Aradan bir ay geçmişti bebek dört aylıktı hata cinsiyeti kızdı ama kimsenin haberi yoktu Polat desen konuşmuyorduk karnım büyümüştü evet ama ben sürekli bol giyiniyordum ama artık saklayamazdım şu an dicektim hepimiz salonda çay içiyorduk polata döndüm ifadesizce yere bakıyordu bebeğin cinsiyetini bile sormamıştı öğrenmek istemiyordu ona bakıp önüme döndüm " yenge sende bir şey var." Dedi baran " evet var." Dedim " ne," dediler " ben hamileyim." Dedim hepsi güldü mutlu oldu " hayırlı olsun oğlum," dedi Pervin hanım polata " o benim çocuğum değil." Dedi Polat " ne." Dediler gülüşleri soldu " dört aylık hamileyim ama geç öğrendiğim için aldıramazdım ve Polat bebeği istemiyor," dedim " abi." Dedi Defne " Polat sen onun babasısın onu beslemek zorundasın," dedi babası " o şeyi beslemicem," dedi kendi evladına şey diyen birinde nasıl baba olunurdu ki acı şekilde gülümsedim " o senin çocuğun demedim zaten sevde demedim beslemede sana ihtiyacı yok onun çünkü senden daha iyi bir annesi var." Dedim bana bakmadan salondan çıktı "cinsiyeti ne," dedi baran " kız." Dedim " naz." Diyerek Pervin hanım yanıma geldi " biz çıkalım," dedi polatın babası defne baran filan salondan çıktılar kapıyıda kapattılar " biliyorum ilk geldiğinde seni sevemedim ama son bir kaç aydır seviyorum yeni alıştım sana." Dedi göz yaşlarım süzüldü " artık sende bir annesin Polat her ne kadar bebeği istemesede biz varız bak onun dedesi var babaannesi var amcası var halası var, naz onun arkasında koskoca iki aşiret var Polat olmasada." Dedi " kimse baba gibi olamaz Pervin hanım." Dedim " haklısın ama ben polatı tanıyorum ve eminim ki bebek doğduğunda en çok o sevecek," dedi " ya sevmezse ben bebeğimide alıp giderim," dedim " bizde seninle geliriz yavrum ama üzme kendini bebeğe zararlı," dedi " teşekkür ederim." Dedim " ben şimdi babaannemi oluyorum," dedi mutlulukla gözlerimi sildim gülümsedim " evet." Dedim " ay çok mutlu oldum." Dedi " neyse izninizle ben uyumaya gidiyorum." Dedim " git yat dinlen." Dedi ayağa kalktım " sağ olun Pervin hanım." Deyip salondan çıktım odama girdim Polat yine koltuktaydı ama dalgındı benim gelmemle bana baktı ben hızlıca geceliklerimi giydim" iyi geceler zalim ağa," deyip yatağa girdim ona arkamı döndüm " bir sana zalim değil," dedi " ne güzel," dedim ve gözlerimi kapadım.
Polatın dediklerine uyandım boynumu küçük küçük öpüyordu gözlerimi açmadım bekledim " seni hala çok seviyorum boncuğum hayatımın anlamı her şeyim." Dedi bekledim " Bebek olsada seni seviyorum." Dedi yine öptü " benim yaşam sebebimsin boncuk." Dedi " ben seni sevmekten vaz geçemem ki." Dedi dört aydır bana yaklaşmıyordur ona döndüm gözlerimi açtım " Polat ben seni çok özledim." Dedim kafamı boynuna koydum ona sarıldı saçlarımı öptü " bende özledim." Dedi ayrıldık " bebeği neden istemiyorsun." Dedim " ben yapamam naz ben onu incitirim." Dedi bileğini tutum elini karnımın üzerine doğru çektim tam dokunacaktı ki hızla elini çekti " olmaz." Dedi " Polat sen çok zalimsin biliyorsun dimi." Dedim akan göz yaşlarımı sildi ne ara aktı haberim yoktu " hamile bir kadını üzmek çok zararlıymış," dedim " naz beni o gece neden durdurmadın." Dedi " sarhoştum Polat bende senin gibi sarhoştum ne yaptığımı bilmiyordum," dedim " neden korunmadın." Dedi " ben ne bilim böyle olacağını." Dedim " erken öğrenebilirdin naz reglin geçikince anlamalıydın." Dedi " takip etmedim." Dedi " iyi geceler boncuk uykuna devam et." Dedi ve odadan çıktı baş ucumda ki vazoyu kapıya fırlattım " Allah belanı versin Polat." Diye bağırdım arkasından.
Aradan beş ay geçmişti ve şu an acayip derecede sancım vardı saat gecenin üçüydü polatı dürtüm " polat kalk suyum geldi." Diye acı içinde bağırdım kemiklerim sızlıyordu " ne oldu," dedi " doğuruyorum be adam kalk bari hastaneye götür." Dedim " tamam." Dedi beni kucağına aldı odadan çıktık merdivenlerde defne ile karşılaştık " abi ne oldu yengeme," dedi " doğuruyor," dedi Polat " ay durun bende gelicem," diye bağırdı defne " arkadan gel bebek çantasınıda al." Dedim Polat ilerledi arabanın önüne gelince beni arkaya bindirdi kendiside öne binip arabayı çalıştırdı.
YOU ARE READING
Mardin Yalanı
Short StoryKüçüklüğüme dair tek hatırladığım bir çocuktu siyah saçlı kehribar renkli gözleri ile hayaletindeydi