❝Bu güçlü bir kadının başrol olduğu bir roman değildi. Üzüntüsüyle bütünleşip kendini dış dünyadan koparmış ve o dünyaya geri girmeye çalışırken sürekli yalpalayan güçsüz ve sessiz kızın romanıydı. ❞
Liya Sidar, Lakos'da okuyan bir psikoloji öğrenc...
Herkese selamlar, aşklarım. Akel'den yazdığım için biraz zorlandığım bir bölüm oldu ama yazarken de baya keyif aldım. Ve bölüme geçmeden önce size teşekkür etmek istedim. Çok büyümüş sayılmayız ama benim için büyük bir rakam sayılır. Hayalet olan ya da olmayan herkese çok teşekkürler 🫶🏻💋 iyi ki varsınız!!! Umarım bu yolculukta hep beraber oluruz, bize eşlik etmekten sıkılmazsınız. Sizi seviyorum!!!
kızlar bu arada anlamadığım şekilde watty düzelttiğim şeyleri kaydetmedi, o yüzden biraz geciktim ve yanlışlar varsa eğer kusura bakmayın. Sonra yine deneyeceğim.
Oylarınız ve yorumlarınız her biri benim için çok değerli o yüzden lütfen varlığınız hatırlatmayı unutmayııın.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
NEFRETİN YEDİNCİ HALİ
Akel Moras.
Dünya, bunca yıllık bakış açımdan hep rahat ve sakin gelmişti. Büyürken ailemin bana olan desteği, ilgisi beni dışarıya dönük bir insan yapmıştı.
Kimseyi yargılamazdım çünkü bir insanın hayatında her zaman en önemli kişi kendisi olmalıydı. Kimsenin de dönüp benim hakkımda düşündüklerini takmamıştım. Fakat hayat Liya'nın görüşünden çok daha farklıydı. Etrafımda ilk defa çekingen bir insan olarak İlkay'ı tanımıştım ama onda gördüğüm şey Liya'da gördüğümle aynı değildi.
Hayatımda tanıdığım en değişik insandı. Yeşil gözleri o kadar derin ve hüzünlü bakıyordu ki, en başında nefret etmek için sebepler bulduğum kadına yumuşadığımı fark ediyordum. Hiçbir zaman meraklı birisi olmamıştım çünkü karşımdaki insana çekinmeden sorardım ama Liya'ya soracağım sorular onu incitir diye korkuyordum.
Onu ilk gördüğüm gece beni etkilemedi desem yalan olurdu. Zaten her şey o gece yüzünden başlamıştı. Onunla tanışmamız değişikti. O gece kafam maçlar yüzünden dalgındı ve sakin bir yere ihtiyacım vardı. Genellikle herkes partide takılırken oflayarak kaldırımda oturan onu görünce tebessüm etmiştim.
Ona, niye burada olduğunu sorduğumda cevap vermeyip aynı soruyu bana yönelmişti. Bende ona ileride gideceğimiz maçtan bahsetmiştim. Sonra onu eşsiz bir yere götürmeyi teklif etmiştim ve kabul etmişti.
Yarın okulun gazetesine kimseyle birlikte olmadığım halde Liya ile gösterilmem tabiki de beni kızdırmıştı fakat Liya'ya kızma sebeplerimden biri de gittiğimiz yeri ondan başkası bilmemesiydi. Sarhoş olduğum içim gecenin devamını hatırlamasam da onunla aramızda bir şey olmadığından emindim ve kendimi kirli hissettirmişti.
Çapkınlık yapmak benlik değildi. Maç sonrası akşamları çoğu arkadaşım seksle taçlandırsa da ben onun yerine partide dans etmeyi yüzmeyi tercih ederdim. Ya da Umay'ın sürekli başıma kaktığı gibi şarkı söylemeyi.
