Yıldız Kuvarsı

1- Parıltı

Uzun uzun vitrindeki rengarenk doğaltaşlara bakındım, bu sefer hiçbiri beni çekmiyordu sanki. Tam yanımda duran ve seçmemi bekleyen Yaren, dükkanın camını ayna olarak kullanarak şalını düzeltiyordu. Gülümseyerek ona döndüm.

"Sanırım bugün bir şey almayacağım."

Yüzünü bana çevirmeden ufak bir bakış atarak cevapladı.

"Tamam o zaman Maral'ın çıkmasını bekleyelim."

Cümlesini tamamlar tamamlamaz elinde kocaman çantayla Maral çıkıverdi.

"Bir sürü şey almışsın!"

"Evet baksana." Çantayı bana verdi, içindeki sayısız taşı ve takıyı tek tek inceledim.

"İçeride daha güzelleri varmış."

"Alacaksan içeri girelim." diyen Yaren'e başımı olumsuz salladım. "Hala alasım yok."

Doğaltaşcıdan sonraki durağımız her zaman gittiğimiz kafeydi. Bugün iş güç yoktu ve kafamıza göre gezebilirdik.

Kafeye girip her zaman içtiklerimizi sipariş edip bir masaya oturduk. Maral taşları masaya dökmüş onlarla ilgilenirken, Yaren ise nişanlısıyla mesajlaşıyordu. Bende sanki değişik bir bilgi bulacakmış gibi elimdeki fişe bakıyordum.

Çok geçmemişti ki bir ağlama sesi duydum. Etrafıma bakındım ama kimse yoktu. Kızların keyfini bozmadan yavaşça kalktım ve kafenin içinde dolaşmaya başladım. En köşede yere çökmüş ağlayan bir kız vardı. Başını dizlerine gömmüş, kulağında ise kulaklık vardı. Giyimi ofis çalışanları gibiydi ve aşırı şıktı ama şuan yerde sersefil oturuyordu. Yanına yaklaşıp eğildim ve omzunu dürttüm.

"İyi misin?"

Başını kaldırdı, beni görünce kulaklığı çıkarıp gözlerini sildi.

"Değilim ama iyiyim!" Birden hüngür hüngür ağlamaya başladı. Tereddüt etsemde ona sarıldım.

"Anlatabilirsin."

"Aşık olduğum adamı başkasıyla gördüm zaten bana bakmaz çok çirkinim!"

"Saçmalama!" diyerek daha sıkı sarıldım.

"Nasıl gördün anlat, samimi miydi yoksa normal mi?"

"Normaldi ama bir haftadır bana soğuk davranırken onu başkasıyla samimi görmem yetti."

Kısa ve kahküllü siyah saçları vardı. Elimi anlamsızca başına koydum.

"Eminim düşündüğün gibi değildir. Hadi kalk kendine gel biraz."

Onu çekerek kaldırırken yanıma kızlar da gelmişti. Yaren merakla sordu; " Neyi var iyi mi?"