merhabalar,
kendimi eylemek için yazıyım dediğim evrenin bu kadar heyecanla karşılanmasına çok sevindim. percy jackson aşkımız çok büyükmüş galiba 💙 hiç bilmeyip de şans verenlere de ayrıca teşekkür ediyorum, her şeyi olabildiğince açıklamaya çalışıcam. yine en sonda notlar var.bu bölüm asi'yi, alaz'ı, evreni ve yaklaşan savaşı daha çok öğreniyoruz.
⚡️⚡️⚡️⚡️⚡️⚡️⚡️⚡️⚡️
Asi ve arkadaşları bitmek bilmeyen uzun bir koşunun ardından yeterince uzaklaştıklarından emin olduklarında bir ağacın dibine çöktüler. Etrafı kolaçan eden bakışları arasında bir yandan da nefeslenmeye çalışıyorlardı. Hepsinin aklında aynı şey vardı: bir an önce kalabalık bir sokağa çıkmaları gerekiyordu. Sis yaşanan her şeyi insanlar için gizlerdi gizlemesine ama iki taraf da insanların arasında büyük savaşlar vermekten kaçınırdı genelde. Canavarlar bile yarıtanrıları tek yakaladığında, boş sokaklarda kıstırırlardı.
"Asi, kolun-"
Yaman'ın uzanmaya çalıştığı yaralı kolunu geri çekmişti Asi.
"Bir şey yok."
"Kimdi o?"
"Alaz Soysalan." diye diğer melezlerden biri cevaplamıştı
Aslında galiba ilk hataları bu keşfe 3 kişiden fazla çıkmaktı. Bir kural olarak yarıtanrıların 3'ten fazla kişiyle göreve çıkması uygun değildi. Kokuları canavarları çekiyordu; haliyle ne kadar fazla olurlarsa da o kadar yoğun bir kokuları oluyordu. Ama bu her zamanki görevlerinden değildi, basit olması gerekiyordu.
Saflardı.
Sanki Asi'nin hayatında basit herhangi bir şey olmuştu.
"Hassiktir!" diyen Cesur kılıç tutmayan eliyle bacağına vurdu. "Bu duyulursa-
"Ne olacak duyulursa?" diye hışımla ona dönen Asi az önce yaşadığı tüm karmaşık duygu ve düşüncelerin sinirini de ondan çıkarmak istiyor gibiydi.
"Kızım, Alaz Zeus'un oğlu, üç büyüklerden hani-
"-Eee-"
"Eesi..." diyerek lafı devralmıştı Yaman. "...eesini sen de biliyorsun Asi. Zaten herkes yeterince umutsuz bir de Alaz'ın ve ikizinin Kronos'un tarafında olduğu yayılırsa...işte o zaman başlamadan kaybetmiş olacağız bu savaşı."
"Hele ki, hele ki kehanetteki-"
Yaman'ın ona attığı bakışlar ve Asi'nin koluna geçirdiği yumrukla cümlesi yarım kalmıştı Cesur'un. Kehanette ne dendiğini yalnızca baş danışmanlar ve Chiron biliyordu. Bir de tabi ki tanrılar. Böyle de kalması gerekiyordu.
"Herkes de vazgeçmeye ne kadar meraklı, bıktım hepinizi toplamaktan!"
Söylenerek ve ayaklarını yere vurarak yürümeye başlayan Asi bir an önce kampa ulaşıp bu lanet zırhtan kurtulmak istiyordu.
Bir de az önce yaşanan her şeyi unutmak.
⚡️⚡️⚡️⚡️⚡️⚡️⚡️⚡️⚡️⚡️⚡️⚡️⚡️
"Boynuna noldu?" diye koşarak yanına gelen Çağla'nın ellerini hafifçe ittirdi Alaz.
"Kesildi Çağla, ne gibi duruyor?"
"Aman, merak edende kabahat zaten!"
İkizine söylenen Çağla birkaç adım geri çekilerek kollarını önünde kavuşturdu. Kendisi de gelmek istemişti ama Alaz'ın binbir ısrarı sonucu geride kalmayı kabul etmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
king and lionheart
Fanfictionpercy jackson dünyasında karşı taraflarda savaşan aslaz