki sınav haftama gelmişti yabancı bir ülkedede ne kadar kendimle ilgilenebilirsem o kadar ilgileniyordum işte.

...

Sınavdan az önce çıkmıştım ve üzerimde bir ölü yorgunluğu vardı neredeyse üç saat uyuyabilmiştim şurada bayılıp gitmememe şaşmalı.

Bildirim sesiyle çantamdaki telefonu elime aldım ve kimden olduğuna baktım,kenan mesaj atmıştı hayır olsun.

kenan:ne yazıp sildin?
kenan:seni gördüm ben birde senin okulunun yakınlarında bir kafeye gelmiştikte.

Bu şehir ne zamandan beri bu kadar küçük bir yer.

mira:öyle mi torinto küçük yer cidden.

Telefonu geri çantama koydum ve yoluma devam ediyordum ki arkamdan duyduğum tanıdık sesle adımlarım durmak zorunda kaldı.

"Öyle cidden."

Arkamı döndüğümde gördüğüm yüz biraz şaşırmamı sağlasada çok çaktırmadan yüzümü hemen geri düzelttim.

"Nereden çıktın sen?"

"Küçük cebinden çıktım."

"Pardon,beni nasıl buldun?"

"Sizin okula yakın bir kafeye gitmiştik arkadaşlarla çıkarken seni gördüm yanına gelmek istedim,rahatsız mı oldun?"

Çocuğa öyle dersen yanlış anlar tabi.

"Hayır hayır,yanlış anlamadım sadece şaşırdım kusura bakma."

"Sorun yok,nereye gidiyorsun?"

"Eve gidicem sen?"

"Bende istersen seni bırakayım."

Ani teklifiyle afallamıştım ve ne diyeceğimi şaşırmıştım ama red etmem en iyisi olacaktı.