Talihsizlik

140 15 4
                                    

Yine o sıkıcı günlerden birindeydik, yaz okulu başlayalı 1 hafta olmuştu, şimdiden çok iyi dostlar edinmiştim ya da edindiğimi sanmıştım.

Evet itiraf etmek gerekirse Ege ve onun kendilerini bir şey sanan arkadaşlarından nefret ediyordum, tiksiniyordum, özellikle Ahmet'in Nur'u üzmesinden korkuyordum ama Ahmet diğerlerinden farklıydı yine de endişeleniyordum işte.
Deniz ve Ceren'e gelirsek başlarda iyi kızlara benziyorlardı hatta onlarla arkadaş olmaya bile çalışmıştım ama her seferinde başkalarını aşağıladıkları için bu pek mümkün olmuyordu, yanımızdan geçerken de omuzlarını sertçe kasten bize çarpmaları da cabası. Ne olursa olsun onlar gibi olmamak için nazik davranıyordum ama altta da kalmamaya çalışıyordum. Bir keresinde soyunma odalarının arka tarafındaki koridorda beni kenara çektiler bakışları küçümser ve alaycı olsa da yüz ifadeleri korkuyla sordukları sorunun cevabını bekliyordu, Ceren kulağıma " Ege'den mi hoşlanıyorsun?"dediği anda buz kesildim ve ona iğrenerek baktım, kafayımı yemişti ben ve Ege, Ege ve ben, hoşlanmak, bu kedinin köpeğe sarılması kadar imkansız ve iğrençti. Ona hayır derken yüzümü buruşturarak tiksindiğimi anlamasını sağladım. İnanmışlardı aksi iddia bile edilemezdi. Fark ettiğim benim olumsuz tepki verip hayır cevabını duyan Deniz çarpık bir gülümsemeyle Ceren'e bakmıştı ve rahatladığı her halinden belli oluyordu.

Bugün yüzme saatinde serbest yüzme yarışı yapıldı Güzin hocanın takımı ile Barış hocanın takımı arasında, sayılar eşit olduğundan dolayı herkes kendine eş seçmişti herkes hemen arkadaşlarını bularak yanına geçmişti, Nur ile Ahmet, Eda ile Can, Buse ile Doruk, Tanya ile Boran, Mira ile Ada partner olmuştu Eda ile Buse'yi hoca zorlamıştı onlar da pek ala meraklıları değildi ama pek umursamadılar. Ben hala gözlerim birini ararken herkesin bir partner bulduğunu ve sadece Ege'nin kaldığını gördüm hayır hayır onunla asla partner olmayacağım.

Onun da kahverengi küçük masum gözleri kendine yarışıcak bir partner arıyordu sonunda gözleri beni buldu onun da aynı şeyleri düşündüğüne kalıbımı basabilirdim kesinlikle olmaz, ya aslında bu ona onun herşeyde iyi olamayacağını kanıtlayabileceğim bir fırsattı, onu yenebilirdim hatta ortaya iddia bile koyabilirdim bunun verdiği özgüven sayesinde ona doğru yaklaşmaya başladım o da sanırsam aynı şeyi düşünmüştü ki yüzünde sen görüceksin der gibi sinsi bir gülücük vardı. Yine de karşılık olarak ben de ona görüceğiz der gibi gülümsedim aslında konuşmamıza gerek yoktu gözlerinden her şey okunuyordu.

Ege, "Seni yenmemi izlemek ister misin?" dedi, onun vazgeçilmez egosu ve gülümseyen parlak kahverengi masum gözleri, yine de dişlerimi sıkarak "Yerinde olsam bu kadar emin olmazdım" dedim özgüvenim karşısında etkilenmiş gibi gözükerek "Hadi o zaman, ama böyle kuru kuruya bir yarışın keyfi olmaz ortaya bir iddia atmaya ne dersin?" dedi, ben de "Mesela?", biraz bile düşünmeden aklınca naziklik yapıp "Sen seç " dedi. Biraz düşündükten sonra bana bir gün önce kaldırdığı terlik ve beni tehdit edişi geldi ama yemedi tabii hep bir şeylerin arkasına saklanmayı seçiyordu. Fazla uzatmadan "Eğer ben kazanırsam bir gün boyunca bana hizmet ediceksin." dedim gülümseyerek, o da " Hizmetçim olmaya hazır mısın?" dedi gülümseyerek. 5 ve 6. kulvarlar hocaların sayesinde boşaltıldı, 5. kulvara Güzin hocanın öğrencileri depar taşının arkasında sıra yaptılar, 6. kulvarın depar taşının arkasına da Barış hocanın öğrencileri partnellerine paralel olarak sıra yaptılar. Nur ve Ahmet arasında kazanan Nur oldu, Eda ve Can arasında kazanan Eda oldu, Buse ve Doruk arasından kazanan Buse oldu ama ikizler az kalsın kaybediceklerdi çünkü Çağrı havuzun kenarında onları izlediği için onlar da Çağrı'dan gözlerini alamıyorlardı ama galip geldiler. Tanya ile Boran arasında kazanan Tanya oldu, Mira ile Ada arasında kazanan Ada oldu. Sıra bize geldiğinde ona iyi şanslar diledim o da hak eden kazansın gibi cümleler kurdu. Düdük çaldığı gibi ileriye doğru ikimizde güzel bir balıklama ile atladık sonra serbest yüzüşe geçtik ikimizde eşit gidiyorduk bir an ne oldu bilmiyorum herhalde güneş geçmişti başıma gözlerim karardı ve nefesim kesildi,

 Düdük çaldığı gibi ileriye doğru ikimizde güzel bir balıklama ile atladık sonra serbest yüzüşe geçtik ikimizde eşit gidiyorduk bir an ne oldu bilmiyorum herhalde güneş geçmişti başıma gözlerim karardı ve nefesim kesildi,

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ege beni görünce korkup endişelendiği için yarışı tamamlamadı beni suyun dibinden güç sarfederek çıkardı, havuzun kenarındaki mermer taşlara yatırdı. Gözlerim kapalı yüzüm de kireç gibiydi, bütün hocalar ve arkadaşlarım başıma toplandı. Ege "Bana bırakın!" dedi ciddi bir sesle ve suni teneffüs yapmaya başladı, o sırada gözlerim aralandı ne kadar bulanık bir görüntü olsa da Ege'yi seçebiliyordum, hafifçe kalkarak Ege'nin ıslak saçlarına doğru yaklaşarak " Teşeklür ederim ama bunu sakın birdaha tekrarlama." dedim ciddi bir sesle o da gülerek " Emin ol geçirdiğim en kötü 30 saniyeydi, senden nefret ediyorum. Neyse bunları boşverelim sen iyi misin?" dedi gülerek ben de kaşlarımı çatarak " Ben de senden nefret ediyorum, daha iyiyim"dedim. Ege " Peki iddia ne olacak?"dedi ben tam bir şey söyliyecekken beni durdurdu ve " Bak normalde hayatta kabul etmem ama kötü bir durum atlattın o yüzden bu iddiayı sen kazandın ama sadece 1 gün." dedi. Ben başımı onaylar gibi salladım. Hocalar, arkadaşlar da iyi misin gibi sorular yöneltti. Ege de kahverengi güneşten parlayan gözleri ve ıslak siyah saçlarıyla "Yarın." dedi ve gitti.

Yaz MeteoruHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin