7

510 39 20
                                    

"Of kızlar yardım etsenize ya"

Tuana ve Defneye söylemek gibi bi hata yapmıştım ve tüm gün Mustafayla başbaşa olucakmışım gibi konuşmuşlardı. Hayır Mina tanışmak istiyomuş yani??

Ben inandım sizde inansanıza...

Kızlarla tüm dolabımı karıştırımıştık. Heryer heryerdeydi.

Telefonumun sesini duydum.

Nereye koymuştum lan ben telefonu. Sesin geldiği yerlerde bulup kapanmadan açtım.

Mina.

"Alo"

"Alo idil bişey dicem ya"

"Dee"

"Aynı renk elbisemi giysek."

"Olurr sen karar ver yaz bana"

"Tamamdırr" dedi ve kapattı telefonu.

Bir dertten daha kurtulduk dostlar.

Şimdi bide karar vermesini bekliyecektik.

"Defne" dedim. "Sen sabah kulağıma bişeyler dedin anlaymadım tam anlatsana."

Neyden bahsettiğimi hatırlamaya çalıştı. Sonra Tuanaya döndü.

"Mustafanın İdile bakışını görmen lazım varya"

"Nası baktıki"

"Sen hani elini elinin üstğne koyup aldın ya telefonu biz çıkana kadar sana baktı ama öyle böyle bi bakış değil aşığım diye bağırıyodu gözleri ya"

Tuana Defneye elini uzattı.

"Shipliyomuyuz hocam?"

Defne elini sıktı Tuananın. "Shipliyoruz hocam."

Şu birlikte yola çıktığım arkadaşlarıma bakın

Tekrar mina rayınca hemen açıp kulağıma götürdüm telefonu.

"Beyaz elbise giyicem ben sende siyah giy daha guzel olur hatta ben siyah çanta alıyım sen beyaz al"

"Tamamdır"

Tekefonu direkt kapattı.

Bende aklıma direkt geldiği gibi kalçalarımın tam altında biten siyah düz elibesi giydim.

Kolları uzundu ve benim uzun bişey giyince uçlarını avucuma kadar çekme gibi bir alışkanlığım vardı.

Sonrasıbda makyaj masamın önüne oturup çokta abartı olmayan bi makyaj yaptım.

Saçımıda yapıp tekrar kalktım.

Yanıma beyaz çantamı aldım. İçinde gerekli herşey vardı zaten yedek çanta gibi kullanıyordum.

İ harfli ve ucubda bulut olan iki kolye taktım.

Gümüş küpe takıp parfüm sktıktan sonra telefonumu elime aldım tekrar.

Mustafa: kapının önündeyim.

Grliyoruö

Hızlıca ayakkabılarımı giyip çıktım. Mustafa arabanın önünde beni bekliyodu.

Üzerinde siyah polo yaka tişört ve bol kot pantolon vardı.

Bu çocuk çok fena bişeydi ya.

Yine benim kapımı açıp oturmamı bekledi.

Ben oturduktan sonra hızlıca yanıma geçti.

O arabayı çalıştırırken bende telefonumu çıkardım.

"Hikaye atıcakmısın bu akşam"

"Atarım noldu."

"Merak ettim"

Aslında şuan onu çekip paylaşmakta istiyordum ama bugün yeterince düşmüştük magazine.

"Onunla üşümezmisin ya"

"Neyle"

"Elbiseyle"

"Ne varmış elbisede ya"

"Kısa değilmi"

"Hava sıcak mustafa"

"Ya öylede ne biliyim belki içerisi soğuktur."

"Değildir"

"Ya öyledir"

"Mustafa"

"Tamam" dedi gözlerini yoldan ayırmazken.

Evet cidden kısa oldu bu sefer

Şimdi bi bölüm daha tazmaya gidiyorum

Bayy✋🏿










Formidable|Mustafa Erhan Hekimoğlu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin