1.3

1.5K 217 205
                                    

sınır:  100oy
            150yorum

bol bol yorum görmek istiyorum
😔😔😔😔😔
bölüm tatlı bence umarm seversiniz😭

***

"nerdesin tam olarak şimdi? etrafında ne görüyorsun?"

jeongin, telefonda konuşarak nerde olduğunu tarif etmeye çalıştığı minho'nun sorusuna iyi bir yanıt vermek amacıyla etrafına bakındı.
"hmm...büfe var kırmızı önümde.sonra bir tane büyük bank var böyle.."

"ha tamam gördüm büfeyi... geliyorum şimdi."

duyduğu şeyle birlikte belki onu görür umuduyla arkasını dönen jeongin tam da beklediği gibi kendisine doğru hızlı adımlarla gelen minho'yu fark ettiği an gülümseyerek el kaldırdı.

kumral beden ise çoktan jeongin'i fark etmiş olsa da tek eli havada olan o olmasın diye aynı sarışın gibi elini kaldırıp salladı.

jeongin kendisine yaklaşan nefes nefese kalmış kumrala elindeki su şişesini uzatarak gülümsedi.
"terlemişsin, istersen iç suyu.merak etme daha açmamıştım şişeyi."

minho utangaç bir tavırla kendisine su uzatan jeongin'in haline gülerek başını sağa sola doğru hafifçe salladı."teşekkür ederim jeongin ama susamadım."

hızlı solukları arasından çıkan kelimelerinin hafif titrek bir tonu olması jeongin'in hoşuna giderken pek düşünme gereği duymadı.kollarını açarak karşısındaki kumral bedenin hafif nemli olan vücudunu kendine doğru bastırıp sarıldı.

minho bu ani sarılmayla ilk afallasa da hızla toparlanıp bir elini jeongin'in beline koyup hafifçe okşadı.

"kardeşimin kursu vardı onu bıraktım ilk.. dönüşte de bir anda trafik olunca geç kaldım kusura bakma."

jeongin duyduğu şeyle başını hafifçe sallayıp mırıldandı."sıkıntı yok,beklerim ben nolcak."

"olur mu öyle.. kusura bakma yeniden."

minho, konuşması bitmesine rağmen kendini saran kolların gevşememesi üzerine sarışına gülmeden edemedi.
"jeongin bırakmayacak mısın beni?"

"ay dalmışım." dedi jeongin duyduğu soruyla birlikte hızla geri çekilirken."çok güzel kokuyorsun bir an aklım gitti."

söylediği şeyden utandığını gösteren kızaran yanaklarına rağmen içinden geçeni söylemekten vazgeçmiyordu jeongin. sanırım minho'nun en çok hoşuna giden özelliğiydi bu sarışında.
yanındayken kendini iyi hissediyordu ve bunun en büyük nedeni de buydu; jeongin'in ne düşünürse onu söylemesi.

"teşekkür ederim." dedi minho yüzündeki büyük gülümsemeyle jeongin'e bakarken."sen de çok güzel kokuyorsun..."

"gerçekten mi?"

"evet, çilek kokusunu çok severim." minho, gözlerinin resmen içine doğru bakmaktan çekinmeyen sarışına mırıldanarak konuştuğunda jeongin gözlerini ayaklarına doğru indirdi.

aralarındaki birkaç saniyelik sessizliğin nedeni ikisinin de ritmi değişen kalplerinin sakinleşmesini beklemesiydi belki de.

"çimende otururuz diye hem örtü hem de birkaç yemelik şey getirdim. küçük piknik yaparız gibi yani."

jeongin ayaklarını hafifçe oynatıp bedenini sallayarak çekingen bir şekilde konuştuğunda minho bakışlarını sarışının yüzüne getirdi.

yere bakan gözleriyle dudağını kemiren beden gerildiğini gösterircesine bedenini hafifçe sallayarak bekliyordu cevabını.

nerd / jeonghoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin