♥ ✭ • ۰ Buraya okumaya başladığınız tarihi bırakabilirsiniz ۰ • ✭ ♥
—-
Kırmızı şarap dalgalanırken gemiye vuran dalgalar gibi yükseliyor fakat özgürlüğe kavuşamadan kadehin derinliklerine dönüyordu. Sol elim yasladığım başımdan kayarak düştüğünde üst gövdem bar tezgâhına doğru hareketlenirken sonunda kırmızı şarap özgürlüğe kavuşmuştu. Gözlerimi kırpıştırarak görüşümü netleştirmeye çalışırken tezgâha ve elime dökülen kırmızı şaraba bakarak vücudumu doğrulttum ve düşmek üzere olduğum bar sandalyesindeki oturuşumu düzelttim.
Bakışlarımı 'Ben demiştim' der gibi bakan barmene çevirdim. Evet, yeni şişe şarabı açmadan önce "İsterseniz size taksi çağırayım." Diyerek kibar bir yolla benden kurtulmak istemişti fakat buradan çıkıp da gitmek istediğim hiçbir yer yoktu.
"Şu sandalyeler de çok dengesiz." Diyerek suçu sandalyeye attığımda dediğime inanmadığı belli olan adam, sabırla peçete uzattı. Ben elimi temizlerken o da dökülen şarabı temizliyordu. Kadehimi tazelemeden önce duraksayıp tekrar "Size bir taksi çağırabilirim." Dediğinde başımı hızla onaylamaz şekilde salladım ve işaret parmağımı kaldırarak "Taksi çağırma ama terapist falan çağırabilir misin?" diye sorduğumda kaşlarını kaldırdı. Bana şu an acil bir terapist lazımdı. Böyle ambulansla falan gelip acilen beni terapi seansına götürmelilerdi. Böyle bir hizmet olmalıydı kesinlikle!
"Biliyor musun?" dediğimde cevap vermesi için birkaç saniye duraksadım ama cevap vermeyeceğini anladığımda "Bilemezsin tabii. Nereden bileceksin. Dur ben söyleyeyim. Evlenecektik biz. Yarın beni istemeye geleceklerdi. Sonra birden puf." Dedikten sonra ellerimi birbirine sürttükten sonra havada yarım daireler çizerek patlama efekti yaptım. "Benden ayrıldı.
Kaşlarım çatılırken emin olamadığım bir konuyu ona da danıştım. "Sence de artık istemeye gelmezler, değil mi? Ayrıldı sonuçta yani..." diye sorduğumda bana cevap vermeyip anlamsız bakışlarla bakmaya devam ettiği gibi kadehimi de doldurmadığı için oflayarak şişeye uzandım. Belki de biraz sahilde yürümek ve hava almak iyi gelebilirdi. Bulunduğum ortam iyice kalabalıklaşmıştı ve gürültü hâlihazırda ağrıyan başıma hiç de yardımcı olmuyordu. Barmen de sinirimi bozmaya başlamıştı ve bana gerçekten acil bir terapist çağırmayacaksa burada durmak istemiyordum.
Bar taburesinden inerken tökezlediğimde barmen adam "Yardıma ihtiyacın var mı?" deyip tezgâhın arkasından çıkacak gibi oldu fakat gülerek elimi kaldırıp onu durdurdum. "Ben hallettim ama gerçekten dengesiz sandalyeleriniz." Sabit tutmakta zorlandığım elim havada sallanırken işaret parmağımla sandalyeleri gösterdim. "Değiştirin şunları."
Barmene laf anlatarak gerilerken birine çarptığımda dudağımı ısırarak arkamı döndüm ve çarptığım kişiden uzaklaşmak için birkaç adım geriledim. Bir kadın çarpışmamız dolayısıyla yere düşürdüğü kadehinin parçalarına baktıktan sonra bakışlarını bana çevirdiğinde barmene dönüp kadını gösterdim. "Ama onun yardımına ihtiyacı olabilir."
Barmen derin bir nefes alıp bir çalışana olduğumuz konumu gösterdiğinde kadına dönüp dudak büktüm. Kadın başını onaylamaz şekilde sallasa da bir şey söylemeden tekrar sipariş vermek üzere bar tezgâhına yöneldi. Muhtemelen elinde bir şarap şişesiyle dolaşan ve ağlamaktan yine muhtemelen rimeli akmış, gözleri kan çanağına dönmüş ve ara ara burnunu çeken biriyle uğraşmak istememişti. Barmenin yönlendirdiği çalışan yerdeki kırıkları temizlerken kafam karışmış bir şekilde etrafıma baktım. Buranın bir girişi çıkışı olmalıydı elbet, buraya ışınlanarak gelmemiştim. Yani, sanırım. Buraya nereden girdiğimi tam hatırlamıyordum ama çıkışı olduğuna emindim fakat nerede olduğuna dair hiçbir fikrim yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Var Mısın?
ChickLit"Var mısın?" Bakışlarını bir an olsun kaçırmadan gözlerime merakla bakarken karar vermek zordu. Bir hatayı, doğru ya da yanlış belli olmaksızın gerçek kılmayı teklif ediyordu. Teklifinin arkasında yatan sebeplere hak veren zihnim dudaklarımın arasın...