sanki elinde olmadan bacakları onu barışın tek keremle kaldığı odanın önüne getirmiş gibi kapıyı tıklatmaya cesaret edemiyordu, neler diyeceğini tartıyordu aklında.
saatin geç olmasından dolayı kapıya hafifçe iki kere tıklatmıştı. 10 saniye beklemesinin ardından tam arkasını dönüp gidecekken kapıyı kıvırcık saçları dağınık, bacağı bandajlı, bol sweatshirtlü ve uykudan uyandığı belli olan bir beden açmıştı.
"uyandırdım galiba, gideyim ben iyisi." barış semih'i bileğinden yakalayıp arkasını dönen bedeni kendisine doğru çevirmiş, bileğindeki elini kendisinkine göre küçük kalan ele indirmişti.
"yavrum uyandırdın bile işte, bir şey mi oldu." ilk defa barış'ın uykudan uyanmış halini görüyordu, genelde kendisi uyanmadan evden çıkıp gittiği için.
"dışarı mı çıksak ? kerem abi uyuyordur şimdi." barış tek eliyle arkasındaki masada olan oda kartını alıp kendisini bekleyen sarışınla dışarı adımlamıştı.
otelin bahçesine çıkana kadar ikisinden de tek kelime çıkmamış, semih başı eğik, barış da semih'i izleyerek gelmişlerdi oturacakları yere.
"seni ben çağırdım ama senin de bana bir açıklama borçlu olduğunu düşünüyorum barış."
barış saçlarında olan elleriyle kıvırcıklarını son bir kez karıştırarak düzen vermeye çalışmış, ardından semih'in oturduğu tarafa doğru eğilmişti.
"ya tamam başta kaan kıskansın diye yaptım, çünkü asla elindekilerinin değerini anlayamıyor. bir de senden objeymişsin gibi bahsediyordu, o kadar sinirlerime dokunuyor ki. semih yemin ederim ben seni ilk öpüşümde bir sonraki görüşümde susuz kalmış gibi hissedeceğimi bilmiyordum. benim bile anlandıramadığım hisler var, adını bile bilmiyor olabilirim."
semih gözlerini elalardan ayırmadan pür dikkat dinlemiş, son bir kaç cümleden sonra mavilerinin parlamasına engel olamamıştı. bulutlu mavi bi gökyüzüymüş gibi geliyordu gözleri barış alper'e.
"barış yaptığın şey gerçekten çok kırıcı, ilgi orospusu gibi gözükmek istemiyorum ama senin düzelttiğini sandığım kırık kalbim barış alper yılmaz tarafından daha çok kırıldı."
barış kollarını sarışının boynuna sararak başını göğsüne yaslamasını sağlamış, uzadıkları belli olan sarı saçlara dudaklarıyla öpücükler kondurmaya başlamıştı. en sonunda ise konuşmak için çenesini semih'in saçlarına yaslamış, sarı ışıkların hafifçe aydınlattığı boş alana bakmıştı.
"çok özür dilerim semih, senin bu kadar hassas olduğunu ve senden bu kadar hoşlanacağımı bilseydim en başından yakınlaşmak istemezdim."
başının yaslandığı yerden dolayı sarışın cevap verememiş, yalnızca kendisini azıcık geriye çekip başını kaldırarak barış'ı incelemeye başlamıştı.
kıvırcığın yanağında ilk defa ıslaklıklar görüyordu, koskoca bir adama gözyaşları bu kadar yakışamazdı diye düşünmeden edemedi. karşısındaki yüze yaklaşarak önce sıcak nefesiyle barış alperden bir tepki beklemiş, yanıt alamayınca da dolgun ve soğuktan pembeleşmiş dudaklara bir kaç saniyelik bir buse kondurmuştu.
dudaklarını ayırmasının ardından sırtındaki eller yanaklarına çıkmış, barış semih'in dudaklarını yanaklarındaki elleriyle büzerek bir sürü öpmeye başlamıştı.
"istanbul'a dönelim daha güzel affettirmeye çalışacağım kendimi, senin o güzel kalbine layık olmak istiyorum."
—
ŞİMDİ OKUDUĞUN
broken trust ,, barsem.
Romance'semih sevgilisinin açtığı yaralara barış alper'in yarabandı olduğunu düşünüyordu. fakat hesaba katmadığı şey ise ela gözlü çocuğun amacıydı.' barış alper yılmaz x semih kılıçsoy