2 Gün Sonra
Sedef Yankı Sarmaşık (Yarı Sipahi)
Alaz'ın kahvesine tuzu doldururken yanımda kızlarda vardı. Koreli, Süslü, Şafak, Yosun, Buket ve Simay. Ilgaz'ın işi çıktığı için Yavuz'la yurtdışına gitmişlerdi aslında Ilgaz'ı bir nevi buna ben zorladım sebebi ise Yavuz'un Ilgaz'dan hoşlandığını fark etmem ve Ilgaz'ın da ona karşı bir şeyler hissetmesi. Ilgaz'ı ikna etmem hiç kolay olmamıştı. Yavuz tek yatak ve tek oda olduğunu duyunca hemen kabul etmişti. Bu kadar kolay pes etmesine şaşırmıştım aslında.
Herkesin kahvesini yapmıştık şimdi ayrı olarak Alaz'ın kahvesini yapıyordum. Kahvenin köpüğünden tut telvesine kadar tuz katıyordum bana yaşattıklarının intikamını bugün bu kahve ile çekecekti tabii bu sadece bir başlangıç. Kahve olunca fincana koydum ve içine bir tatlı kaşığı dolusu tuz attım. Kahveyi atarken de bir tatlı kaşığı tuz attığım için bir yemek kaşığını geçik bir tuz vardı bu kahvede. Tuzu iyice karıştırınca kahvenin tadına bakmak için bir yudum aldım ki almam ile kusmam bir oldu.
Hamile olduğum için kustum yoksa bunda ne var? Alt tarafı bir yemek kaşığını geçik tuzlu kahve!
Tamamen YALAN! Kendini kandırmaya çalışma Sedef kahve fazla tuzlu ama beni almak için bu kahveyi eşek gibi içecek! Hamile olduğum için miğdem bulanmadı kahvenin tadı cidden çok kötüydü! Off Sedef ne yaptın sen? HEPSİ O ALAZ YÜZÜNDEN BANA ZAMANINDA ÇEKTİRMESEYDİ HİÇ BİR HALT OLMAZDI BİR KERE! ALLAH BELANI VERSİN ALAZ TEZ ZAMANDA İNŞALLAH! Belamızı da okuduğumuza artık kahveyi götürebiliriz.
Kahveyi tepsiye koyup götürürken elim titriyordu, arkadan Yakamoz ile Süslü'de kahve tepsisi ile geliyorlardı. Teker teker herkese kahve verirken sadece önüme ve tepsiye bakıyordum. Zaten heyecanlıydım bir de kahveleri döküp rezil olmayalım. Oldukça sakar olduğum için minik adımlarla gidiyordum. Sıra Alaz'a gelince derin bir nefes aldım. Şuan sadece önüme bakarken içimden "Tepsiye bakma Sedef tepsiye bakma!" Önüme baktığım gibi Alaz'ı görünce bakışlarımı hemen tepsiye çevirdim.
Ben az önce ne dedim!
İçimden bu sefer "Alaz'a hiç bakma Sedef Alaz'a hiç bakma!" Diye fısıldadım. Yavaşça Alaz'ın kahvesini bırakıp oturdum. BEN HAYATIMDA HİÇ BU KADAR STRES OLMADIM ARKADAŞ! ALLAH BU STRESİN BELASINI VERSİN! Koltukta Alaz'ı izlerken Alaz bir bana bir kahveye bakıyordu. Onca şeyin hıncını kahveden çıkardığımı gayet iyi bilirken rahat olması imkansız gibi bir şeydi. Alaz kahve ve benle bakışırken bana tesis de "Soyun!" Diyen adam lafa girdi.
"Allah'ın emri peygamberin kavli ile oğlumuz Alaz'ı kızımız Sedef'e istiyoruz."
"Verdik git-"
"Baba!"
Babamın sözünü keserek tuzlu kahveyi işaret ettim Alaz bir an kurtulduğunu sanmıştı ama benden kaçış yoktu bunu bir kez daha hatırladı. Babam yeniden söze girdi.
"Yoksa damadın kahveyi içecek cesareti yok mu? Eğer kahveyi içerse kızımı verebilirim. Eee damat kahveyi içmeyecek misin?"
"Abim bu zamana kadar neler yaptı bir kahve onu kesmez,"
"Neler yapmış?"
"AAAA yeter ama bırakın torunumu, Altuğ oğlum iç şu kahveyi hadi"
"Evet hadi Alaz, Firavun'un Kızı doğru söylüyor iç şu kahveyi!"
Alaz kahveyi bir anda kafasına dikmesiyle yüz şeklinin değişmesi arasında bir saniye bile yoktu. Alaz kahveyi yutarak görünüşüne bir düzen verdi.
"İyi o zaman verin şimdi."
"Damat kahveyi şimdi içti bir daha isteyin."
"Tamam! Allah'ın emri peygamberin kavli ile oğlumuz Alaz'ı kızımız Sedef'e istiyoruz,"
"Verdik gitti!"
Ortamda ki çığlıklarla Alaz ile kalabalıktan sıyrıldık. Alaz yanıma gelerek "Sedef... Bu kahve neydi ya?" Dudaklarımı büzdüm ve elimi karnıma koyup gözlerimle karnımı işaret ettim. "Bebeğimizle yaptım kötü mü olmuş?"
"Hayır karıcığım çok güzel olmuş,"
Yazardan
Selammmmmmm. Yeni bölüm yayında hepinize iyi okumalar ve günler dilerimmmm sevgili okurlarımmmmm 🤍💋