1.5

1.2K 205 251
                                    

jeongin'i evlatlık olarak alıcm!

oy sınırı:110
yorum sınırı:150
***

jeongin, minho'nun attığı konumda bekliyordu.
minho'nun çıkış saatine göre erken gelerek heyecanını yeneceğini düşünse de titremesi azalmayan elleri pek de öyle olmadığını gösteriyordu ona.

her zaman olan bu heyecanı neydi bilmiyordu ama minho'yu her gördüğünde ritmini değiştiren kalbine söz geçiremiyordu. ama şimdi iyice artan heyecanının nedenini biliyordu.

kumral çocuğun ona gerçek bi öpüşmenin nasıl olacağını göstereceğini söyleyen mesajını okuduğundan beri heyecanla titreyen ellerini nereye sokacağını bilemiyor, sırıtmadan duramıyordu.

minho da jeongin'in bu şaşkın halini iş yerinden çıktığı gibi anlayabilmişti. zira ayaklarını sürekli hareket ettirip sallayan jeongin uzaktan dahi fazlasıyla belli olmasını sağlıyordu heyecanının.

kumral beden kartını okutarak işten çıktığı gibi karşıdaki bankta oturan, kendisini fark etmeyen sarışın bedene ilerledi.

ona yaklaştıkça korkmasın diye attığı yavaş adımları sarışın bedenin önünde dururken eğilerek jeongin'in yüzüne doğru baktı.

"jeongin...erken gelmişsin sanırım.ne zamandır bekliyorsun beni?"

jeongin, daldığı düşüncelerinden minho'nun sesiyle ayrılırken başını yukarıya kaldırıp ona bakan kumrala çevirdi gözlerini.

"minho, selam." titrek sesiyle minho'yu selamladığı gibi heyecanla konuştu. "ne zamana öpüşürüz?"

kumral beden gözlerini büyülten jeongin'in dediği şeyi duyduğu gibi kahkaha attı.
"dur bi.. ne acelen var."

"çok heyecanlıyım da."

mırıldanarak ayağa kalkarken utandığı için kızaran yanaklarını saklamak istercesine gözlerini minho'ya değdirmezken kumral beden karşısındaki bedenin tatlılığına daha fazla dayanamadı.

bir kolunu onun beline attığı gibi kendine çekti. dudaklarını hızla tombul yanaklara bastırdığı gibi "burada olmaz." dedi."gel biraz yürüyelim."

"ama..."

jeongin mızmızlanmak istese de itiraz istemediğini belli eden gözlerin keskinliğine karşı başladığı cümlesini bitirmeden aralıklı dudaklarını kapattı.

minho, kendisine hızlıca itaat(?) eden bedenin tavrı karşısında yarım bir gülüş sundu sarışına.
"ne kadar da uslusun öyle jeongin."

sesi alaylı tonda çıkmak istese de sarışının bedenin aklına gelen şeylerin pek de sağlıklı olmadığını dudaklarında olan bakışlarını görürken anlayabiliyordu.

"minho, şöyle diyip de beni azdırmasan şimdi, aklıma başka şeyler geliyor." utandığını gösteren yüzünün kırmızılığına rağmen yine de düşündüğünü ağzından çıkaran sarışın minho'nun sırıtarak onu kolları arasına almasına neden oldu.

"tamam tamam... aç mısın? yakında büfe var bir şeyler alayım mı?"

omzuna yerleştirdiği eliyle jeongin'e yön verirken, sarışın ne zaman hareketlendiğini bilmediği ayaklarıyla minho'ya uyum sağlayarak yürümeye başladı.

"biraz açım. ama büfeye gitmeye gerek yok.yanımda poğaça getirdim bizim için."

minho'nun bakışları jeongin'in dediği şeyle sarışının yandan bağladığı şişkin çantasına giderken başını salladı onaylarcasına.
"dışarıdan yemeye karşı mısın... her buluşmamızda yemekle geliyorsun."

nerd / jeonghoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin