Uzun boylunun elleri kumral çocuğun belini sarmıştı.
İkisi gözle görülür bir uyum içindelerdi.
Kenan şaşkınlık ve mutluluğun verdiği sarhoşlukla mırıldandı.
-Çıkalım mı?Arda heyecanına yenik düştüğü için kekeledi.
-N-ne?
-Yani yukarıya çıkalım. Yemek için. Doymadın biliyorum.
-Ş-şey ben.. Ah ne diyorum ben ya kafamı karıştırdın aptal. Hadi gidelim artık.Kenan kıpkırmızı olmuş Arda'ya bakınca kahkahalarını tutamadı.
-Elma gibi oldun birdenbire sen? Utanma Arda. Hem elma en sevdiğim meyve. Seni böyle gördükçe yemek istiyorum.
-İlan-ı aşk ederken kiraz gibi olan ben değilim Kenan. İnan sen de o zaman çok iştah açıcı görünüyordun. Eh afiyet de oldu zaten.
Kenan bir kaşlarını kaldırmış beni hayret karışımı bir alayla dinliyordu. Bu kadar arsız olmam onu şaşırtmış olmalı.
Gülümseyerek elimi yüzüne çıkardım.
Aşık olduğum ve bakmaya kıyamadığım yüze doya doya dokundum.Tebessüm etti ve yavaşça konuştu.
-Tamam. Öyle bakma.. Sen öyle bakarken bir şey yapmadan durmak çok zor. Hadi yemeğe gidelim.
-Beyler?
Ferdi'nin sesini duyar duymaz hızla Kenan'dan kendimi çektim.
-Ferdi?
-Neredesiniz siz iki saattir? Deliğe düştünüz sandım.
-Tam da geliyorduk.
-Bir şey mi oldu size böyle? Yoksa kavga mı ettiniz?Kenan sırıttı.
-Öyle ufak bir yiyişme oldu ama hallettik.
Sorun değil, değil mi Arda?
-Evet. İyiyiz. Hadi gidelim.
-E gidelim bari.Bir elimi Ferdi'nin diğer elimi Kenan'ın koluna sardım.
Ferdi birleşen kollarımıza bakıp gülümsedi.
-Herhâlde bu gün iyi tarafından kalktın. Günlerdir gülen yüzüne hasretiz de.Sözlerinde gizli sitemi fark ettiğimde içim sızladı. Çoktandır onları ihmal ediyordum bunun farkındaydım. Okula dönünce her şeyi telafi etmek için kendime söz verdim.
-Hasret misiniz gerçekten?
-Değiliz.
-İşte siz busunuz. Ne iyi yapmışım.Bir anne gibi ilgiliydi benimle. Ama hiç birimize olan özlemini itiraf etmezdi. Barış bu yüzden de işi biraz zordu açıkçası.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Arkadaşlarımız masaları temizlemiş millete çay servis ediyorlardı.
Barış köpürerek Kenan'a yaklaştı.
- Hoş geldiniz ağam. Buyrun oturun bir çay verelim.
-İyi olur Barış valla. Hararet bastı zaten.
-Lan sen Almansın kendine gel. Çay hararetini alıyor mu?
-Hem de nasıl.
-Kes. Hoca görevi sana, bana ve Bora'ya vermiş. Hemen tabanları yağlamışsın. Nereye kayboldunuz?
-Tuvaletteydik.
-Niye kız grubu gibi beraber gittiniz gerizekalılar?Ferdi, Barış'ın son derece ciddi hâline rağmen kahkahayı patlattı.
- Çok önemli bir konu konuşuyorduk Barış.
-Cinsiyet mi değiştireceksiniz Ferdi?Bu defa gülen Barış'tı
Ferdi "aaman" dercesine elini sallayarak sandalyeye oturdu.
-Bir çay alabilir miyim?
-miyim deyin canımı alın.
-O zaman ben de bir çay alabilir miyim Barış?
-Olur Arda'm.
-Bana çay yok mu?
-Sana yok gurbetçi piç. Az ye de uşak tut.
-Offf.. Ne bu ırkçılık. Suriyeli miyim ben?Barış Kenan'a bir göz kırparak son çayı Suriyeli Ahmet'in önüne bıraktı.
-Afiyet olsun abim.
-Sağlasın Barış Abe.Kenan sinirle doğruldu.
-Orusp..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Arken Taşı ☀️⭐
FanficYaşamak ve nefes almak arasındaki farkı bana o öğretmişti... Herkes hosgeldiii✨⭐ Arda Güler ~ Kenan Yıldız Barış Alper~ Ferdi Kadıoğlu Kerem Aktürkoğlu ~ Altay Bayındır Semih Kılıçsoy (Tüm hak...