8,2 saniye

164 17 1
                                    

2 gün sonra...

Sabahları olan ingilizce dersi ile voleybol dersi yer değiştirmiş artık sabahları ilk saat voleybola sonra ingilizceye gidiyoruz. Yaz okuluna yeni yardımcı grup lideri gelmiş ama bizden sadece 1 yaş büyük, ismi Çağrı, düz siyah saçları var.

Sabah saat dokuz, voleybol dersi için bekliyoruz. Nur ve ben kulaklıkları takmış müzik dinliyoruz, Mira Instagram'da taş çocuklara bakıyor, Buse soyunma odasında bonesini ve gözlüğünü kaybetmiş onları arıyor, biz de yardım etmiştik ama bulamadık. Eda ise telefonundaki resimlere bakıyor. Çağrı bizim yanımıza doğru geliyor :
Çağrı- Merhaba, benim ismim Çağrı yeni yardımcı grup liderinizim, herhangi bir problem olursa bana gelebilirsiniz.

Kızlar teker teker isimlerini söyledi, sıra Eda'ya geldiğinde Çağrı'nın gözlerindeki ışığı ve sevgiyi tek ben fark etmiş olamam,eli ayağı resmen birbirine dolanmıştı.

Eda'nın da bunun farkında olduğu apaçık belliydi ve halinden memnun bir şekilde gülümsüyordu, ikiside kıpkırmızı olmuşlardı, Çağrı Eda'nın gözlerine tam 8,2 saniye boyunca baktı, sonra da "Gitmem lazım görüşürüz."deyip diğer çocuklarla tanışmaya gitti.

Tam o gittiğinde Buse soyunma odasından çıktı, yüzündeki ifadeye bakılırsa bone ve gözlüğünü bulmuştu. Voleybol saati geldi, Buse bone gözlük aramaktan spor ayakkabılarını giymeyi unutmuştu aceleyle soyunma odasına giderken bize gidebilirsiniz şeklinde işaret verdi, biz de giderken Çağrı'nın da 7 metre ilerden geldiğini gördüm.

Buse'nin ağızından

Nasıl oldu da unuttum şimdi geç kalıcam yaa!
Ayakkabılarımı giyidiğim gibi ışık hızında çadıra doğru koşmaya başladım, o kadar hızlıymışım ki duyduğuma göre Çağrı denen o yeni yardımcı grup liderine çarptım ve üzerine düştüm, kalbim ilk defa bu kadar hızlı çarpıyordu ve yüzümün kızardığına kalıbımı basabilirdim.

Tam 8,2 saniye boyunca gözlerimin içine baktı. Ben afallamış şekilde ayağa kalktım ve özür diledim. O da "Sorun değil, haydi! Voleybol dersi başladı geç kalma." dedi. Ben de tekrar özür dileyerek tamam şeklinde başımı salladım.

O, gitmeden önce "Koşma, birdaha ki sefere bu kadar şanslı olamayabilirsin Eda" dedi. Ben ondan 5 metre kadar uzaklaşmıştım bile, yalnız bana Eda dedi (?) birdakka ya kardeşimle ne ara tanıştılar ki. Ne ara tanıştılar da ben onların yanında yoktum, derken hoca beni çağırdı ve neden geç kaldığımı sordu ben de bone, gözlük yüzünden ayakkabılarımı giymeyi unuttuğumu anlattım.

Buse geldiği gibi bize Çağrı'yı ve düşüşünü anlattı. Çağrı tabikide ikizleri bilmediğinden kalbini ikisine de kaptırmıştı... Buse'nin de yanakları aynı Eda'nın deminki yanakları gibi kıpkırmızı olmuştu.

Yaz MeteoruHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin