oy sınırı:100
yorum sınırı:200
***
"gel bakalım..."
minho, kapıda duram sevgilisinin içeri geçmesi için çekilirken jeongin heyecanını belli eden bir tökezleme ile eve girdiğinde kumral sarışını kavrayarak kucağına çıkarttı.
"ne bu ilk defa geliyormuş gibi utangaç tavırlar."
jeongin bacaklarını dolayıp iyice kumralın kucağına yerleşirken omzunu silkip homurdandı.
"seni sikmeye geldiğim için olabilir mi minho..."
"ayıp... öyle mi denir o?"
minho kahkaha atmasına engel olamadan konuştuğu gibi sevgilisinin açıktaki boynunu öpüp odasına doğru yönlendirdi adımlarını.
"aşkım çok heyecanlıyım..ne dediğimi bilmiyorum." parmaklarını sevgilisinin uzayan kumral saçlarında gezdirerek mırıldandığında minho gülümsemesine engel olamadan jeongin'i yatağa bıraktı.
"heyecanlanacak bir şey yok..." dedi üzerindeki tişörtü çıkartıp kenara fırlattığı gibi sarışının üzerindeki ceketi çıkarırken."emin ellerdesin bebeğim."
"hemen sikişcek miyiz? soyunmaya başladın."
"soonie uyurken halledelim diye." minho jeongin'in gömleğinin düğmelerini çözerken mırıldandığında sarışın kaşlarını havalandırdı.
"soonie evde mi?"
"salondaki yatağında uyuyor şu an."
"kapıyı kapat o zaman." minho'nun gömleğindeki ellerini iteleyerek kapıyı gösterdiğinde kumral hızla kalkıp kapıya yöneldi. o sırada jeongin de üzerindeki gömlekten kurtulup altındaki pantolonu kenara doğru fırlattı.
minho sevgilisinin yarı çıplak halini birkaç saniye süzdüğü gibi altındaki eşofmanı çıkarıp kenara attı.
"lan altına don giymedin mi mal."
jeongin birden açığa çıkan uzunluğu gördüğü gibi yanındaki yastığı minho'ya fırlattığında kumral gülerek sarışının bacak arasına girip vücudunu iterek üzerine uzandı.
"boşuna zaman kaybetmeyelim dedim."
mırıldanmasıyla dudaklarını sevgilisinin dudaklarına yönlendirmesi bir olurken sarışın ağzının içine girmek isteyen kumrala ağzını açarak olanak sağladı.
birleşen dilleriyle birlikte minho'nun kalçasını okşayan parmakları, hızlıca yönünü sarışının çamaşırının lastiğine doğru yöneltti.
"seni çok özledim.." dedi birbirine karışmış tükürüklerini jeongin'in çenesine düşürerek ayrılırken. "bugün de çok güzel olmuşsun bebeğim."
"minho... ellerin." jeongin, kendisini öperken vücudunun her bir kısmını okşayan minho yüzünden titremelerine engel olamadan kumralın boynuna ellerini dolarken, vücudunu dikleştirip bu sefer o uzandı kumralın kızaran dudaklarına.
ikisinin uzun süren öpüşmesini bölen şey jeongin'in ellerinden birini minho'nun kulaklarına yöneltmesi oldu.
kumral kulak kepçesini kavrayan parmaklarla kasılırken inleyerek geri çekildi."jeongin..."
"biraz öpebilir miyim?"
büyülttüğü kahverengilikleriyle gözlerini kızaran kulaklardan çekemeden konuştuğunda minho sırıtarak kaşlarını kaldırdı."benim kadar senin de mi fetişin var?"
"fetiş değil... senin zevk aldığın bir şeyi yapmak hoşuma gidiyor sadece."
minho, duyduğu şeyden etkilenirken başını hafifçe salladı. "öpebilirsin bebeğim."
