Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.
Keyifli okumalar.
🍂
KÖRDÜĞÜM
3. BÖLÜM
Mahir Palaoğlu
Yüzümdeki tebessümü gizleyemedim, annemin kapısını açıp onu bindirdikten sonra yerime geçtim ve arabayı çalıştırdığım gibi yola koyuldum. Devasa bahçenin kapısından çıktık ardından.
Yolculuğumuz sessiz geçse de annem ara ara imalı bakışlarla beni süzüp duruyordu. İlla ki bir şeyler söylememi istiyordu ama ne diyeceğimi pek bilemiyordum. Ne dersem diyeyim gidip evdekilere anlatacağından emindim. Ne gizlimizi ne saklımızı koyuyordu canım annem.
Sonunda dayanamayıp, "Söyle bakalım sen," diye başladı konuşmaya. "Burada ne işin vardı?"
"Söyledim sana, Akif..."
"Akif falan bahane, besbelli. Bana yalan söyleme oğlum. Beni niye sen almaya geldin?"
"Onu görmek için," diye mırıldandım sonunda. Yalan söylemenin anlamı yoktu. Aklım o kızda kalmıştı. Çarşıdan sonra onu pazarda görmeyi asla tahmin etmemiştim. Oraya da acil bir iş için gitmiştim ve kız kardeşimin de orada olduğunu duyunca yanlarına uğramıştım ama başlarına iş aldıklarını sonradan öğrenmiştim. "İyi olduğuna emin olmam lazımdı."
"Kız iyiydi zaten oğlum. Niye iyi olduğuna emin olmak için kalktın geldin?"
"Nasıl iyiydi?" diye sordum alayla. "Dizleri paramparça olmuştur eminim. Sakar kızın Diyar hanım gidip pazarın ortasında ona çarpmış."
Annem, bazı şeyleri kafasında oturtamıyormuş gibi, "Oğlum sen kimden bahsediyorsun?" diye sordu. "Asiye kızım ben gittiğimde evdeydi, gayet de iyiydi. Ayrıca ne ara karşılaştınız siz? Pazarda ne işin vardı senin?"
Ya ben doğru cümleyi bulamıyordum, ya da annem beni cidden anlamıyordu. Asiye değil miydi o kızın adı? Pazardaydı işte. Görmüştüm, hatta kucağımda arabasına bırakmıştım onu. Nasıl iyi olabiliyordu? Kapıda gördüğümde bile ayağının üstüne fazla basamıyor gibiydi. Titriyordu.
"İşlerim çıktı, pazarda bir alacak verecek işi vardı. Adam orada buluşalım dedi." Bu konuda yalan söylemek zorunda kalmıştım şimdi. "Sonra Diyar'la Meryem'i gördüm, konuştuk ettik bir baktım sevgili kızın gelip bana hastaneye götürmemiz gereken biri var deyip gitti."
"Vallahi de seni hiç anlamıyorum oğlum. Hele Diyar'ı hiç... Meryem'le evde oturmasını bilmiyor bunlar. Baban, ikisinin de kulağını bir çeksin."
"Çeksin çeksin."
"Peki ya şu hastaneye götürülmesi gereken kimdi?" diye sordu. "Asiye miydi?"
Başımı salladım. "Evet."
"Kız iyiydi ama, ne hastanesi?"
"Anacığım benim, söyledim ya sana. Diyar'la çarpışmışlar pazarda. Kız da yere düşmüş, kötüydü. Yürüyemiyordu bile. Diyar da bundan korkmuş, gelip çağırdı beni. Tam pazardan çıkacakken engel oldu. Acil deyip beni kızın yanına götürdü."
"Oğlum sen ne anlatıyorsun, Diyar ne yapmış benim kafam kaldırmıyor."
Gözlerimi kapattım derin bir nefes alarak. "Anam benim, pazara gelmişti seni evine gönderdiğim o kız. Bana iste dediğim kız hani. Bildin mi şimdi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖRDÜĞÜM (Töre)
Teen Fiction"İlk görüşte aşka inanmazdım; ta ki seni görene kadar." Kader, gayrete aşıktır. Ablasının mutluluğu için her şeyi göze almış biriydi o; ama kendi mutluluğu için hiçbir zaman başarılı olamayandı. Hayatında ilk defa kendisi için de bir şeyler yapmak i...