Çalıp duran zil yüzünden delirecekti. Gelenin aşağıdaki daireye taşınan kız olduğunu biliyordu, bu yüzden açmamakta kararlıydı ama yanı başında ona sarılan Barlas kaşlarını çatarak kapı tarafına bakınırken bu pek mümkün gibi değildi.
"Bence bakmalısın güzelim."
"Önemsiz biridir."
"Nereden biliyorsun önemsiz biri olduğunu?"
"Bilirim ben. Unuttuysan müneccim boku yemiştim."
Barlas en sonunda dayanamayarak ayaklandığında peşinden gidiverdi hemen. Önüne geçerek engellemeye çalıştığı her seferinde adamın güçlü kolları tarafından kenara itiliyordu. Bu kadar hafif miydi de kenara itilmesi kolaydı? Bunu daha sonra düşünmeyi aklının kenarına not ederek kapının önüne geçti.
"İzin vermiyorum."
"Normalde umurumda olurdu ama şuan umurumda değil." diyerek belinden yakaladığı oğlanı arkasına çekerken kapı kulpunu indirdi. Karşısında elinde kek olan tabakla duran kadını görünce önce şaşırdı, daha sonra göz ucuyla arkasındaki sevgilisine baktı.
"Buyurun?"
"Merhaba, ben yeni alt komşunuz Yıldız. Tanışmak için aslında gelmiştim, rahatsız etmiyorum değil mi?"
Kadının ses tonu bile değişmemişti. O cırtlak, ince ve sevimsiz tonu unutur muydu hem? Derin bir nefes alarak kadının karşısına çıktı. Kılık kıyafetini umursayacak durumda değildi. Tabi evde olduklarından şort ve sevgilisinin kendisine bol gelen tişörtünü giyiyordu şuan.
"Sen önce bir arkama geçiver." diyerek Barlas'ı arkasına alırken kadının karşısında duruyordu şimdi. Onu görmeyi beklemeyen kadın şaşkın duruyordu. "Uzun zaman oldu Yıldız."
"Tanışıyor musunuz?"
"Elbette!" diyerek sevgisine bakıp tekrar kadına döndü. "Sana geçenlerde bahsetmiştim ya hani. Hakkımda uygunsuz bir dedikodu çıkartıp tacize uğramamı sağladı, demiştim. Sırf sevdiği çocuk benden hoşlanıyor diye yaptı, demiştim. Kendisi olur Yıldız."
Barlas bu sefer nazikçe gülümsemeyi kesip kadına sert bir şekilde baktığında, Yıldız ürperdi. Bir adamın bakışları onu nasıl korkutabilirdi ki? Zorla gülümsemeye çalışarak, "Geçmişte kaldı her şey, değil mi? Hem beyefendi ile mi yaşıyorsun?" diye konuştuğunda ondaki yüzsüzlüğe yüzünü buruşturdu Dora.
"Sevgilim olur kendisi." diyerek Barlas'ın koluna başını yasladı ve kocaman gülümsedi. "Anlayacağın, yürü kızım." Kadını açıkça kovarken Yıldız zaten çok beklemeden hemen aşağıya inmişti. Arkasından baktıktan sonra kapıyı kapatıp sevgilisine döndü.
"Göz göze bile gelmeyeceksin o kadınla, duydun mu beni?"
"Sence gelir miyim bir tanem? Sinirlerin bozuldu senin hem, gel bir sarılayım sana." diyerek kolları arasına aldığı bedenin saçlarına yüzünü gömerek gülümsedi. Kokusunu ciğerlerine çekerken huzurun bu olduğunu biliyordu. Dora gülerek kollarını adamın bedenine sardıktan sonra, "Koca bebeksin sen." dedi.
"Senin koca bebeğinim."
***
Dora arkadaşlarıyla buluşmak için gideli tam bir saat olmuştu ve canı sıkılmaya başlamıştı bile. Sevgilisi ile genelde dizi-film izler, kitap okur veya yeni tarifler denerlerdi. Onsuz hayatın gerçekten sıkıcı olduğunu fark ediyordu böyle zamanlarda.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
komutan bey
Teen FictionSon sınıf üniversite öğrencisi olan Dora, karşı komşusu olan asker Barlas Sönmez'e mesaj atma kararı alır (ciddiye alınacak türden bir kurgu değildir)