Yaz okulu bugün çok sakin geçiyor. Yemekten sonra dinlenmek için spor salonunda oturuyoruz. Yapılacak hiçbir şey yok voleybol oynamamıza da izin vermiyorlar Ege ve arkadaşları şu anda şişe çevirmece oynuyorlar, keşke bizi de çağırsalar neyse onlara kalmadık. Ben de hocadan izin alarak lavoboya gittim lavoboya gitmek için ilk önce satranç odasından geçmen gerekiyor benle birlikte hiç tanımadığım biri daha geldi ismini sordum "Mira, senin?" dedi, " Benim de Güneş memnun oldum." dedim. Satranç odasında oturan, gözlerini telefonundaki oyunundan 1 saniye bile ayırmayan sarı uzun saçlara sahip bir çocuk gördük. Mira
"Taş" dedi. Ben, "Kaya" dedim, o da " Meteor" dedi o sırada çocuk bizi duymuş olmalı ki bize baktı ve yüzünde küçük bir gülümseme belirdi ve gözlerini Mira dan alamadı. Bir şeyin farkına vardım, biz Mira'yla çok benziyoruz, ikimizde Mabel Matiz dinliyoruz, gözlerimiz saçlarımız kopya gibi. Aynı şeyi aynı anda düşünüyoruz söylediğimiz bile oldu. Aslında yaz okulu tahmin ettiğim kadar da kötü ve sıkıcı değilmiş. Bana bu derece çok benzeyen birini yaz okulunda bulmak aklımın ucundan bile geçmezdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaz Meteoru
ChickLitOkulların tatil olmasıyla yaz okuluna başlayan Güneş sırlar küpünü taşıyan Ege ile başı dertte.