Yüzerek arkadaşlarımızın bulunduğu yere geldik. Taşlar gerçekten de kalçamı hafif sıyırmıştı,hissediyorum. Biz sudan çıkarken Ferdi, Cenk,Barış, İsmail,Kerem Abi, Mine ve Arin tam takım bizi izliyorlardı. Kalçamı tutarak Ferdi'nin yanına yürüdüm. Kenan alayla sırıtarak kolumu tutuyordu.
İyice denizden uzaklaşıp yanlarına oturdum. Kenan da benimle beraber yere çöktü.
Barış hafif bir merakla kaşlarını kaldırdı;
-Ne oldu sana Arda?
-Sen mi birşey yaptın lan? dedi Ferdi.
Kenan gülmemek için alt dudağını ısırdı;
-Ne yapmış olabilirim Ferdi, Hmm Allah aşkına?
-Senden herşey beklenir. Ortalık da tenha. Gözüm tutmuyor seni.Arin elindeki deniz kabukları ile yanıma oturdu. Bunlar klasiklerdi. Aklıma taşlarımız gelince fark ettirmeden cebimi yokladım. Yerindelerdi şükür.
-İyi misin sen? Gülümsüyordu.
-İyi misin Arda? dedi İsmail Abi.
-İyiyim abi ya, sadece düştüm.
-Dikkat et. Bir deniz kabuğu emaneti ecele teslim eder.Herkes güldü. Mine dahil. Kız bazen benimle sanki hiç sorunu yokmuş gibi çok tatlı olabiliyordu. Gerçi sorunumuz var mı onu bile bilmiyorum ya.
Mine ayağa kalkıp ve İngilizce öğretmeninin Arin ve onu çağırdığını ama daha yeni hatırladığını söyleyince ikisi birlikte telaşla yanımızdan ayrıldılar.
Barış,Kerem'in sırtına atlamıştı. Kerem onu sırtından denize atacakken anırarak gelen Bora ile durdu.
-Oturmaya mı geldik BEYLEERR!!
Ateş ve Bora kolkolaydı.
-BEYLER EFSANE BİR YER BULDUM.
-Bağırmadan söylesene lan.
-İyi tamam kes. La mükemmel bir yer bulduk. Böyle bar tarzı restorant gibi bir şey. Gelin akşamı orada geçirelim. Baran Hoca 12 ler için kıyak geçti. Siktirin gidin ama 12 gibi çadıra dönün dedi. Gruba yazıp kontrol edecekmiş herkesi ona göre dedi.- Hoca değil baba,baba. Bu nasıl fevkalâde güzel bir insandır Yarabbi.
-Yaa, sorma! Geçen yıl sınıfta bıraktı beni vicdansız. Şimdi de 12 ler diye cızırdıyor.
İsmail abi ağzını eğerek Baran Hocamızı taklit etti;
-İsmoil yovrum, seğn dingil mysin? Buğ nasığl sınav? Ayvı sığıfı takrarğ oku tahtağlarin yerine otursunğ.
Ulaaannn... Babam yağlı kemerle dövdü beni. Hiç unutur muyum..-Boşver oğlum. Geçti gitti. Hadi Bora sen önden git dostum.
-Bu arada beyler bende hiç para yok.
-Al benden de o kadar sadece şort giyip çıktık.
Barış ve Ferdi laflarını bitirdikten sonra ellerini kaldırıp boyunlarını büktüler.
-Ne demek la o? Ben öderim. Herhâlde liseli olarak son yemeğimiz olacak. Hatıram olsun size.
Kerem Abi ağabeyliğini yapıp, Bora ile beraber önümüze düştü.
Kenan omzumu sıvazladı.
-Yardım ister misin canım?"Canım mı?" Hiç de dalga geçer gibi bir mimik yoktu yüzünde. Onu böyle görünce sahilde konuştuklarımız aklıma geldi. Gözlerimi kaçırdım.
-Yok. Çok acımıyor. Teşekkür ederim.
-Koluma gir en azından.
-Hayır ya sen rahatça git. Ben yavaş yavaş ilerleyeceğim.
-İnat etme lütfen. Bacağın incindi biliyorum. İzninle..
Kolumu tutup koluna geçirdi.Daha fazla diretmedim, hafifçe ona yaslandım ve yürümeye devam ettik.
-Ee nerede bu mistik yer?
-Az daha ileride.
-Alkol içebilir miyiz acaba?
Ferdi böyle söyleyince şaşkınlıkla ona baktım. Benim baktığımı fark edince adımlarını yavaşlattı.
-Senin için değil bebek ekmek boşuna heves etme.
-Hani sen de içmiyordun Ferdi?
-Kim dedi?
-Banane ben de içerim o zaman.Kollarımı kavuşturup kaşlarımı çattım.
Ferdi hem gülümsedi hem de kaşlarını kaldırdı.
-İzin vermiyorum. Nasıl içeceksin?Çocuklar durunca cevap veremedim.
-İşşte burasıı..
-Tam da senden beklendiği gibi. Buranın Kerhane olmadığına emin miyiz?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Arken Taşı ☀️⭐
FanficYaşamak ve nefes almak arasındaki farkı bana o öğretmişti... Herkes hosgeldiii✨⭐ Arda Güler ~ Kenan Yıldız Barış Alper~ Ferdi Kadıoğlu Kerem Aktürkoğlu ~ Altay Bayındır Semih Kılıçsoy (Tüm hak...