Veli Toplantısı Pt2: Bir Bardak Limonatanın Kırk Yıl Hatrı Olur

67 11 0
                                    

"Min Yoongi son bahara yakışıyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Min Yoongi son bahara yakışıyordu."

━━━━━━━※━━━━※━━━━※━━━━━━━


Jimin'in bakış açısından

Birçok arkadaşımın aksine ben veli toplantılarını severdim. Annemin ajandasına özel olarak bugün için bir boşluk açarak planlarını buna göre ayarlaması beni mutlu ediyordu. O masadan o masaya beni de yanında sürükleyerek koşuşturıyordu ve bu gördüğüm en sevimli şeydi. Müziğe olan ilgimi gördüğünde çok mutlu olmuştu mesela. Geçen yıl yalnızca okul seçmelerinden geçmiş olsam bile mutfağı çeşit çeşit tatlı ile donatmıştı. Elimi neye atsam annemin desteklemek için orada olmasını seviyordum. Bu yıl seçmeleri kaçırdığım için üzülme nedenlerimden en önemlisiydi bu. Her şey bir yana annemin beni sahnede görmeyi çok seviyor oluşunun ağırlığı vardı.

Annem bu sefer de edebiyat hocasının masasına ilerlerken benim gözüme köşedeki mint saçlı beden takılmıştı. Bir saniye için dünyam yavaşlar gibi olmuştu. Sanki sonbahar meltemi onun için esmişti bu defa. Sandalyeleri yerleştiriyor masaların arasındaki açıklığın yeterli olup olmadığını kontol ediyordu. Beyaz gömleğin kollarını kırvırmış ve boynundaki kravatı gevşetmişti. Gömleğinin açıklığından beyaz teni gözler önüne seriliyordu. Ayaklarında yine gri conversleri vardı ve mint yeşili saçları dağınık bir şekilde usul usul esen rüzgarda dağılıyordu. Min Yoongi son bahara yakışıyordu. Yanına doğru ilerleyen adımlarıma engel olmamıştım.

"Selam." beni görünce dudakları güzel bir gülümseme ile iki yana kıvrılmıştı.

"Selam Jimin. Naber? " acaba onun da ailesi gelmiş miydi? Veli toplantısına her öğrencinin ailesi katılmıyorum. Onun ailesini maçlarda bir defa bile görmemiştim. Oğulları bu kadar baaşrılıylen neden hiç gelmemişlerdi anlamıyorum.

"İyidir, sen?" bir sandalyeyi daha açıp yerleştirmişti bu sırada, yardım etmek için ben de diğerini aldım.

"Bunları ortada bırakıp gitmişler. Sabahtan beri düzenlemekle uğraşıyorum." son sandalyeleri de koyarken merakıma yenik düşmüş ve sormuştum.

"Sizinkiler geldi mi?" başını hafifçe iki yana sallayarak beni reddetmişti.

"Neden?" bir anda patavatsız bir şekilde sorduğumda ne dediğimin farkına varmış ve ekleme gereği hissetmiştim "Yani sorun değilse." Yoongi bu dediğime gülümsemişti

"Yok canım ne sorunu. Yoğunlar, işlerini ayarlayamadılar." Bunu çok önemsiz bir şey söyler gibi söylemişti ama küçük bir an için sesine görmezden gelemediğim bir alay yansımıştı. Ailesinin işlerini ayarlayamadığını söylerken sanki bu gerçek onu hiç rahatsız etmemiş ya da ayarlayamıyor olmaları zaten aşina olduğu bir gerçekmiş gibi hissettirmişti. Onu hiç şaşırtmamış gibi. Tam bir şeyler söyleyecek gibi olduğumda arkamdan gelen sesle bakışlarım oraya dönmüştü.

Good Team? Goddamn! Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin