Bizim koğuşa girdiğim an ensemde bir kol hissettim, istemeden eğilmek zorunda kaldım, Kürşat cücesinden başka kim olacaktı bu?
"Naber lan değişik? Valla Duman gomutanın önünde gram sallanmadın kule gibi adamsın kundi!" Sesi borazan gibi çıkıyordu, kafasına çakıp 'sana daha iyi bir kule gösteririm' demekten kendimi zor tuttum.
"İstanbulli anlatsana-" hala ensemden tutup beni yatağa sürüklerken diğerleri de buna gülüyordu. Yakıp sırıttı, "normalde husumetli olduğumuz bir kaç kişi var üste, sabah yaptığın hareketten sonra yanımıza gelmeye korktular yeminle." Kürşattan zorla ayrıldım, "Ulan iki üç malın çaresine bakamadınızda beni mi bekliyordunuz amınakoyduğumun ibneleri."
"Deme la öyle İrfoyu az kalsın ters yatırıp üstten sikceklerdi-" İrfan sinirli bir bakış atınca istemeden güldüm "He benim özelliğim ne? Tepsi yapıştırmammı?"
"Oğlum daha geçen gün önüme kule gibi durdun bir de psikopat gibi maske takmış dedim buna birşey dersem beni siker"
Sırıttım, "Çok istersen utanmam sikerim." Geriye yaslandım.
Güldüler, "Bir de bana diyordu karı gormemiş diye, iki dakikada bana yürüdü."Seslice güldüm, daha geleli bir gün olmasına rağmen bu kadar cana yakın ve aynı zamanda arsız birer piç olduklarını tahmin etmemiştim. Yanlarında istediğim gibi konuşabiliyordum. Bana eski arkadaşlarımı anımsatıyorlardı. Önceden yapmacık olduklarını düşünmeme rağmen yanlarında benim olmamı seviyorlar gibiydi. İnsan gittiği yerin kendisi değiştirmesine izin vermemeli, gittiği yeri değiştirmeli.
Nöbetçi asker içeri girdi, "Albay Asım'la Duman komutan sizi toplantı odasına çağırıyor beyler." Hepimiz ayaklandık.
"Allah Allah. Yeni görev var herhalde." Dedi İrfan ellerini cebine atarken. "Hiç boş olurmuyuz anasını sikeyim.." Diye şikayet etti Yakıp."İşin bu." Diye çıkıştım. Toplantı odasına geldiğimizde Duman komutanı otururken gördük Albay ise eğilmiş birşey anlatıyordu, hepimiz saygı duruşuna durup asker selamı verdik, hepimizin ağzından "Emredersiniz komutanım.' çıktı, 2 adamı referanslayarak.Albay bize döndü, "Geçin oturun çocuklar."
Hepimiz yerlerimizi aldık. Albay bir nefes verdi. "Sınırlara yaklaşık 100 km ilerde bir hareket tespit ettik. Bir kaç terörist grubunun mağaraları bulundu. Onlar gelmeden bir pusu kurmayı planlıyoruz."
Sözünü bitirdiğinde bize baktı, sakin konuşuyordu. "Felix, kendini kanıtlaman için bir şans, nişancılığını göstermeni umuyoru-" Duman komutan sözünü kesti. "O gelmiyor." Albay kaşlarını çattı. Komutan albaya sesini yükseltiriyordu, diğerlerinin gerginleştiğini farkettim. Komutan ayağa kalktı. "Daha yeni gelmiş birine güvenecekmisin?" Bu cesareti nerde buluyordu bu sikik... götüne odun girmiş gibi davranıyordu siktiğimin- ayağa kalktım sertçe. "Geliyorum." İtiraz ettim. "Asker!" Komutan bağırdı. Albay, Duman'a sakin ol der gibi elini göğsüne koydu. "Siktiğimin Rusuna güveniyorum deme! Terbiye bile almamış veledin biri! Daha ilk günden askerimin burnunu kıracakt-" yüzüne bir yumruk indirdim. "Onunkini kıramamışım, seninkini kırayım!" Dumanın gözlerinin bana bakarken neredeyse yandığını gördüm, o da bana bir yumruk indirdi derken Albay aramıza girdi, sinirden patlayacak gibiydi. Bu orospu çocuğu yüzünden hem albayın önünde Komutanımın yüzüne çakmıştım hemde bana kavga etmememi söylemesine rağmen ilk günümde iki kavgaya karışmıştım... burada askerlik mesleğim sonlanacak gibi görünüyordu...Sonuç olarak o götverenin yüzüne güzel bir yumruk indirmiştim tabi karşılığında 4 günlük göz hapsi cezası almıştım ama vicdanım rahattı, hatta sırıtıyordum. İyi bir uyku çekmiştim, bizimkiler göreve gitmişti, eh gitmek istemiştim ama o şerefsizin yüzünü öyle görmek herşeye değdi. Sabahtan işlerimi yaptım, raporları doldurdum, yani gayet düzgün geçmişti.
iyi bir eğitimden sonra terle yerime oturdum. Balaklavamı burnumun üstüne çekip soğuk su'dan uzun süren bir yudum aldım ve kafamı duvara yasladım. Sıkıntıdan saatlerce antrenman yapmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GAREZ
RomanceYarı Rus, yarı Türk kökenli Felix, Türkiyede askerliğine devam etmek için en iyi timlerden birine atanır, ekibin komutanı ise sert, disiplinli bir asker olan Duman Toprak'tır. Bu iki adam arasında filizlenen nefret ve çelişki yerini hiç beklenmeyen...