IL MIO GATTO • Texting

•23•

|•°•|

Cecile Cox

Birkaç dakika arabanın içinde sessizce oturuyordum. Yanımda arabayı kullanan Gabriel ise bana yan bakışlar atıyordu.

Sesizlik beni rahatlatıyordu aslında. Pekte konuşmasak iyiydi.

"Ne oldu? Hani şüphelendiğin bir adamın arabasına binmezdin?" Gabriel'den çıkan alaylı bir ses ile ona kaşlarımı çattım.

"Ben öyle bir şey söylemedim." Gabriel direksiyonu çevirirken güldü. Ona doğru baktığımda yanağında ki gamzeyi fark ettim. Normalde sürekli somurttuğu için hiç onun bir gamzesi olduğunu fark etmemiştim.

"Sanki bizden şüphe etmiyorsun. İkisi de aynı sonuca varıyor. İstiyorsan silahları tekrar sana vereyim." Ona gözlerimi devirdim. "Size hâlâ güvenmiyorum zaten. Sadece Giulia için seninle geliyorum. Silahların cebinde kalsın."

"Onun için ilaçları tek başıma da alabilirdim." Onu umursamadım ve cama doğru yasladım. Yalan söylemeyeceğim, İtalya sıcak olur sanıyordum ama yaz akşamları burası biraz soğuktu. Soğuk söz konusu olunca vücudum biraz hassaslaşıyordu.

Aniden Gabriel'in yavaşça arabanın klimasını açtığını ve eliyle biraz bana doğru ittirdiğini görmüştüm. Klimadan esen sıcak hava ile biraz ısındım.

Derin nefeslerle yolculuğumuza eşlik ediyordum. Gerçekten bu adamla bir saat yolculuk yapacaktım ve şu an sadece on beş dakika geçmişti.

Sessizlikten her ne kadar hoşlansam da biraz gerici bir hava vardı.

Gabriel'in boğazını temizlemesi ile ona döndüm. "Bakın, Cecile Hanım, ben sizden sert tavrım için özür dilerim. Başlarda Alara Hanım'a karşı biraz önyargılı davrandım. Doğal olarak sizinle de aramız bozuldu."

Sözleri biraz düşünmeme neden olmuştu. Aslında ona karşı bir kin veya nefret beslemiyordum. Sadece Türkiye'ye geldiklerinde Alara'ya yaklaşımından pek hoşlanmamıştım. Bu yüzden ona hep sert ve kısa cevaplar vermiştim.

Şimdi ise özür diliyordu. "Bunu bana değil. Alara'ya söyle." Gabriel yola dikkatle bakarken başını salladı. "Tabii ki, bu işler bitince Alara Hanım'dan özür dileyeceğim."

Ona başımı salladım ve önüme döndüm. Birkaç saniye sonra bana baktı. "Siz beni affettiniz mi?"

"Sana herhangi bir kinim veya nefretim yok. Olmadığı için de affetmem gerekmiyor. Aklın başına geldiği için sevindim." Düz bir cevap vererek yolu izlemeye devam ettim.

"Mi prendono in giro per via di Diego..." (Diego yüzünden dalga konusu oluyorum...) Gabriel ağzında birkaç kelime geveledi. Sanırım İtalyanca konuştuğu için anlamamıştım.