2.8

720 109 185
                                    


yorum sınırı:150

**

"yemekleri sen mi yapacaksın şimdi?"

tzuyu, mutfağın girişinde tezgahın önünde malzemelerle duran minho'ya doğru konuştuğunda kumral beden dudaklarını bükerek omuz silkti. "jeongin öyle istediği için evet."

"aç kalmayız değil mi?"

"yok yok...ben yemek- jeongin oha." kumral beden, elindeki dolu poşetlerde zar zor gelmeye çalışan sarışını gördüğü gibi hızlı adımlarla sevgilisinin yanına gitti.

jeongin minho'yu gördüğü an sanki içeri girdiğinden beri poşetleri o taşımıyormuşçasına dudaklarını büküp kumralın elindekileri almasını izledi.

"ne aldın bu kadar sen?" dedi minho poşetleri mutfağa taşıdığı gibi yere koyup."hani az eşya alcaktın."

"biraz kendimi kaptırmışım minho... ama çok güzel şeyler aldım. hep beraber yeriz diye."

yüzündeki sırıtışla birlikte kollarını kumrala dolarken konuştuğunda minho bir koluyla kavradığı bedenin yanağını öptü."iyi yapmışsın da elinin ayarı yok. fazla almışsın sanki.bir ay boyunca yersiniz artık."

öpücüğün ardından kulağının yakınındaki yumuşak mırıldanış jeongin'in hoşuna gittiği için yüzündeki aptal sırıtışla başını kumralın omzuna dayadı.

"çok tatlısınız çifte kumrular da...yemek mi yapsanız artık." tzuyu konuştuğu gibi jeongin irkilerek başını kaldırdı. yeni fark ettiği arkadaşına doğru sırıtırken minho'dan uzaklaştı.

"jisung'la öğlen birbirinizi yerken doymadınız sanırım."

"jeongin." tzuyu, büyülttüğü gözleriyle birlikte utangaç bir tavırla sarışının omzuna vururken sarışın da kızaran yanaklarıyla minho'nun arkasına doğru saklandı.

"sakın jisung'un yanında konuşma böyle. zaten çok utangaç. bir daha öpüşemeyiz sonra."

"tamam tamam.demem bir şey" onayladığı gibi arkadaşının kıpkırmızı bir şekilde mutfaktan gitmesi ardından sarışın beden kendisini inceleyen kumrala doğru göz kırptı.

"öpüşsek mi?"

çapkın tavrı minho'nun gülmesini sağlarken sevgilisinin çenesini kavrayıp dudaklarına küçük bir öpücük bıraktı."bilmem.. öpüşsek mi?"

jeongin, kumralın fısıldayışıyla heyecanlanmasına engel olamadan sıkıca minho'nun tişörtüne tutundu."bugün korku filmi izledikten sonra belki çok kötü olurum." dedi yüzünü inceleyen kahverengiliklere istekli bir şekilde bakarken. "gece kendim kalırsam uyuyamayacak kadar hem de..."

minho, sarışının hızlı nefeslerine eşlik eden titrek sesiyle dediklerine karşı sırıtmadan edemezken oyuncu bir tavırla kaşlarını çattı. "hmm...yanına birisi gelse mesela.. o zaman uyuyabilir misin?"

"minho ya... biliyorsun ne istediğimi.kal işte bugün benimle."

jeongin, gözlerini minho'nun dudaklarından çekemeden mızmızlandığında kumral büyüyen gülümsemesini saklamaya gereği duymadan sarışının saçlarını karıştırdığı gibi tezgaha ilerledi. "bebeğim ilk bi anneme sormam gerek."

sarışın beden, bir anda uzaklaşan sevgilisiyle başını geriye atıp 'of'ladı.
"ya annen beni hiç sevmediyse ve bu yüzden hayır derse."

minho, sırtına başını yaslayıp hayıflanan bedenle kıkırdarken "sevdi seni sevdi." dedi."yine de sormam lazım."

"gerçekten sevdi dimi? izin verir o yüzden."

nerd / jeonghoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin