HERKESİN ACISI

22 1 0
                                    


Multipedia da mustafa ve büşra var..

Günümüz...

Bizimkileri isteği üzerine yeni psikoloğumla görüşmem gerekiyormuş. O bana ne sorarsa sorsun hep ters cevap veriyordum. Belli bir yerden sonra çok sinirlenip, "Bak anlaman gereken bir şey var, O da ben senin düşmanın değilim." Dedi omuzlarını silkerek. Oturduğu yerden bir dal sigara uzattı. Saatlerdir içmediğimi farkedince hızla ileri atılıp sigarayı aldım. Sigaramdan bir duman çektikten sonra, "ne yapmamı bekliyosun." Hafif bit tıslamayla, "deli bakıcısı." Dedim. Bu söylediğime sinirlenmiş olacak ki "bak deli bakıcısı değilim. Sadece psikoloğum." Kelimelerine bastırarak devam etti.

"Şimdi bana be hissettiğini söyle." Bu çocuğa ne kadar sinir olsamda konuşmak istedim. İçimdeki bu şey her neyse işte daha fazla duramazdı orda.

"Kendimden nefret ediyorum." Dedim bir solukta. Aklımdan geçenleri anında söyledim.

"Kendinden nefret eder mi insan? "

"ben ediyorum. Kendimden, hayattan, yaşamaktan..."

"olgunlaşıyorsun."

"böyle olgunlaşmak istemiyorum. "

"büyük biri gibi davran ve dik dur."

"hayatın yükünü de sırtlanmak istemiyorum. Büyümek istemiyorum."

"zaman geçiyor, bu kaçınılmaz."

"öyleyse zaman ölüme giden bir yol. Sanırım bu yolun sonundayım."

"zayıfsın, zayıf ve aciz."

"Aciz olmakta kaçınılmaz ve ben hiç bir zaman güçlü olamadım, hep zayıf kaldım."

"sen güçlüsün aslında, sadece canın ne isterse onu yapıyorsun, yapma."

"gücüm yok."

"ben varım." Bir an duraksadı. Birden yerimden sıçrayıp ona baktığımda boğazını temizleyip, "yani ben sana bu zamanları kolaylıkla atlatman için destek olucam. Hep yanındayım yani sen iyi olana kadar." Birden toparlanmaya başladı.

"Neyse, bu günlük bu kadar yeter. Yarın görüşürüz." Dedi ve odamın kapısını açıp hızla dışarı çıktı. Ben ne olduğunu anlamaz bir halde yatağımda oturur pozisyonu aldım. O sırada mustafa ve büşra yanıma geldiler.

"Deli bakıcısıyla ilk seyans nasıldı?" Dedi büşra. Yine o umursamaz tavrıyla köşedeki koltuğa yayıldı. Mustafa hayretle büşraya bakıp, "canım, istersen öyle deme. Sonuçta fetih, mercan için uğraşıyor." Tam o sırada mustafanın kolundaki morluk dikkatimi çekti. O an için pek umursamadım.

"Ya ya tabi, deli bakıcısı."

"Bu çocuk çok tuhaf. Bence psikolog değil, başka bir şey." Omuzlarımı dikleştirip, bana bakan gözleri görmemezlikten gelip, "yok yaa... saçmalıyorum ben. Siz bana bakmayın." Dedim ve yatağımdan kalkıp oturma odasına geçtim.

Ömer telefonla uğraşıyordu. Ayşe ve ilyas alışverişe gitmişti.

Bi kaç saat televizyon izledikten sonra ömer çok sıkıldı ve mustafayla birlikte gezmeye gittiler. Büşrayla yanlız kalmıştık. Televizyondaki her programı gezdikten sonra hiç bir şeyin olmadığını farkettim. Televizyonu kapatıp büşraya döndüm.

"Mustafayla nasıl tanıştın? Hani hiç sevgili yapmayacaktın cool kız."

Kafasını gömdüğü kitaptan kaldırıp bana baktı.

"Buda nereden çıktı şimdi?"

"Anlat." Dedim tek kaşımı kaldırıp. Peşini bırakmayacağımı anladığında, ilk önce omuzlarını dikleştirdi sonra bacak bacak üstüne atıp konuşmaya başladı.

ARAFTAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin