broken trust ,, barsem.

˖⋆࿐໋

semih kapısına vurulma sesiyle uyanmış, koltukta uyuyakaldığından her yerinin tutulduğunu fark etmişti.

barış'ın yokluğuna bile şaşırmamış, sadece ne ara gittiğini merak etmişti.

yattığı yerden doğrularak koltuğun başındaki tişörtünü eline alarak kapıyı açmaya gitmişti.

"kaan ?"

"semih benim cüzdanım burda mı kalmış ? barış'la oturuyorduk yeni fark ettim."

kaan semihin yüzüne baktığı gözlerini istemsizce vücuduna indirmiş, yüzünü buruşturmuştu.

"ben denk gelmedim cüzdanına, gir içeri bak istersen."

"bu izler ne semih ?" semih başını eğerek hâlâ çıplak olduğunu fark etmiş, elinde tuttuğu tişörtü üstüne geçirmişti.

"sana ne kaan, geçicek misin içeri ?"

kaan kollarını iki yana açıp her zamanki dalga geçer gibi olan o yüz ifadesini almıştı.

"yok kalsın, misafirin falan vardır senin şimdi. rahatsız etmeyeyim."

"kaan mal mısın misafirim olsa niye içeri geçmeni söyleyeyim ?"

esmer oğlan kaşlarını 'bilmem' dercesine kaldırmış, sarışın olanın omzuna çarparak zaten ezbere bildiği eve girmişti.

önce yatak odasına, ardından sırayla mutfak ve salona bakarak gezmişti içeride. sarışın ise o sırada oturmuş, eski sevgilisinin varlığını görmezden gelerek telefonuna bakıyordu.

"semih ?"

"efendim ?" başını telefonundan kaldırmadan cevap vermişti.

"benimki yok ama barış'ın cüzdanı burda."

kaan'ın elinde sallayarak tuttuğu siyah basit cüzdanı fark edince gerilerek ayağa kalkmış, uzanarak almaya çalışmış fakat başarısız olmuştu.

"belki ikinizin cüzdanları karışmıştır kaan, seninki de ondadır."

"barış alper ile yattın mı semih ?" semihe ayak parmak uçlarının birbirine değecekleri kadar yaklamış, aralarındaki 6-7 cmlik fark yüzünden başını eğmek zorunda kalmıştı kaan.

"delirdin mi sen ? niye öyle bir şey yapayım." mavilerini esmer oğlanın kapkara gözlerinden kaçırıyor, konuşurken kelimeleri yutuyordu. başına gelmesinden en çok korktuğu şey de buydu başından beri.

"bana yalan söyleme semih, barış'ı tanıyorum. ama seni artık tanıyamıyorum."

"sen beni ne zaman gerçekten tanıdın ki kaan ?" içi dolmuş ve kızarmış gözlerini bu sefer kara gözlerle buluşturmuş, istemeden dudaklarını büzmüştü yüzünde hayal kırıklığı olan adamın karşısında.

aniden karşısındaki elin kalkmasıyla refleks olarak elleriyle yüzünü siper etmiş, fakat hiçbir temas hissetmemişti.

"özür dilerim, vurmayacağım sana. barış'ın beni bilerek buraya gönderdiğini biliyorum, cüzdanımı alırken fark ettim o'nu. ama gerçekten beni hayal kırıklığına uğrattın semih."