1: MAHVOLAN HAYATLAR

34 5 44
                                    

Yuhan'ı böyle yazmaya hiç gönlüm razı değil ama..
Affet baba 🙏🏻🙏🏻

----

Gece Barlas'ın hayatı, bir sabah ailesinin bir sözleşme için kızlarını Yuhan Matthews ile evlendirmek istediklerinde mahvolmuştu. Bir sözleşme uğruna Gece'nin hayatı, hayalleri çalınmıştı. Onun tek bir söz söylemesine dahi izin verilmemişti.

12 Kasım 2001 sabahıydı. Gece Barlas ve Yuhan Matthews'in ihtişamlı düğünü, İstanbul'da gerçekleşmişti. Medyanın dilinden düşmeyen bu ihtişamlı evlilik, uzun bir süre herkesin ilgi odağı olmuştu.

Medya da hayranlar da bilmiyordu ki, Gece oldukça mutsuzdu. Kameralara gülümsemek zorunda kalsa da içten içe ağlamak ve kaçıp gitmek istiyordu.

Saat gece yarısını geçmişti. Düğün bir önceki gün gece bitmişti, şimdi Türkiye'de değillerdi. Gece, evinden oldukça uzaktaydı. Yuhan'ın evine, yaşadığı ülkeye, Rusya'ya gelmişlerdi.

Hizmetçiler evi önceden güzelce hazırlamışlardı. Gece'nin rahat edebilmesi için ne gerekiyorsa yapılmaya çalışmıştı ancak Gece, her ne olursa olsun bir türlü rahat hissedemeyecek olduğunun farkındaydı.

Değil o adamla aynı yatağa girmek, aynı eve girmeyi veya onun yüzünü görmeyi dahi istemiyordu.

Eve gelir gelmez üzerini değiştirmek ve uyumak üzere odasının yerini göstermelerini istemişti. Hizmetçi kızlardan birisi, Gece'yi odasına götürmüştü.

Sadece uyumak, olanlardan biraz olsun uzaklaşabilmek istiyordu. Ancak işler istediği gibi gitmeyecek gibiydi.

Medyanın gözünde güzel görünmek uğruna giydiği mavi elbisesi ve beyaz topukluları, onu oldukça rahatsız ediyordu.

Gece, tam üzerini çıkarmış yatağın üzerinde duran geceliğini almak için eğildiğinde odaya aniden Yuhan girdi. Odaya hızlı girişi ve yüzündeki ifade, hiç iyi şeyler olmayacağının habercisiydi.

Gece, bir an afallamış ve hızla eliyle kendini kapatmaya çalışmıştı.

"Kapı çalmak nedir bilmiyor musun sen?" diye sordu Gece. Karşı çıkmaması, baş kaldırmaması gerekiyordu ancak kendini tutamamıştı. Sorgulamadan boyun eğecek birisi değildi.

Bu sorusu Yuhan'ın hiç de hoşuna gitmiş gibi görünmüyordu.

Gece'yi duvarla kendisi arasına aldı. Gece'nin ellerini duvara yaslamış, sıkıca tutuyor ve hareket etmesine engel oluyordu. Önündeki küçük beden kaçmaya çalışıyor, direniyordu. Karşısındakinin başarısız oluşunu görmek, Yuhan için tarif edilemeyecek kadar güzel bir duyguydu.

Gece'nin izni olmadan dudaklarını, karşısında duran kızın dudaklarına bastırmış ve öpmeye çalışmıştı. Ancak Gece buna karşılık vermek yerine kaçmaya çalıştı. Bu Yuhan'ı biraz daha sinirlendirdi.

Zaman geçti. Evde devamlı kalan birkaç hizmetçinin beraber kaldığı en alt kattaki odadan, en üst kattaki odadan gelen sesler duyulabiliyordu.

Gece'nin çığlıkları, ölümcül sessizlikte yankılanıyordu. Ağlıyordu, bağırıyordu, kaçmaya çalışıyordu, çığlıklar atıyordu...

Alt kattaki hizmetçiler elleri kolları bağlı oturmaktan vicdan azabı duyuyorlardı. Ellerinden hiçbir şey gelmiyor olması hoşlarına gitmiyordu. Hepsi yatağın üzerinde oturmuş sessizce yere bakıyordu.

O gece ne kadar kötü geçtiyse sabahı da pek farklı olmamıştı Gece için, Yuhan'ın keyfi yerinde her zamanki gibi şirket için hazırlanıyordu. Gece ise kafasinda dün geceyi düşünmeden duramiyordu, onun için tamamıyla bir vahsetti çünkü.

Merhamet Vuruşu.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin