15

354 27 20
                                    

3 gün bolum atmicaktımda kıyamıyom

-

Sabaha kadar uyuyamamıştım. Kabullenmesi zor olsada Avukat olamayacaktım. Bende oyuncu olarak kariyer yapardım.

Küçükken en sevmediğim şey insanların hakkımda, hakkımızda konuşmasaydı. Büyüyünce unutlur, göz önünde olmam diye düşünürdüm. Ama öyle olmuyomuş.

Saat daha 8di. Kimse uyanamamıştı.

Defne otelde kaldığını söylediğinde itiraz etmesine izin vermeden yan odamı ona ayarlamıştım. Kaç yıllık arkadaşımdı, ne bana nede başkasına en ufak yanlışını görmemiştim. Ama yinede tam olarak güvenmiyordum.

Gerçi bu aralar kimseye güvenmiyordum. Tuanaya bile.

Ama Mustafaya karşı çok farklı şeyler hissediyordum. Ona karşı hissettiklerimi daha önce kimseye hissettiğimi hatırlamıyordum ama adınıda koyamıyordum.

Telefonum elinde yataktan kalkıp odamın banyosunda elimi yüzümü yıkadım.

Mustafa
Gunaydın
Sen uyanmamıssındır gerci
Oh yat oglene kadar
Uyanırsan
Kahvaltıya gidelimmi

Gunos
Uyuyamadımki

Nolduki

Oyuncu oluyom

Ne
Hukuk okumuyomudun sen

Baba torpiliyle dizide oynicam

Oha
Niye

Öyle istiyo babam

Anladım
Kahvaltı?

9 bucuk gibi uygunmudur

Sana hep uygunuz

Ayy
9bucukk o zaman

Tamaam
'❤️bırakıldı'

Elimde telefonumla odamdan çıkıp aşağıya indim. Aklımda kahvaltı yapmak vardı ama Mustafanın mesajından sonra kahve yapmaya karar vermiştim. Kulaklıklarımı takıp rastgele bi şarkı açtım.

Minik serçe

Şarkıya bakın Allah aşkına.

Kahvemi yapıp hazırlanmak için odama gittim. Hızlıca bir duş alıp giyindikten sonra saçlarımı yaptım. Hızlıca makyajımıda yaptıktan sonra çanta seçip aşağı indim.

09.15

15 dakika kalmıştı.

Merdivenlerden gelen sesle oraya döndüm. Sezen abla uyanmıştı.

"Güzelim günaydın nereye"

"Mustafayla kahvaltıya"

"İyi iyi"

Gülümseyip telefonumla birlikte koltuğa oturdum.

Mustafa
Geldim
Çık

Çıkıyorum

Koltuktan kalkıp çantamı aldım. Sezen ablayı yanağından öpüp dışarı çıktım.

Mustafanın arabasını yanına gittikten sonra saçımı arakaya atıp yan koltuğa oturdum.

"Günaydın"

"Günaydın ya" dedim.

Geçen gün Minalarla birlikte geldiğimiz mekana geldik. Masalardan birine geçip 2 kişilk kahvaltı söyledik.

"Nasılsın"

"İyi gibiyim sen"

"Aynı bende antrenman var 2 saate"

"Yetişirsin ya"

"Yetişirim ya"

"Biz lisede aynı okulamıydık ya"

"Evet, hatırlamıyomusun"

Lise hakkında hatırladığım tek şey babamın piskolojik baskısıydı. Üzerinden çok zaman geçmediği halde gerşey kesik kesikti. Mustafayıda hatırlamaya çok uğraşmıştım ama olmuyordu.

"Malesef"

"C sınıfındaydım ben. Hatta bi ara konuşmuşruk senden hoşlanıyorum ama seni zorlamam demiştim"

Hatırlamak için kendimi zorlamaya başlamıştım yine.

"Bende derslerime odaklanıcam demiştim"

"Hah" dedi mustafa yüzüne yayılan gülümsemeyle.

"Ay hatırladım ya, ben o çiçekleri kitabın arasına koyup kuruttum sonrada anı kutuma koydum biliyomusun."

"Gerçektenmi"

"Gerçekten"

"Hala duruyolar yani"

"Eveet"

Yine gülümsedik.

Telefonumdan gelen bildirimle gözlerim masadaki telefonuma indi

Babam
*konum*
11.30ta orda ol

Derin bi nefes aldım.

"Nolmuş"

"Babam konum atmışta"

"Sen hala istemiyosun sanırım"

"Hayır"

"Belli"

Biz konuşurken kahvaltılarımız gelmişti.

"İdil sana bişey sorucam"

"Sor tabi"

"Sen," dedi. "O gün o parkın orda bana bende senden hoşlanıyorum derken ciddimiydin yoksa konuşma akışıylamı gelişti?"

"Ciddiydim"

"İdil," dedi. "Çok belli ediyomuyum"

"Neyi?"

"Unutamadığımı"

-

Biz geldiiikk

Bugun ilk idmana cıktı a milli takımımız

Semihin sol kasığında zorlanma var

O çıkamadı

Bi yüzü gülmedi milli takımda

Cocugum ya

Neysee

Bolum nassiiiill

Gecis bolumu sayılır

Optum sizii🤍




Formidable|Mustafa Erhan Hekimoğlu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin