•
Berrak bir cam boncuğu gibi gözükebilirim.Ama o kadar kolay kırılmayacağım.
Seni seviyorum, yalnız seni, bu değişmeyecek
Sonsuza dek senin üzerine parlayacağım
•
"Bu makarna çok güzelmiş.Tarifini çalarım bir ara senden."
Taehyung'un ağzı dolu halde konuşmasıyla gülümsedim.Ne zaman böyle yapsa çok tatlı oluyordu.
"Çalsan bile yapabileceğini sanmıyorum." gülerek söyledikleriyle Taehyung ters ters bana bakmaya başlamıştı.O da biliyordu tarifi çalsa bile yapamayacağını.Tatlılar dışında asla yemek yapamazdı.
"Sinir bozucusun."
"Doğum günü çocuğu olarak senin gülümsemen gerek ama sen somurtuyorsun."
"Bana söylediğin mükemmel ötesi sözlerden sonra gülümsemek pek içimden gelmedi."
Yaptığı işi bırakıp yanıma geldi gözlerimi ondan alabildiğine ise yüzümün birkaç santimetre ötesinde olduğunu anlayabilmiştim.
"Makarnayı çok seversin işte fazla bile."
Ortamın gerginliğinden kurtulmak için saçmaladığımda kendime küfürler ederek gözlerimi kapattım.İyice saçmalıyordum.
"Senin çilekli pastaya bayılışın gibi bende bayılırım makarnaya.Baksana parmaklarımı yiyorum."
Ona baktığımda tabağındaki makarnayı gerçekten bitirmiş olduğunu gördüm.Çocukluğundan beri makarna canavarı gibi birşeydi.
"Ben çilekli pastayı seviyor muyum bilmem ama senin makarnayı ne kadar sevdiğin belli oluyor." dediğinde çoktan sırıtıyordum.
"Özellikle de benden doğum günü hediyesi olarak makarna isteyişinden."
Taehyung küçükken evlerine misafir geldiğinde Bayan Kim'in değişiyle soğuk tenekeye dönüyordu.Misafirlerden nefret ederdi.
Özellikle de dedikoducu olanlarından.
Bu her seferinde deli gibi gülmeme sebep olsa da onlara hep şu 'side eye' denen şey gibi bakıyordu.Her böyle baktığında ise o 'dedikoducu misafirler' sanki anlamamış gibi ona daha da sırnaşıyorlardı.
O manzarayı her gördüğümde günlerce Taehyung'la dalga geçerdim.
Şuan tam da o bakışlarını uyarıcı nitelikteymiş gibi bana gönderiyordu.Ben ise gülmemek için kendimi tutmaya çalışıyordum çünküattığı bakışlarla soğutucu gözüktüğünü sanarken aksine bana karşı oldukça tatlı geliyordu.
Bana tavşan diyordu ama onun da yavru kediden farkı yoktu.
"Ben bir tabak daha istiyorum." derken tabağını da bana uzatıyordu.Asla doymayacağını biliyordum.Yemek yapmakta ne kadar yeteneksizse yemek yemekte de bir o kadar iştahlıydı.
"Doğum günü sürprizini merak etmiyor musun?"
"Merak etsem söyleyecek misin sanki?"
"Arkana bak."
O an arkadan bir havlama sesi duyuldu.Pofuduk tüylü köpek kapının aralığından gözüktüğünde Taehyung'un gözleri sanki inanamıyormuşçasına kocaman açıldı.Kesinlikle bunu yaptığıma inanamıyordu.Rüya gördüğünü falan sanıyordu muhtemelen.
"12 yaşındayken konuştuklarını hatırlıyor musun?Sahildeki kayalıklarda yaptığımız konuşmayı.En büyük hayallerinden birinin köpek sahibi olmak olduğunu söylemiştin." dedim ve güldüm.
"Annem izin vermiyordu."
"Annen izin vermiyordu."
Dolu gözleri hızla bana döndü.
"Nasıl yaptın?"
"Bayan Kim'i ikna etmek hayatımda yaptığım en zor şeydi sanırım."
"İsmini ne koymak istediğini hatırlıyor musun?"
"Yeontan koymak istiyordum."
"O zaman bu tatlı şeyin ismi Yeontan artık."
Bana doğru yürüdüğünü ve kollarını bedenime sardığını hissettim.Sanki herşey için minnet duyuyor gibiydi.
"Teşekkür ederim Kook,gerçekten.Bu aldığım en güzel doğum günü hediyesiydi.Makarnadan bile daha güzel."
Gülümsedim ve kollarımı bedenine sardım.
"Makarnadan daha iyi olduğunu kabullendiğine göre gerçekten başarmışım demek."
"Gerçekten başarmışsın demek."
"Neyi başarmışım?"
Gülümsedi.
"Beni mutlu etmeyi."
🎀
Glass Bead-Gfriend
-kitsch
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I love You
FanfictionBeklediğim gecelerin aksine uyuyamadığım geceler yıldızlarla doluydu Friends to lovers Seme Kook Uke Tae