Bölüm şarkısı: taylor swift - cardigan
Taehyung, Oliver George'u sosyete toplantılarında görmeyi umuyordu. O bir vikonttu, meşru oğuldu ve Dunston markisinin görünürdeki mirasçısıydı. Geçen haftalar boyunca peşinden koşmuş olmasa da aynı çevredendiler.
Soylu ailelerin kendilerini nasıl yönetmesi gerektiğinin iyi bir örneği olarak George'lar sıkça örnek gösterilirdi. Hem Oliver hem de ailesi tanınmış ve saygı duyulan kişilerdi. Lord Dunston'ın karısı Margaret'a karşı centilmence davranışları ve sarsılmaz sadakati her ortamda konuşulurdu.
Çekiciliği, saygınlığı ve kendinden emin duruşuyla Oliver'dan hoşlanmıştı. Tanrı biliyor sosyeteye takdiminden beri eş avcısı adamlar peşinden koşmuş olmasına rağmen ona karşı da diğerleri için hissettiğinden daha fazlasını hissetmemişti. Olayların alışagelmiş akışı doğrultusunda büyük ihtimalle birkaç hafta içinde Oliver ona evlenme teklif edecekti ve o da nazik teklifi için teşekkür edecek ve yirmi bir yaşına kadar evlenmeyi planlamadığını söyleyecekti.
Yaşamında Jungkook George'un ortaya çıkması her şeyi farklı kılmıştı. Tek beklenmedik şey Jungkook değildi. Aynı zamanda o güne kadar gerçek kabul ettiği belli şeyler bir yalanmış gibi görünüyordu. George'lar dünyaya çizdikleri mükemmel portre ile uyuşmuyordu. Taehyung suçlu ve kusurlu bir yabancı adına sır tutabilir onu öpebilirdi. Ve tekrar öpmek istiyordu başına bela getireceğini bilse bile.
Taehyung onunla karşılaştıktan sonraki birkaç gün içinde hayatından hiç olmadığı kadar keyif almıştı ama bundan daha fazlasıydı. Daha büyük daha kayda değer şeyler oluşmaktaydı ve kazayla bile olsa bunun parçası olduğunu hissediyordu. Ve bundan hoşlanıyordu da. Belki her şeyi ortaya çıkarmayı bu kadar fena halde istemeye başlamış olmasının sebebi buydu.
"Çok ciddi görünüyorsun Taehyung" dedi babası. Bazı yazışmalarını toplamak için oturma odasında dolaşıyordu.
"Sadece düşünüyordum" diye cevapladı gözlerini kırpıştırarak ve meraklı düşüncelerini bastırmaya çalıştı.
"Belirli bir şey var mı?"
"Lord Dunston'ı ne kadar iyi tanıyorsun?"
"Epey iyi zaten sen de bunun farkındasın." Kaşlarını çattı. "Oliver hakkında mı? Yoksa Bay Jungkook mu? Bunlar hem seni ilgilendirmemesi gereken konular."
"Neden olduğunu tam olarak bilmiyorum" diye kabul etti. "Sadece şimdi bildiğim ile eskiden bildiğimi sandığım şeyi bağdaştırmaya çalışıyorum."
"Ah evet herkes hatalar yapar diye düşünüyorum. Kimse kusursuz değildir."
Taehyung gülümsedi "Ben hariç tabii ki."
"Evet tabii ki bunu söylemeye gerek duymadım." Alnına bir öpücük kondurarak tekrar kapıya yöneldi.
"Baba, Lord Dunston neden başka bir oğlu olduğunu kabul etmedi? Bu Jungkook için hayatı bu kadar zorlaştırmazdı. Bay Jungkook için, yani."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ROBADO
FanfictionBir hırsızın çaldığı ateşli öpücük ile neler değişebilirdi ki... Jungkook George bu hayattan sadece iki şey istiyordur: Annesinin mirası ve intikam. Bunun için gündüzleri İngiltere'nin en çok tanınan at yetiştiricisiyken, geceleri en varlıklı ailele...