11. BÖLÜM

82 21 67
                                    

CakmaCinci     Ve St4rainx  bu bölümü size ithaf ediyorummm

Not:60 yorum ve üstü gelirse yeni bölüm daha hızlı gelirr. Umarım beğenirsinizz

Herkese iyi okumalarrrr❤️

——————


"Efendim hiç zahmet etmeyin. Kendim yiyebilirim." Dedim ağzımdaki eti bitirmeye çalışarak. Magnus ile yemek geldiğinde ellerimizi getirdikleri suyla yıkayıp koskoca masada dip dibe oturmuştuk. Şimdide bana elleriyle yediriyordu.


Artık sorgulamayı bırakmıştım. 700 yıl önceymiş, prensmiş, omegaymış, yaşlı kadınmış... Umurumda değil. Az önceki öpüşmemizi bile düşünmüyordum. Kaç gündür mideme patates ve bayat ekmek dışında bir şey girmemişti. Şu an bütün odağım masadaydı. Masada çeşit çeşit yemek ve tatlı vardı. Hepsi enfes görünüyordu.

...

Ben kendim yemeğe devam ederken Magnus çenesini avucuna dayamış , dudaklarında küçük bir gülümsemeyle beni izliyordu. Yemek için minnettardım ama izlenmek biraz rahatsız ediciydi.

"Efendim, siz yemeyecek misiniz?"


Sanki transtan çıkmış gibi irkildi ve gözlerini kırpıştırdı.


"Hayır. Ben daha önce yedim. O yemeklerin hepsi senin. Hepsini bitirmeden kalkma."


"Ben bunları bitiremem efendim. Bunu siz de biliyorsunuz."

"Yiyebildiğin kadar ye o zaman. Şundan da yemelisin."

Bir çeşit etli türlüden bir çatal aldıktan sonra ekmeğe sardı sonrada kırmızı bir sosa bandı. Umutsuzca kendi ağzına götürmesini beklerken koca lokmayı yine benim ağzıma getirmişti. Zar zor sığan lokmayı çiğnerken ağzımı elimle kapayıp


"Teşekkürler efendim çok naziksiniz." Dedim zorla.


Magnus bir şey söylemedi ama modunun düştüğünü görmek için zihin okumaya gerek yoktu. Düşünceli bir şekilde camdan dışarı bakıyordu. Yutkundum ve onunla göz göze gelmek için başımı biraz öne eğdim.


"Bir sorun mu var?"

Derince iç çekti.


"Magnus'ın burada olmadığını bilmene rağmen bana 'efendim' deyip duruyorsun." Masanın üstündeki elimi tuttu. Parmaklarımızı iç içe geçirdi. Sert, sıcak avucunu hissedince ürperdim. "Şu an ben buradayım korkmana gerek yok." Dedi fısıltıya benzer şefkatli bir sesle.


Diğer elimdeki çatalı bıraktım ve elimi onun elinin üstüne koydum. Bunu yapınca yanaklarına tatlı bir kızıllık oturmuştu.

Sevimli

Bu düşünce bana mı ait kurduma mı? Emin değilim.

"Biliyorum ama tedbiri elden bırakamam. Senin Magnus'ı bastırabildiğin kadar Magnus da seni bastırabilir ve o zaman benim sonum olur."

Kararlı altın gözlerini gözlerime dikti.

"Sana zarar veremez. İzin vermem."

Başımı umutsuzca iki yana salladım

"İznini istemeyecek."

Dışarıya baktım. Hava kararıyordu.

The Prince and The Doctor (omegaverse)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin