Odaya girdiğinde bir süre etrafına bakındı Ferit. Seyranı göremedi. Yatağın karşısındaki kanepeye çarşaf serilmiş yastık koyulmuştu. Banyodan tıkırdı gelince bakışlarını oraya sabitledi. Banyonun kapısı açıldı ve içinden Seyran kan kırmızı bir gecelikle çıktı. Sıktığı parfümün kokusu burnuna geldi Feritin. Göz göze geldiler o an. Seyran hiç utanmadı üzerindeki kısa gecelikten. Feritin gözlerinin içine bakıp toplu saçlarını da açtı. Bukleleri omzuna düşerken yutkundu Ferit.
"Hassiktir."
Dedi içinden. Gerçekten de hassiktirdi bu görüntü. Bir ateş parçasıydı Seyran. Ve Feritin tam karşısındaydı. Bilerek mi bilinmez yere düştü elinden tokası. Eğilip aldığında tüm kalçası Feritin karşısındaydı. Yutkundu Ferit. Seyranın arzusuyla yanıp tutuşuyordu. Boğazını temizledi önce.
"Böyle mi yatacaksın?"
"Evet bir sorun mu var?"
"Yok yokta? Üşütme."
"Hava kaç derece Ferit neden üşüyeyim?"
Çıplak ayaklarıyla Feritin tam önünde eğildi. Aşağa baktığında Seyranın göğüsleriyle karşılaştı bu kez. Sütyen giymemiş miydi o? Gerçekten giymemişti. Seyran şuh bir ses tonuyla konuştu.
"Poşete basıyorsun Ferit ayağını kaldırsana."
"Hı ne?"
Demişti anlamayarak zira şu an anlayacak yerlerine bişeyler olmuştu.
"Poşet diyorum ayağını kaldır alıcam."
"He tamam."
Kaldırdı ayağını. Seyranda ayağa kalktı. Çok yakınlardı birbirlerine.
"Bişey mi oldu ağam size? Bi konuşamıyorsunuz, algınız kapalı."
Bir adım geri gitti Ferit.
"Yok yok ben bi tuvalete gideyim."
Diyerek koşar adımlarla tuvalete gitti.
Aynanın karşısına geçtiğinde kendisiyle konuşuyordu.
"Lan sen ne mal adamsın? Boşal bi de 18 lik ergenler gibi."
Ya sabır çekti içinden.
"Hatuna bak bir bakışıyla bir sesiyle neler yapıyor bize."
Dediğinde duşa girmişti.
Kısa bir süre sonra çıktı duştan. Bornozuyla. Seyran yatağa yatmış, uyuyordu. Yüz üstü yatmıştı, elini yastığın altına almış. Bir bacağı düz uzanırken diğeri dizinden kırmış yukarı kaldırmıştı. Tüm vücut hatları belliydi. Altındaki tangayı görünce yutkundu Ferit. Pürüzsüz kalçasını ona sunmuştu sanki. Gözlerini kapattı Ferit. Üzerini değiştirip koltuğa oturdu. Bu gece onun için uzun olacaktı.
***
Sabah uyandığında karşısında onu izleyen Feriti buldu. Hiç uyumamış mıydı bu adam böyle.
"Hiç uyumadım."
Aklını okumuşcasına konuştu.
"Karşımda bana kendini sunmuşken ve ben sana dokunamıyorken uyuyamadım."
Açık sözlüydü, ne düşünüyorsa söylüyordu Ferit.
"Naptın peki diye sorsana."
Dediğinde ayağa kalkmıştı Ferit. Yavaş yavaş yatakta yürüdü, dizini koyup yatağa çıkmıştı. Seyransa yatakta geri geri giderken yatağın başlığına kafasını çarpmıştı. Ferit Seyranın iki bacağından tutup çekti kendine doğru. Bu onun yatağa uzanmasını sağlamıştı.
YOU ARE READING
Yürek Sancısı
Novela Juvenil"Tüm Antep şahit olsun ki aşığım sana, canım yoluna kurban olsun." Acı çeken kahvelerini yosunlara dikti genç adam. Karısına ne çok çektirmişti. Ama şimdi deli divane olmuştu gönlü. Bir kaç adım attı kocasına doğru. "Tüm Antep şahit olsun ki inanmı...