˖⋆࿐໋

1K 101 96
                                    

"bize asla tanıştırmadığın sevgilinle nasıl gidiyor esmer bomba ?"

kaan oynadığı takımından kişilerin bulunduğu arkadaş grubuna bir sevgilisi olduğundan bahsetmişti, fakat kim olduğunu dile getirmek istemiyordu.

sorun sevgilisinin bir erkek olması değildi aksine arkadaşları eşcinselliğini biliyor, yediği boklara rağmen o'nu destekliyorlardı.

fakat her ne kadar kendileri galatasaray'ın futbolcuları olsalar da, semih ezeli rakip takımlarında oynuyordu.

semih son zamanlarda maçlara ikinci yarıda gitmeye başlamış, taraftarına kendini tanıtmıştı. fakat beşiktaş'ın sezon başından bu yana olan durumu yüzünden o bile takımını kurtarmaya yetmemişti.

"tanışırsınız bi' ara."

parmaklarında tuttuğu sigarayı dudaklarının arasına yerleştirmiş, aynı zamanda kendisini izleyen ela gözlerin sahibinden gözlerini ayırmamıştı.

"bizi onunla tanıştırırsın da yediğin bokları öğrenir diye korkuyorsun değil mi lan ?"

kaan tekrardan sigarasını parmak uçlarıyla dudaklarından ayırmış, dumanını üfleyip en yakın arkadaşını cevaplamak için dudaklarını aralamıştı.

"hepsini biliyor oğlum, ayrılamaz ama o benden."

sorgulayan ve şaşırmış bakışlarla kendisini izleyen en yakın arkadaşının yanağından makas almış, tuvalete gitmek için oturdukları masadan kalkmıştı kaan.

her ne kadar içinden gelmese de, masada diğer oturanların da derin bir sohbette olmasını fırsat bilerek ellerini kaan'ın masada duran telefonuna doğru uzatmıştı kıvırcık.

telefonu ellerine alıp masanın altına doğru indirmiş, kilidini açmak için kaan'ın doğum tarihini girmişti. yanılmamıştı da.

mesajlara girdiğinde son mesajın 'semih' diye birisinden geldiğini görmüştü, fakat diğer herkes gibi kayıt olduğundan ayrı bir arkadaşıdır diye düşündü.

fotoğraflara girdiğinde ise beklemediği bir manzarayla karşılaştı, çoğu biri esmer diğeri sarışın ve çift oldukları belli olan iki kişinin resimleriyle doluydu.

bazılarında üç kişiydiler, siyah bir kediyle birlikte. bazıları ise yalnızca sarışın çocuğun kendi kendine çektiği resimlerdi, kaan büyük ihtimalle galerisinde zaman harcamıyordu.

biraz daha kaydırmasıyla birlikte bu sarışın'ın tanıdık geldiğini fark etmiş, ama nerden tanıdığını çıkaramamıştı.

sarışın çocuğu olduğu bütün fotoğraflarda yakınlaştırıp incelerken kaan'ın masaya doğru geldiğini fark etmiş, telefonu tam yanındaki sandalyeye bırakmıştı.

"kalbini kırma sarışın'ın." demişti dudaklarını aralayıp yalnızca ikisinin duyabileceği bir ses tonunda barış.

"sanane barış ? benim sevgilim ve benden ayrılmadığı sürece istediğini yaparım."

bardağını parmaklarıyla ucundan tutmuş, dudaklarına doğru götürürken yudumlamadan tam önce yan bir bakış atmıştı esmer olan.

gecenin sonunda hepsi sigara ve hafif bir alkol kokusuyla evlerine dağılırken, barış kaan'ı evine bırakmayı teklif etmişti fakat kaan evine gitmeyeceğini söyleyerek red etmişti.

-

galatasaray konyaspor'u 3-1 mağlup ederek 3 puan kazanmış, süper lig sezonunun şampiyonları olmuşlardı.

kutlamalar zaman geçmeden başlamış, istanbulun her tarafı kırmızı sarıya boya boyanmıştı adeta.

semih de aynı gün kasımpaşa'ya karşı oynadıkları maçta son dakikalarda gol atmış, fakat yine de 2-1 kaybetmişlerdi.

soyunma odasında oturup taraftarların paylaştıkları kutlama videolarında sevgilisini bulmaya çalışıyor, onun adına mutlu olmaya çalışıyordu.

bir anda telefonunun üstünden gelen arama bildirimiyle yorgun çökmüş gözleri parlamış, telefonu hemen kulağına götürmüştü.

"bir tanem kutlamadan sonra bar'a geçeceğiz, sen de gelmek ister misin ?"

semih kaan'ın teklifi üzerine fazla düşünmemiş, en azından kendisinin de biraz kafa dağıtmış olabileceğini düşünmüştü.

"olur sen bana nereye gittiğinizi söyle katılırım size."

soğuk bir duştan sonra üstüne yanında getirdiği yedek siyah pantolon ve üstüne de keten bir gömlek giyip kaan'ın attığı konuma gitmişti.

geldikleri bar şehre bir tık uzak, ama yine de kalabalık bir yerdi.

semih dışarıdaki bir kaç galatasaraylı futbolcuyu tanımış, doğru yere geldiğini anlamıştı.

içeri girip loş ışıklı ve yüksek müzik sesli ortamda esmer oğlanı aramaya başlamış, fakat zaten oynadığı maçın yorgunluğuyla fazla efor sarf edemiyordu.

sonunda bir şekilde kaan'ı bulacağını düşünüp pes etmiş, kafasını dağıtmak için alkollü bir şeyler sipariş etmeye gitmişti.

o loş ışığa rağmen gözlerine sarı kıvırcık saçlı birisi ilişmişti, tanıdık geliyordu bu sima.

kaan'ın takım arkadaşıydı, barış alper yılmaz, tanımamak mümkün değildi ülkedeki güncel ünüyle.

barış alper ise kısa sürede tanımıştı sarışını, henüz bir kaç gün önce en yakın arkadaşının telefonunda gördüğü çocuktu.

kendisini meraklı gözlerle izleyen sarışının yanına yaklaşmış, kollarını önünde bulunan masaya dayamıştı.

"yalnız mısın ?"

semih'in beklemediği bir anda yanında duran kıvırcık kulağına doğru eğilmiş, sağ elini de omzuna koymuştu.

bakışlarını zaten kendisine bakmakta olan ela gözlere çevirmiş, bir eliyle de elindeki omzunu indirmişti.

"değilim aslında, sevgilim de burda."

barış alper duyduğuyla birlikte dudaklarını kıvırmış, alaycı bir gülümseme yerleştirmişti yüzüne.

"senin gibi birisini burda tek bırakıyorsa malmış."

-

gsnin şampiyonluk kutlamasını yazarken canımdan can gitti...
bu sene kara kartalım yaşayacak o kutlamayı 💪🏻🦅
bu arada kaan'ın cümlelerini kaan'ın ses tonuyla okuyunca asırı cekici oluyor ASIGIM

broken trust ,, barsem.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin