Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.
Keyifli okumalar.
🍂
KÖRDÜĞÜM
2. BÖLÜM
Beni arabamın yanına bırakır bırakmaz kaybolmuştu. O arada ismini de öğrenmiştim fakat ona bir teşekkür bile edemeden ortadan kaybolmuştu. Celil abi benimle uğraşıp dururken ben de aklımdaki o adamla uğraşıp durmuştum.
Adı Mahir'di.
Güzeldi. Heybetliydi. Gözleri gibiydi.
Yutkunarak başımı iki yana salladım ve kendime gelmeye çalıştım. Ben bu değildim, gördüğüm o bir çift siyah gözle aklım başımdan gidemezdi. Giderken arkasını dönüp bana bir kez daha baksın diye fırsat kollayamazdım. Yanlıştı bu. Neden bilmiyorum ama bana yanlış geliyordu.
"Helin hanımım sizi bir hastaneye götürsek daha iyi olurdu sanki?"
Celil abiyi reddettim hemen. "İyiyim. Asıl annemin istediklerini almazsak sonum hastanede bitebilir Celil abi. Olmaz!"
"Ama hanımım..."
"Celil abi, ben ayağa kalkamıyorum pek, sen gidip gerekenleri alır mısın?"
Bir an baktı kaldı, ardından başını salladı. "Alırım tabii ki. Siz beni burada bekleyin, hemen gidip gelirim."
"Sağ olasın abi."
Bana sadece gülümsedi, ardından hızlıca yanımdan ayrılıp yeşillik almaya gitti. Arabanın kapısını kapatıp başımı geriye yasladım. Bir süre dinlensem iyi gelirdi, başım ağrımaya başlamıştı.
Ne kadar sürdü bilmiyorum ama Celil abi beklediğimden daha erken gelmişti. Hızlıca gerekenleri alıp, arabanın arka koltuğuna koymuştu. Hızlıca yola koyulmuştuk sonrasında.
Telefonuma bir göz gezdireyim derken annemin defalarca kez aradığını gördüm. Dudaklarımı ısırdım tedirgince. Bana ulaşamadığı için çıldırmış olabilirdi muhtemelen. Neyse ki Celil abi yanımdaydı, bana ulaşamadığı an mutlaka onu aramıştı. Buna eminim.
Dizlerime baktım, pantolonum biraz yırtılmıştı. Anneme görünmeden odama kaçabilirsem değiştirme fırsatım olurdu. Hem beni sorguya çekeceği an ne diyeceğimi de pek bilemezdim, düşünemiyordum da doğrusu.
Önce çarşıda sonrasında pazar yerinde o adamla karşılaşmayı beklemiyordum. Kaderin bir cilvesi miydi her neyse beni orada da bulmuş olması tedirgin etmişti beni. Hem de koskoca pazarın ortasında beni kucağına almıştı. Yapılacak dedikodulara nasıl böyle gamsız ve kayıtsız kalabilirdi, aklım almıyordu.
Bir de tehdit edercesine yüksek sesle konuşmuştu. Dedikodumuzu yapmaya cüret edenlere haddini bildireceğinden zerre şüphem olmasa da sonuçta burası dedikodusuz geçilecek bir yer değildi.
Umarım beni fazla tanıyan kimse yoktu o pazarda. Şehre yeni dönsem de birkaç güne az çok insanla bir araya gelecektim ve beni o pazarda yabancı bir adamın kucağında arabasına giden kız olarak anmalarını istemiyordum.
Döndüğümden beri başıma gelmeyen kalmamıştı. Tam da benlik olaylardı bütün yaşadığım her şey. Beladan ne kadar uzak durmaya çalışsam da bir şekilde gelip yakama yapışıveriyordu ya hayretler ediyordum.
Sonunda eve vardığımızda annemi kapı önünde elleri belinde durmuş bir şekilde beni bekleyeceğini akıl edememiştim. Gözlerinden adeta ateş saçıyordu ve gözlerinin hedefi doğrudan bendim. Çünkü beklenenden çok fazla geç kalmıştım eve.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖRDÜĞÜM (Töre)
Teen Fiction"İlk görüşte aşka inanmazdım; ta ki seni görene kadar." Kader, gayrete aşıktır. Ablasının mutluluğu için her şeyi göze almış biriydi o; ama kendi mutluluğu için hiçbir zaman başarılı olamayandı. Hayatında ilk defa kendisi için de bir şeyler yapmak i...