Sedef Yankı Sarmaşık
Sabah Aşkın'ın ağlama sesi ile uyandım. Acıkmış olmalıydı. Elvan ve Aşkın yanımdaydı ama Vira burada yoktu. Gözlerim kapanmadan önce yani uyumadan önce Vira'nın odasına gittiğini görmüştüm. Bu yüzden içim rahattı.
Aşkın'ı kucağıma alıp emzirmeye başladım. Nihayet doyunca yine uyumaya başladı. Aşkın'ı yavaşça yatağa koyarak ayağa kalktım. Lavaboya girdim elimi yüzümü yıkadıktan sonra lavabodan çıktım ve elime bir kağıt kalem alarak Elvan ve Vira'ya bir not yazmaya başladım.
Elvan ve Vira canım kızlarım benim bir işim çıktı. Zaten telefonunuz yanınızda bir şey olursa beni ararsınız. Dönüştü markete uğrayacağım telefondan bana ne istediğinizi mesaj olarak gönderin. Küçük kardeşinize bakmayı unutmayın. Sizi çok seven anneniz.
Sedef Yankı Sarmaşık
Bu küçük notu yatağın yanına bıraktıktan sonra kıyafet dolabını açtım. İçinden bir tane dar ve kısa eflatun elbise alarak giyinme odasına gittim. Kapıyı içeriden kilitledikten sonra giyinmeye başladım. Giyindiğim de aynaya baktım. Çok güzel olmuştum. Bana en çok yakışan elbise eflatun elbiseydi. Anlamı ölüm olan bir elbise bana en güzel yakışan elbiseydi...
Sedef'in giydiği elbisenin FotoğrafıEvden çıktım ve arabaya bindim. Saat daha 05.09 geçiyordu. Havanın soğukluğu tenimi ısırıp beni üşütse de bunu umursamadım. Alaz'a bugün çok geç kalmıştım tek düşündüğüm şey buydu. Gaza biraz daha basarak hızlandım. Mezarlığa vardığımda her zaman olduğu gibi yine içime bir his düştü. Alaz'ın yaşadığına dair bir his di bu.
Derin bir nefes aldım ve başımı eğerek iki yana salladım. Bu asla gerçek olmayacaktı. Mezarlığa girdiğimde gözlerim doldu.
Ben geldim sevgilim aç gözlerini...
Alaz'ın mezarının yanına kıvrıldım onun canı yanmasın diye hep soğuk tarafa yatardım. Gözlerimden durmaksızın yaş akarken gözlerimi kapattım ve uyudum.
1 Saat Sonra
Gözlerimi yavaşça açtığımda Alaz tam mezarlığın ortasında yatıyor ve beni kollarıyla sarıyordu. Çoğu kişi psikoloğa gitmemi istese de hep karşı çıkardım. Alaz yoksa bile en azından hayaleti yanımda olmalıydı. Ben kıpırdanınca Alaz'ın hayaleti gözlerini açtı.
Alaz'ın hayaleti, "Sevgilim iyi misin?" Diye sordu. "İyi değilim Alaz. Baksana hayaletinle konuşuyorum." Dedim. Ayağa kalktığımda Alaz da ayağa kalktı. "Hadi gel evimize gidelim." Diye bana elini uzattı ama bir adım geriye giderek teklifini kabul etmedim. Gerçek Alaz burada yatıyordu. Onu bırakamazdım üşürdü...
Bu yaptığımı görünce "Neden?" Diye sordu. "Gerçek Alaz burada yatıyor. Onu bırakamam üşür..." Diye fısıldadım. Alaz elimi tutarak bana yaklaştı ve dudaklarıma bir buse kondurdu. "Ben gerçeğim Sedef..." Dedi.
Arkadan gelen sesler ile başımı çevirdim. Vira geliyordu. Vira, "Baba, anneme yaşadığını söyledin mi?" Diyince şok oldum. Alaz gerçekten yaşıyordu...
"Na... Nasıl?" Diye fısıldadım. Alaz elimi daha sıkı tutarak alnıma alnını yasladı. "Her şeyi anlatacağım sevgilim hadi gel eve gidelim. Ve bir daha eflatun renginde bir elbise giyme hiç yakışmamış."
Aslında bana en çok yakışan elbise eflatun elbiseydi...
Bunun altında önemli bir şey olduğunu bildiğim için başımı salladım ve arabaya doğru yöneldik. O sırada Alaz bana her şeyi anlatıyordu.
Yazardan
Selammmmm. Yeni bölüm yayında hepinize iyi okumalar ve günler dilerimmmm. Bu arada eflatun elbiseyi Sedef'e bir daha giydirdiğim için de çok özür dilerimm.