Yallah ikinci bölüm
Yorumlarınızı eksik etmeyin çok merak ediyorum 😸♥️(Minho'nun anlatımıyla)
"Jisung, tostun hazır!"
Yaptığım peynirli tostu tabağa koyup davlumbaz ışığı altında bir ekmek daha kestim. Hâlâ gelmediğini fark edince ocağın altını kapatıp odasına doğru yürüdüm.
Yarısı açık kalan kapısından ona baktım. Sırtı bana dönük bir şekilde elinde gitarla ve önündeki defter ile çalışma sandalyesinde oturmuş çalışıyordu. Sanırsam şarkı yazıyordu.
Onu izlemek istedim, benim kapıya yaslanmış onu izlediğimi fark etmemesini umarak.
Çok tatlıydı, güzeldi. Bunu kelimelerle ifade edemezdin. Gitarı tutan ince parmakları ve zarif bileğini mesela.
Çalışma masasındaki hafif sarı ışık yüzünün bir tarafını aydınlatırken burdan az da olsa görebildiğim, şeker gibi olan yanakları...
Bunları anlatamazdın, o büyüleyiciydi.Hafif çıkardığı mırıltılar ve ritim, yazdığı şarkının olmalıydı. Çok hoştu, sözcükleri duyabiliyordum.
너에 대해서 말해줄래요 저기 멀리소 보인 그대요
(Bana kendinden bahseder misin, uzaktan görünen sen?)그저 지켜보기는 싢네요, yeah just tell me about you
(Hiçbir şey yapmadan izleyeceğim, sadece kendinden bahset)Ardından gitarın telleri kulağımı doldurduğun da gözlerimi kapattım.
Şahane resimler çiziyor, inanılmaz lezzetli kurabiyeler yapıyor, muhteşem bir şarkı yazıp söylüyor... O bir yetenekti, her şeyde mükemmeldi.
"Minho hyung?"
Bu sefer kendi adım dudaklarından duyulduğunda çapraz bağladığım kollarımla gözlerimi araladım.
Bana, bütün yıldızları barındıran gözlerini kırpıştırarak bakıyordu, tatlı tatlı.
"Oh şey..." derken elim istemsizce enseme gitti.
Gözleri gülümserken kısıldı.
"Muazzam... inanılmaz hoşuma gidiyor."
"Ney?" diye sordu.
"Gitar çalman, yani. Ee.. yemeğe çağırmıştım ama soğudu büyük ihtimalle." dedim tebessüm ederek.
Gözlerini sonuna kadar açık sandalyesinden kalktı ve gitarı yatağının üstüne koydu.
"Duymamıştım hyung, özür dilerim. Daha da soğutmadan yiyelim." diyerek odadan çıktı.
Davlumbazın ışığı ile aydınlanan mutfakta masaya geçip oturdu. Yanındaki çaydanlığı alıp bardaklara çayı döktü.
"Tost soğumuş, peynirinden anlaşılıyor. Yanisini yapayım sıcak sıcak onu ye sen."
Ocağın altını tekrar açıp peynirleri kesmeye başladım.
"Sen ne yiyeceksin o zaman hyung?"
"Tabaktakini."
"Hayır olmaz. Bunu bana yaptın sen, kendine şimdi yapacaksın ya. Hem..."
Önündeki tosttan koca bir ısırık alıp devam etti şişmiş yanaklarıyla.
"Gayet de sıcak ve lezzetli, cidden çok güzel yemek yapıyorsun. O gıcık tost makinesinden kat be kat hemde."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Close | Minsung
Fiksi Penggemar°•°•°•°°•°•°•° Düzen ve temizliğe önem veren Jisung ve onun dağınık ev arkadaşı Minho. H: Hyung, ama onların yeri orası değil ki. M: Burdan daha kolay. Bence bardak ve tencerelerin yerini değişsek bir şey olmaz.