-İçki-6

61 5 0
                                    

Multimedia Rüya :)

Bu konuyu kapatmak için her şeyi yapardım o umursamıyordu ama ben umu- dur birdakika ben buraya gelmeden ve otostop çekmeden önce hiç kimseyi umursamıyordum ve beni değiştirmelerine izin vermeyecektim.Evet siyahtan da vaz geçmeyecektim.

"Baksana Eren,ben buyum ve değişmeyeceğim siyah benim için en uygun renk kıyafetlerde ve kişiliğimde.Beni değiştiremezsin" dedim.Tepki vermesini beklerken üst dudağını tekrar yukarı kıvırdı ve "Sen bilirsin sinir hastası" dedi.Bana bakmamıştı bile beni umursadığını söylerken aslında umursuyormuş gibi davrandığını düşünmüştüm."Sen bilirsin ama bu şekilde hiç ilgimi çekemezsin" dedi.Arka koltuktan 'Oooo' sesleri gelince "Senin ilgini çekmek isteyen kim?" diye tısladım. Tırnaklarımdaki siyah  ojeleri kazmaya çalışıyordum.Şuan ona yumruk atabilirdim bile."Geldikk" dedi Eren.Arabayı park etti bizde arabadan indik ve bagajdan bavulumu aldım.

Rüya ve Ege'nin giyecek bir şeyleri filan yokmuydu? "Rüya ve Ege sizin bavulunuz yok mu?" dedim şaşkın görünmemeye çalışarak."Eren kimsenin bavul getirmemesini ve orada bize seçtiklerini giymemizi söyledi"dedi Rüya.Eren'e şaşkın bakışlarımı yolladım."Ne?Ben bavulumu getirmişitim zaten" dedim ve sırıtmaya başladım."Ama onları değil odanda dolapta senin giyeceğin kıyafetler var bavuldan gerekenleri al ve benim dediklerimi giy başka bir şey istemeyeceğim" dedi Eren."Tarzım değilse ya da beğenmezsem giymem" dedim burun kıvırarak.

Tarzım olmayan şeyi neden giyecektim ki akıl var mantık var ayrıca öyle pembe,kırmızı,mavi ve açık şeyler olursa giymem.Siyah ve kendimi rahat hissedeceğim kıyafetleri tercih ediyorum."Neyse sorun değil zaten evden çıkmayız" dedim umursamayarak.Ben umursamazken herkes bana şaşkın şaşkın bakıyordu."O kadar emin olma" dedi Eren.Arabadan inip tuttuğu eve doğru yürümeye başladık,evin önünde durduktan sonra ağzımın açık kaldığını fark ettim."Bu kadar abartmana gerek yoktu" dedim.Eren umursamıyordu  hepimize o evin anahtarının bir kopyasını verdi.

İçeri girdiğimizde salon baya büyüktü,duvarlar bej rengindeydi.mutfak ile oturma odası birleşikti ama bir oturma odası daha vardı bu ev ne kadarda büyüktü öyle.Üst katta bizim odalarımız vardı sanırım çünkü alt katta ,oturma odası ile birleşik olan mutfak,ayrı bir oturma odası ve banyo birde sinema odası denilen yer.Üst kata  çıkarken Eren bana bir anahtar verdi ve sağa taraftaki kapıyı işaret etti"Burası senin odan sinir hastası" dedi ve pis pis sırıttı.Ben tepki vermeden anahtarla kapıyı açtım.

İçerisi çok büyüktü cidden baya büyüktü.Krem renginin hakim olduğu bu odada bir yatak bir çalışma masası ve neredeyse odanın yarısını kaplayacak derecede bir giysi dolabı.Kitaplıkta vardı birkaç kitap vardı ama hiçbiri ilgimi çekmemişti çünkü sıkıcı romanlardı.Beyaz,parlat giysi dolabını metal kulplarından tutup yana sürükledim,sürüklenerek açılanlardandı.O kadar giysi vardı ki sayamazdım ciddiyim üç dört gün gerekirdi saymak için o kadar çok kıyafet vardı.Hepside askıya asılıydı.Aralarından bir kaçına baktım ama hepsi ya kısa kısa elbise ya da kısa şort ve bluzlerdi.

Ben bunları asla giyemezdim hem çok renklilerdi,aralarında siyahlarda vardı ama hepsi kısa olduğu için siyahlığını umursamadım.Kapı açılınca irkildim ve refleks olarak omzumun üzerinden arkama baktım sırıtan bir adet Eren ile karşılaştım.

"Odanı beğendin mi bakalım" dedi."Evet odayı çok beğendim ama bu kıyafetler çok renkli ayrıca renkli olmasını geçtim hepsi çok kısa" dedim ona yavru köpek bakışı atmaya çalışarak.Yine işe yaramıyordu."Öyle giyinmen lazım artık gideceğimiz ortamlara ayak uydurman gerek" dedi ciddiliğini bozmadan.Bir ciddi bir güler yüzlü olması dengemi bozuyordu bir gün karşısında düşüp bayılmamam için kendimi zor tutuyordum."Akşam yemeğini Rüya ile hazırlayacaksınız biz Ege ile markete gidip malzemeleri alacağız sizde yemeği hazırlayacaksınız sonra hazırlanmana ben yardımcı olacağım yani kıyafet takı vesayre makyajdır odur budur ben seçeceğim" dedi ve tatlı tatlı gülümsedi ben hala bu ifade değişikliğini atlatmaya çalışarak "Sen benim moda ikonum musun yani?"diye sordum anlamayan gözlerle ona bakarak."Bir nevi" dedi ve göz kırptı sonra benimde gelmemi işaret ederek aşşağıya indik.

OtostopHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin