sıkıldım yaşamaktan

19 0 0
                                    

Günlerdir bitip tükenmeyen kavgalar beni yormuştu artık. Nereye gitsem ne yapsam diye düşünürken deli bakıcım geldi aklıma. Belkide beni anlayabilecek uzman birinin yardımı hiçte fena olmazdı. En azından ne yapmam gerektiği hakkında bir fikrim olurdu.

İlk başlarda varlığından rahatsız olduğum bu insana alışıyordum. Belkide bana anımsattığı bazı anılar yüzünden.

Ayşenin evde olmayışını fırsat bilip deli bakıcımı aradım. Görüşme gününü bir gün önceye almak istediğimi söyledim. Beni kırmayıp kabul etti. Yaklaşık yarım saat sonrada evimin zilini çaldı. Yine her zaman ki gibi odamda sıradan seyanslarımızı yapmaya başladık.

"Yarını bekleyemecek kadar acil olan neydi?"

"Duygularım." Dedim bir çırpıda. Yatağıma rahatça uzanıp gevşemeye çalıştım.

"Ne değişti?" Dedi koltukta en rahat edeceği şekli ararken.

"Size anlatmadığım şeyler var ve ben bunlardan rahatsız oluyorum. Belkide bizim saplar haklıydı. Yardıma ihtiyacım var. Kafamda dönüp duran sorulara cevap bulmak istiyorum. Kısacası farklı bir uzman görüşü yardımcı olabilir diye umuyorum." Haddinden fazla uzun cümle kurmuştum. Oysa hiç gerek yoktu buna.

"Seni dinliyorum." Dedi. En rahat pozisyonunu bulmuştu. Eliyle buyur işareti yaptığı zaman gözlerimi kapayıp ılgazı anlatmaya başladım. Önce onunla geçirdiğimiz güzel şeyleri sonra o gece, bana zorla sahip olduğu o geceyi. O evden kendimi dışarı atarken ki düşüncelerimi, intihar teşebbüsünde bulunduğum fakat adını bile bilmediğim ama beni kurtaran o yabancıyı anlattım. Tüm bunları anlattıktan sonra durup bir şeyler söylemesini bekledim lakin sesi çıkmıyordu. Gözlerimi açıp ona baktığımda derin bir nefes aldı. Gözlerini benden uzaklaştırıp, "o yabancı seni neden kurtardı sence?"

"Bende buna bir cevap arıyorum. Bazen oradan geçen öylesine biri olduğunu düşünüyorum. Sonra ikinci kez beni kurtardı. Düsmanlarımızın aynı olduğunu söylemişti."

"Demekki seni tanıyor. Belkide senden bişi istiyor." Dedi. Tuhaf ama deli bakıcısı kafamdaki bir soruya cevap olmuştu ama benden ne isteye bilirki. Kim olduğunu bile bilmiyorum.

"Öyleyse tekrar gelicek."

"Bu olası bir durum. Görünüşe göre öyle. Neyse ayrıntılara takılma devam et." Dedi. Söylediği gibi devam ettim.

O lanet geceden sonra hamile kaldığımı fakat ılgazın beni kandırarak küçücük bir bebeği benden ayırdığını onun canına kast ettiğini söyledim. Bana umutlar verip terk edişini anlattım. Hatta bir keresinde 'araf sakinleri peşimde. Seni ögrenirlerse öldürürler' dediğinide söyledim. Sözümü bitirmeme fırsat vermeden lafa daldı.

"Araf sakinleri mi?" Dedi şaşkınlıkla. Birden öksürmeye başladı. "Bunlar kim biliyor musun?" Dedim. Hiç düşünmeden kafasını onaylar şekilde salladı.

"Bu sakinlerin olduğu bilinsede varlığı ispatlanamadı. Mercan sen nasıl bir oyunun içine girdin böyle." Dedi. Hikayenin geri kalanını merak etmiyordu bu sefer. Bende anlatmak istemedim. Kafamda dönüp duran ikinci soruya yanıt bekliyordum şuan. Yattığım yerden kalkıp yatakta oturur pozisyonu aldım.

"Nasıl bir oyunun içindeyim. Eğer bir şeyler biliyorsan söyle." Dedim. Tedirgin olmuştum.

"Söylerim ama iki şartım var."

"Nedir?"

"Ben artık senin psikoloğundan daha çok bir arkadaşınım bunu kabul et ve bu anlatıcak olduklarımı kimseye anlatma."

"Saçmada olsa kabul ediyorum. O zaman artık sana deli bakıcısı demeyeceğim. Vecan desem olur mu?"

"Olur sırdaşım. Şimdi beni dinle. Bu araf sakinleri çok gizli bir örgüt." Sözünü kesip ona bildiklerimi anlatmak istedim.

ARAFTAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin