Nefretin On İkinci Hali

215 64 10
                                    

Herkese selamlar! Yeni bölüme hoşgeldiniz. Normalde bunu hiç belirtmem ama oy ve okunmaya göre yorum çok düşük, bu da ister istemeze moralimi bozuyor. Sürekli kendimde hata arıyorum ve bölümü yazmam aksıyor, nerede yanlış yaptığımı da göremiyorum. Eleştirilerinize açığım, lütfen yorumları eksik etmeyin.

İyi Okumalar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İyi Okumalar.

"Böyle bir şey nasıl oldu ki?" diyen Ahu'ya dudaklarımı büzerek karşılık verdim.

Dün akşam yaşanan şeylerden sonra Akel'i yalnız bırakmak istemesem de eve gitmiştim ve gece boyu baykuşun kim olacağını düşünmüştüm. Benim gözümden bakınca çıkacak kişi çok sıkıntılı değildi ancak Akel'in gözünden bakınca kesinlikle çok kötü bir durumdu. Lakos takımından biri ona bunu yapıyordu ve Akel'in hepsini kardeşi olarak gördüğünü biliyordum.

"Eğer içlerinden biriyse bence Arman. Onun gibi biri şakaları seviyor."

"Ahu, sence Akel'e yaptıkları bir şaka mı?" Hayalleri elinden alınan giden oydu ve buna şaka demek kesinlikle doğru değildi.

"Ne bir şaka mı?" Aren, oturduğumuz masadaki başka bir sandalyeyi çekerek oturdu. "Ayrıca Akel ne alaka?" Aren ile uzun zamandır konuşmadığımız için bazı açıklar vardı.

"Liya'nın flörtü."

"Ahu!" Aren, kaşlarını çatarak şaşkın bir ifadeyle bana bakınca durumu toparlamaya çalıştım. "Normal bir şekilde konuşuyoruz, Ahu abartıyor." Ahu, kahvesini içerken bana kesin öyledir, der gibi sırıttı.

"Vay canına. Cidden bunu senden beklemezdim. Yani iki yıldır kimseyle görmediğim için."

"Bende bazen şaşırıyorum." dedim durumu kabullenerek. Bende buna hâlâ şaşırıyordum çünkü ben ve o temelde yan yana gelmeyen bir ikiliydik. "Sen ne yaptın?"

"Aramız hâlâ aynı." dedi ailesinden bahsettiğimi anlayarak. "Evden taşınmayı düşünüyorum."

"Paran var mı?"

"Hayır, yok." Bu durumun onun hiç sorun olduğunu sanmıyordum çünkü yüz tipi gayet rahattı. "Çalışırım, kazanırım."

"Çalışmak o kadar kolay mı gerizekalı?" Ahu, gülerek kahvesinin boğazından aşağıya akmasına izin verdi. "Sen hayatın boyunca hiç çalışmadın, bir anda öylece iş hayatına giremezsin."

"Yapabileceğim, başka bir şey yok. O evden ve kendimi baskıda hissetmekten yoruldum. Ben de insanım!" Genç bir adam olarak ailesi tarafından kabul görmemek onu daha çılgın şeyler yapmaya teşvik ediyordu.

"Bu konuyu ailenle de tekrar konuşsan."

"Beni anlamayacaklar."

"Aman, boşver. Onların kaybı, biz buradayız." Ahu, sırıtarak beni ve kendisini işaret etti. Bende ona katılarak başımı salladım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 02 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Nefretin Dokuz Hali Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin