EMRE'DEN
Tam tamına iki gündür konuşmuyordum ensarım ile. Ya ama hak etmişti sonuçta sen gel bana ibne de sonra aşık olman umurumda değil de. Alsın donunu götüne düşmesin o zaman.
Şimdi ise kısa şortum ve onun üzerini tam kapatan tişörtüm ile markete gidiyordum.
-Temsili-
Makete gitme sebebim ise b misafir gelmesiydi. Salak saçma şeyler konuşan kuzenim,amcam ve yengem gelecekti. Kuzenimi severdim ama yavşak bir insandı. Yürüsen bile gotuna iki tana vururdu yavşak.
Hoşuma gitmiyor değildi yani. Markete nihayet varınca kapıyı açtım ve içeriye girdim. O serinlik karşıladı beni. Ferahlatıcı serinlik. Bu serinliği seviyordum işte. Hemde çok.
İstediğim reyona gelince cipslere baktım. Kuzenim ile en sevdiğim cips rafın en üzerindeydi. Ve rafta benim boyumu bir hayli aşıyordu. Fazlasıyla aşıyordu. Parmak ucuma çıktım ve cipsi almaya çalıştım. Ancak başaramadım. Bir daha denedim yine olmadı.
Tam bir kere daha deniyordum ki. Başka bir el önce belimi daha sonra dokunduğum cipse gitti. Başta garipseyince yandan yüzünü gördüm.
Şimdi sıçmıştım işte Ensar tam dibimde alamadığım cipsi alıyordu. Ama büyük bir sorun daha vardı. Sol eli belimdeydi. Her an bayılacakmış gibi hissetmem normal şeyler değildi benim için. Yani en azından değildi. Başka bir şey yapsa ölürdüm herhalde.
En sonunda cips onun eline gelince geri çekilmedi. Zaten benden baya bir uzun olduğu için yanında yavru kedi gibi kalıyordum. Buda gülme hissi yaratmıştı. Ama gülmedim. Bedeni bana daha fazla yaklaşınca kalçamda aletini hissettim. Galiba cidden ölecektim.
Tam bende geriye doğru gidecekken arkamdan çıktı. Bende arkamı döndüm ve anlamaz gözlerle ona baktım. Tabikide hâlâ ona sinirliydim.
Benim olduğumu bilmesede öyleydim yani. "Saçında bir şey vardı. Alim dedim" dedi bana bakarken. Kafamı salladım istemsizce. "Teşekkür ederim Ensar abi" dedim abi kısmına baskı uygulayarak.
Kaşları yeniden çatıldı ve cevap verdi. "Sorun değil aslanım" dedi ve kombinimi süzdü. Bende onunkini süzdüm tabikide.
Üstüne siyah bir tişört altına ise bol gri bir eşofman giymişti. Bu onu o kadar güzel göstermişti ki. Kesinlikle daha demin ölmediysem şimdi ölecektim. Bakışlarım yeniden ona döndü. Ancak o bana değil bacaklarıma bakmaya devam ediyordu.
Yalandan öksürdüm anında. Bakışları bana dönünce yutkundum. Ve aklıma bir şey dank diye düştü. Lan ben cips alacaktım. Ve hâlâ onun elindeydi.
Arkamı yeniden döndüm ve uzanmak için tam kalkıyordum ki. Beni arkamdan çekti ve döndürdü. Tam dibindeyken konuşmaya başladı. "Bu cipsi senin için aldım Emre" dedi ve bana uzattı. Onun gözlerine daldığım için ne dediğini anlamamıştım. "Emre alsana" dedi yeniden.
Ve bu sefer kafamı sallayıp elindeki cipsi aldım. "Yeniden sağ ol abi" dedim ve arkamı dönüp içeceklerin olduğu yere doğru gittim. Arkamdan geldiğini bakmasam bile hissediyordum.
Nihayet gelince içeceklere bi göz gezdirdim. Ve elim direk kolaya gitti hemen ordan 2 tane kola alınca Ensar hissettiğim gibi cidden buradaydı ve elimdeki kolalara bakıyordu. "Neden iki tane" dedi daha deminden ziyade soğuk çıkan sesi ile. "Bu seni ilgilendirmez abi" dedim ve tam arkamdan çekirdek alıp kasaya doğru gittim.
Okutunca parayı ödedim ve kendimi dışarıya attım. Hayır yürümedim. Hayır koşmadım. Attım. Evet attım.
Koşarak eve giderken evin önünde araba gördüm. Bu amcamın arabasıydı. Tam evin girişinde ise kuzenim Salih oturuyordu. Ve bağırdım. "Lan Salih" dedim ve bana baktı bütün yakışıklılığıyla ayağa kalktı ve bana doğru koştu. İkimizde koştuğumuz için değişik bir ortam vardı ancak garipsemedim.
Koşarak birbirimize vardık. Ve anında sarıldık. Ellerim sırtını okşarken oda bir eliyle ensemi okşuyor diğer eliyle sırtımı okşuyordu. Bu davranışa içim ısındı.
Ancak o anda ne olduysa oldu ve aklıma Ensar ile sarıldığımız an geldi. Ve gerildim.
Fakat aklıma kalsaydı daha iyiydi. "Lan höst lan napıyorsunuz burda" diye bağırdı Ensar. Birbirimizden ayrıldık ve Ensar'a döndüm. "Sarılıyoruz abi noldu?" Dedim bütün ciddiyetimle. "Sarılamazsın" dedi Ensar. Ordan Salih atladı lafa. "Niye kim oluyorsun da sarılmamıza izin vermiyorsun lan" bunu demeyeydin iyiydi be salihim.
"Kim miyim?" Dedi Ensar. "Evet kimsin" dedi Salih. Ortada mala bakar gibi bir Ensar'a bir Salih'e bakıyordum.
"Ben bu çocuğun öz abisi gibi sayılan biriyim" dedi Ensar. Bu sefer Salih yerine ben atladım. "Yo Ensar abi yanlışın var" oda bana döndü. "Ne yanlışı Emre abinim ben senin" dedi. "Hayır değilsin. Sen benim kalbimden bir tanesin abiim" dedim i leri uzatarak.
Bu dediğime güldü. Ve Salih'i tanımadığı aklıma bir anda düştü. "Ensar abi bu Salih" dedim ve ekledim. "Salih bu Ensar abi" dedim mala anlatır gibi anlatmaya devam ederken.
İkiside kafa salladı. "Çözüldü bu iş o zaman" dedim ve Salih'in koluna girerek onu yürütmeye başladım. Tabikide o sırada Ensar abiye döndüm. "Ensar abi iyi günler sana" dedim ve Salih'e daha fazla sokuldum.
Sokulmasam daha iyi olabilirdi bence. Aramızdan dağ ayısı gibi bir şey geçince kolum ondan ayrıldı ben ne olduğunu başta anlamayınca oraya baktım. Ensar ortamızdan geçmişti.
"Hayda pardon yolum buradan" dedi be güldü. Ve anında yürümeye başladı. Bizde Salih ile göz göze gelince dayanamadım ve kahkaha patlattım bir tane.
————-
Bölüm sonu
Kısa oldu ama idare eder
Zaten yazıcam daha kxmdkxm
Ayrıca yazım yanlışı varsa affola
Lwerso
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ABİM KEKO | bxb
عاطفيةMahallenin keko abisine aşık olan Emre artık onu uzaktan görmekten bıkmış, ona bilinmeyen numaradan yazmaya başlamıştı.