11: Yeni Bir Arkadaşlık Başlangıcı?

15 4 36
                                    

Yemek yemek için karavandan indik. Yolun üzerinde tatlı, küçük bir lokanta bulmuştuk. Yemek yeme fikri benden çıkmıştı ve Lowell kabul etmişti.

Beraber el ele yürüdük lokantaya doğru. Köşede yaşlı bir kadının bize yargılayan gözlerle baktığını gördük ama bu ikimizin de umrunda olmadı. Onun yanındaydım ve beraber yemek yiyecektik. Sonunda sevdiğim adamla mutlu hissedebilmişken kadının ne düşündüğü umrumda değildi.

İnsanlardan, gözlerden ve seslerden uzakta duran bir masa gördüm. Beraber o masaya doğru yürüdük. Bir an elimi bırakıp sandalyemi çekti, ben oturduktan sonra tekrar elimi tutup tersini öptü. Sonra hemen karşımdaki sandalyeye oturdu.

Hemen yanımıza gelen garsonu fark ettiğimde gülümseyerek garsona baktım. Bu hareketin Lowell'ın pek de hoşuna gitmiş gibi durmuyordu, ancak ses etmedi. Önce menüye bakıp kendi istediklerini söyledi sonra bana ne istediğimi sorup benim dediklerimi garsona tekrarladı.

Garson gittiğinde, "Fazla kola içiyorsun." dedi. Evet, sürekli herkesten duyduğum bir şikayetti. Ama alkolik olmaktan iyiydi, değil mi? "Ayrıca neden gülümsüyorsun ki şu suratsıza?"

"Nezaketen gülümsedim sevgilim." Kıskanmış olduğunu görmek fazlasıyla hoşuma gidiyordu. "Yoksa sen kıskandın mı beni?"

"Hayır," diye itiraz etti hemen. "Neden kıskanayım ki, şu suratsıza gülümsemeni bahşettiğin için mi?" Bahşetmek... biraz fazla mı oldu sanki? Ama itiraf etmeliyim fazlasıyla hoşuma gitmişti.

Ben mutlu mutlu gülümserken o dönüp yan masada ona bakan kadına gülümsedi. Gözlerimi büyüttüm. "Sen neden gülümsedin ki şimdi o kadına?" Kollarımı önümde bağlayıp arkama yaslandım. Kadına kısık gözlerle baktım. "Nasıl bakıyor şuna bak."

"Nezaketen güzelim, bir sorun mu var?" Kadın benim bakışlarımı fark edince önüne döndü, bunu görünce dönüp sevgilime baktım. Lowell bunu fark edince gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı. Komik miydi? "Aaa," dedi yapmacık bir tavırla. "O bakışlar ne bebeğim, korkutucu duruyorsun. Korkuttun kadını." Sonra şaşırmış gibi davrandı. "Yoksa sen beni kıskandın mı?"

Tamam karma bir insanı vurabilirdi. Hatta her zaman olurdu bu. Ama bu kadar hızlı vurmasını beklemiyordum.

Bakışlarımı kaçırdım. "Yoo," dedim. "Ne alakası var?" Bir kez daha kısık gözlerle baktım kadına. "Alt tarafı kadını boğasım geldi."

İtirafımı duyduğu an kahkaha attı. Elinde tepsiyle gelen garsona baktı. "Benim de şu muşmula suratlıyı boğasım geldi. Baksana nasıl gülümsüyor sana."

Derin bir nefes aldığında, "Boğ sevgilim," dedim, yarı alaylı yarı ciddi bir tonla. "Üstünü kapatırım ben."

Lowell nasıl bir ailede büyüdüğümü bilmediği için söylediğim şeyin bir şaka olduğunu sandı. Ama ben fazlasıyla ciddiydim. Sanırım Lowell bir gün cinayet işlediğini söyleyerek eve girseydi bunun üzerini kapatırdım.

O güldüğünde ben de onunla beraber güldüm. Dönüp göz ucuyla bile bakmadım garsona. Garson uzaklaştıktan sonra önümdeki yemekten yemeye başladım. Arada Lowell'ın yemeğinden de yedim. Çünkü neden olmasın, öyle değil mi?

Yemek bittiğinde beraber masadan kalktık. Lowell birden beni kucağına aldığında şaşkınlıkla ona baktım. Sonra gülümsedim. Bu sorun edeceğim bir şeyden çok uzaktaydı.

"Seni seviyorum." dedim. Dudaklarına kısa bir öpücük bırakıp başımı omzuna koydum.

"Seni seviyorum." diyerek tekrarladı cümlemi.

Çıkışta tekrar aynı kadını ve kadının aynı yargılayan bakışlarını fark edince ikimiz de gülmeye başladık. Bugünü seneler sonrasında oldukça eğlenceli bir gün olarak hatırlayacağımdan ve çocuklarıma, hatta torunlarıma dahi anlatacağımdan emindim.

Merhamet Vuruşu.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin